Okul aile birliğinin, okulun döner sermaye işletmesine araç kiralamasında KDV ve belge düzeni hakkında.

T.C.

 GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

 (Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü)

 Sayı :B.07.1.GİB.4.06.18.02-32234-7716-869

 Konu :Okul aile birliğinin, okulun döner

 sermaye işletmesine araç

 kiralamasında KDV ve belge düzeni

 hakkında.

 12/10/2011

 İlgi dilekçenizde; ... Meslek Lisesi Okul Aile Birliği olarak bir minibüse sahip olduğunuz, söz konusu aracı

 Okulunuzun Döner Sermaye İşletmesine ihtiyaçları nedeniyle kiraladığınız, Döner Sermaye İşletmesinin kira bedelinin

 ödenmesi sırasında Birliğinizden makbuz istediği, Birliğinizin de bağış makbuzu düzenlediği, ancak Okulunuzun Döner

 Sermaye İşletmesinin 2007 yılı evraklarının Sayıştayca incelenmesi neticesinde, düzenlemiş olduğunuz bağış makbuzları

 ile ödeme yapılmasının geçerli olmayacağı, bunun yerine gelir makbuzu düzenlenmesi gerektiğinin belirtildiği, bunun

 üzerine Döner Sermaye İşletmesinin araç kira ödemelerinde gelir belgesi düzenlenmesini istediği, ancak okul aile

 birliklerinin Okul Aile Birliği Yönetmeliği'nin 20'inci maddesinin g ve h bentlerine göre ayni ve nakdi bağış alındı belgesi ve

 nakdi gider belgesi düzenleyebildiği belirtilerek, konu hakkında Başkanlığımızdan görüş talebinde bulunulmuştur.

 Konuyla ilgili olarak VEDOP sisteminden yapılan mükelle yet sorgulaması neticesinde; ... dönemi itibariyle ... Vergi Dairesi

 Müdürlüğünce Birliğiniz adına ... vergi numarasıyla gelir stopaj vergisi yönünden mükelle yet tesis edildiği, ... Vergi

 Dairesi Müdürlüğünün ... vergi numaralı mükelle ... Lisesi Döner Sermaye İşletmesinin ise yazımız tarihi itibariyle 1998

 döneminden itibaren gelir stopaj ve katma değer vergisi yönünden mükelle yetinin bulunduğu anlaşılmıştır.

 I- KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:

 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 1/1'inci maddesinde, verginin konusuna giren işlemler açıklanmış olup, aynı

 maddenin 3-f bendinde; Gelir Vergisi Kanunu'nun 70'inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması işlemlerinin

 katma değer vergisine tabi olduğu hükmüne yer verilmiştir.

 Aynı Kanun'un 20'nci maddesinde, teslim ve hizmet işlemlerinde matrahın bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedel

 olduğu, bedel deyiminin ise malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu

 işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan

 ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği hüküm altına alınmıştır.

 Ayrıca, Kanun'un 9/1'inci maddesinde ise "Mükelle n Türkiye içinde ikametgahının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş

 merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığı, vergi alacağının emniyet altına

 alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabilir." hükmüne yer

 verilmektedir.

 Konuyla ilgili olarak, 30 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nin "F-Kiralama ve Reklam Verme İşlemlerinde

 Sorumluluk Uygulaması" başlıklı bölümünde, Kanun'un 1/3-f maddesinde belirtilen mal ve hakların kiraya verilmesi

 işleminin, ticari, sınai, zirai ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde verilen bir hizmet olmasa dahi katma değer vergisine

tabi olacağı, bu kiralama işlemleriyleilgili katma değer vergisinin,kiraya verenin başka faaliyetleri nedeniyle gerçek usulde

 katma değer vergisi mükelle yetinin bulunmaması ve kiralayanın gerçek usulde katma değer vergisi mükelle olması

 şartlarının birlikte var olması halinde kiralayan tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edileceği belirtilmiştir.

