Nakdi sermaye artışının kurumlar vergisi matrahından indirim konusu yapılıp yapılmayacağı.

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları Gelir Ve Kurumlar Vergileri Grup Müdürlüğü

 

 

 

 

Sayı

:

E-62030549-125-703769

28.05.2024

Konu

:

Nakdi sermaye artışının kurumlar vergisi matrahından indirim konusu yapılıp yapılmayacağı.

 

         

 

 

 

 

İlgi

:

 

 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden; Şirketinizin … A.Ş. ticaret unvanı ile … tarihinde kurulduğu, … tarihinde … TL nakden sermaye artırımında bulunduğu,… tarihinde de ticaret unvanınızın … A.Ş. olarak değiştirildiği, Şirketinizin sermayesinin … TL nakden arttırıldığı, ana sözleşmesinde "Amaç ve Konu" başlıklı maddesinin değiştirilerek 6493 sayılı "Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun" kapsamında ödeme hizmeti ve elektronik para hizmeti sağlama faaliyetinin eklendiği, söz konusu faaliyette bulunmak için izin alınması gerektiği, 6493 sayılı Kanun kapsamında faaliyet izni almak için Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına başvuru yapıldığı, henüz faaliyet izni verilmediği, mevcut durumda faaliyet izninin bulunmaması nedeniyle söz konusu faaliyetin yapılamadığı, şirketin nace kodunun "… (…)" olduğu belirtilerek, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi kapsamında nakdi sermaye artırımından kaynaklanan faiz indiriminden yararlanıp yararlanamayacağınız, faaliyet izni almanız durumunda kurum kazancının yetersiz olması nedeniyle faydalanılmamış olan ve önceki dönemlerden devreden indirim hakkından yararlanıp yararlanılamayacağınız hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.

 

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Diğer indirimler" başlıklı 10 uncu maddesinin birinci fıkrasında, kurumlar vergisi beyannamesi üzerinde ayrıca gösterilmek şartıyla kurum kazancından sırasıyla yapılacak indirimler sayılmış, bu fıkranın (ı) bendinde, "ı) Finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri hariç olmak üzere sermaye şirketlerinin ilgili hesap dönemi içinde, ticaret siciline tescil edilmiş olan ödenmiş veya çıkarılmış sermaye tutarlarındaki nakdi sermaye artışları veya yeni kurulan sermaye şirketlerinde ödenmiş sermayenin nakit olarak karşılanan kısmı üzerinden Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından indirimden yararlanılan yıl için en son açıklanan "Bankalarca açılan TL cinsinden ticari kredilere uygulanan ağırlıklı yıllık ortalama faiz oranı" dikkate alınarak, ilgili hesap döneminin sonuna kadar hesaplanan tutarın %50'si.

 

Nakdi sermaye artışlarının, yurt dışından getirilen nakitle karşılanan kısmı için bu oran %75 olarak uygulanır.

 

Bu indirimden, sermaye artırımına ilişkin kararın veya ilk kuruluş aşamasında ana sözleşmenin tescil edildiği hesap dönemi ile bu dönemi izleyen dört hesap dönemi için ayrı ayrı yararlanılır. Bu dönemlerde sermaye azaltımı yapılması hâlinde azaltılan sermaye tutarı indirim hesaplamasında dikkate alınmaz.

 

Bu bent hükümlerine göre hesaplanacak indirim tutarı, nakdi sermayenin ödendiği ay kesri tam ay sayılmak suretiyle hesap döneminin kalan ay süresi kadar hesaplanır. Matrahın yetersiz olması nedeniyle ilgili dönemde indirim konusu yapılamayan tutarlar, sonraki hesap dönemlerine devreder. Bu bendin uygulanmasında sermaye şirketlerine nakit dışındaki varlık devirlerinden kaynaklananlar dâhil olmak üzere, sermaye şirketlerinin birleşme, devir ve bölünme işlemlerine taraf olmalarından veya bilançoda yer alan öz sermaye kalemlerinin sermayeye eklenmesinden kaynaklanan ya da ortaklar veya bu Kanunun 12 nci maddesi kapsamında ortaklarla ilişkili olan kişilerce kredi kullanılmak veya borç alınmak suretiyle gerçekleştirilen sermaye artırımları, indirim hesaplamasında dikkate alınmaz.

 

Bu bentte yer alan oranı, şirketlerin aktif büyüklükleri, ortaklarının hukuki niteliği, çalışan personel sayıları ve yıllık net satış hasılatlarına göre veya sermayenin kullanıldığı yatırımdan elde edilen gelirlerin kurumun esas faaliyeti kapsamında olmayan faiz, kâr payı, kira, lisans ücreti, menkul kıymet satış geliri gibi pasif nitelikli gelirlerden oluşmasına göre ya da sermayenin kullanıldığı yatırımların teşvik belgeli olup olmadığına veyahut makine ve teçhizat veya arsa ve arazi yatırımları için sermayenin kullanıldığı alanlar itibarıyla ya da bölgeler, sektörler ve iş kolları itibarıyla ayrı ayrı sıfıra kadar indirmeye veya %100'e kadar artırmaya; halka açık sermaye şirketleri için halka açıklık oranına göre %150'ye kadar farklı uygulatmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir." hükmüne yer verilmiştir.

 

Konuya ilişkin olarak 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "10.6.2. İndirimden yararlanacak olanlar" başlıklı bölümünde, "İndirimden finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri hariç olmak üzere, şartları sağlayan sermaye şirketlerinin yararlanabilmeleri mümkündür. Dolayısıyla finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar ile kamu iktisadi teşebbüsleri bu indirimden yararlanamayacaktır." açıklaması yer almaktadır.

 

Diğer taraftan, elektronik para kuruluşlarının finansal kuruluş kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği hususuna ilişkin olarak Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun 12/10/2021 tarihli ve 27638 sayılı yazısında, "5411 sayılı Bankacılık Kanununun (5411 sayılı Kanun) 3 üncü maddesinde finansal kuruluş; "Kredi kuruluşları dışında kalan ve sigortacılık, bireysel emeklilik veya sermaye piyasası faaliyetlerinde bulunmak veya bu Kanunda yer alan faaliyet konularından en az birini yürütmek üzere kurulan kuruluşlar ile kalkınma ve yatırım bankaları ve finansal holding şirketlerini ifade eder." şeklinde tanımlanmıştır. Söz konusu tanımdan, 5411 sayılı Kanunda yer alan faaliyetlerden en az birini yürüten kuruluşların finansal kuruluş olarak değerlendirilebileceği anlaşılmakta olup, bu faaliyetler 5411 sayılı Kanunun "Faaliyet konuları" başlıklı 4 üncü maddesinde sayma yoluyla belirlenmiştir.

 

Bu çerçevede, 6493 sayılı Kanun kapsamında yetkilendirilerek faaliyet gösteren şirketlerin; 5411 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinde sayılan faaliyetlerin bir kısmını yürütebildiği dikkate alınarak, 5411 sayılı Kanunda yer alan "finansal kuruluş" tanımı içerisine girdiği mütalaa edilmektedir." şeklinde görüş bildirilmiştir.

 

6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanunun "Sistem işleticisinin faaliyet izni" başlıklı 5 inci maddesinin birinci fıkrasında, "Sistem işleticisi Bankadan izin alması kaydıyla bu Kanun kapsamında sistem işletebilir.

 

..." hükmü yer almaktadır.

 

Özelge talep formunuzun tetkikinden Şirketiniz tarafından "faaliyet izni" almak amacıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına başvuruda bulunulduğu ve sürecin devam ettiği ancak özelge talep tarihi itibariyle faaliyet izninizin olmadığı anlaşılmıştır.

 

Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Diğer indirimler" başlıklı 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinde düzenlenen nakdi sermaye artışından kaynaklanan faiz indiriminden yararlanmanız mümkün bulunmakta olup, faaliyet izninizin onaylandığı tarihten sonra finans, bankacılık ve sigortacılık sektörlerinde faaliyet gösteren kurumlar kapsamında değerlendirileceğinizden, faaliyet izninizin onaylandığı tarihten itibaren geçmiş yıllardan devreden indirim hakkınız da dahil olmak üzere nakdi sermaye indiriminden yararlanmanız mümkün bulunmamaktadır.

 

Bilgi edinilmesini rica ederim.