 Bu itibarla, adı geçen Döner Sermaye İşletmesi tarafından Okul Aile Birliğinizden kiralanan araçtan dolayı ödenen toplam

 kira bedeli üzerinden (%18) oranında katma değer vergisi hesaplanarak 2 No.lu KDV beyannamesiyle sorumlu sıfatıyla

 beyan edilmesi, aynı Döner Sermaye İşletmesi tarafından ödenen bu katma değer vergisinin ise 1 No'lu KDV

 beyannamesinden indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.

 II- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:

 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 227'inci maddesinde; bu Kanun'da aksine hüküm olmadıkça bu Kanun'a göre tutulan ve

 üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu, defter tutmak

 mecburiyetinde olmayan mükelle erin de vergi matrahlarının tespiti ile ilgili giderlerini tevsike mecbur oldukları (Götürü

 usulde tespit edilen giderler hariç.) hükme bağlanmıştır.

 Buna göre, mükelle erin faaliyetlerine ilişkin olarak yüklendiği katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için

 Vergi Usul Kanunu'nda düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilmesi gerekmekte olup, Vergi Usul Kanunu'nda

 düzenlenmeyen belgeler ise vergi kanunları açısından tevsik edici mahiyette bulunmamaktadır.

 Bu kapsamda, Vergi Usul Kanunu'nun 229 ve müteakip maddelerinde, fatura ve fatura yerine geçen belgelere ilişkin

 düzenlemeler yapılmış olup, söz konusu Kanun'un 229, 230, 231 ve 232 inci maddelerinde, faturanın tari , şekli, nizami

 ve fatura kullanma mecburiyetinde (fatura vermek ve almak zorunda) olanlara dair hükümler; 233, 234 ve müteakip

 maddelerinde ise, fatura yerine geçen belgelerden perakende satış vesikaları (fatura kullanma haddini aşmamak kaydıyla

 ), gider pusulası ve diğer belgelere ilişkin hükümler yer almıştır.

 Vergi Usul Kanunu'nun 234'üncü maddesinde yer alan hükme göre; birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde

 tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin vergiden muaf esnafa;

 yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri

 gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmündedir.

 Yine Vergi Usul Kanunu ve Kanun'un verdiği yetkiye istinaden Maliye Bakanlığı'nca düzenlenme mecburiyeti getirilen

 tevsik edici belgeler ile ilgili olarak 164 ve 206 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile Vergi Usul Kanunu

 Uyarınca Vergi Mükelle eri Tarafından Kullanılan Belgelerin Basım ve Dağıtımı Hakkında Yönetmelik'de düzenlemeler

 yapılmıştır.

 Bahsedilen Yönetmelik'in 13/e maddesinde; Genel ve Katma Bütçeli İdarelere, İl Özel İdarelerine, Belediyeler ve Köyler ile

 bunlarınteşkilettikleri birliklere ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya işletilen müesseseler ile 233

 sayılı Kamuİktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinde tanımı yapılan teşebbüs,

 teşekkül, kuruluş, müessese, bağlı ortaklık, iştirak ve işletmelerin kullanacakları belgeleri Vergi Usul Kanunu'nun ilgili

 hükümlerinde belirtilen bilgileri taşıması kaydıyla anlaşmalı matbaalar dışındaki matbaalara da bastırabilecekleri, ancak,

 bu şekilde belge bastırılması halinde, belgenin üzerine "Vergi Usul Kanunu Yönetmelik hükümlerine tabi değildir."

 ibaresinin yazılmasının zorunlu olduğu düzenlenmiştir.

 206 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin "A - Kurumlar Vergisinden Muaf Kurumların Düzenleyecekleri

 Belgelerde "Kurumlar Vergisinden Muaftır" İbaresi Mutlaka Yer Alacaktır" başlıklı bölümünde ise; Vergi Usul Kanunu

 Uyarınca Vergi Mükelle eri Tarafından Kullanılan Belgelerin Basım ve Dağıtımı Hakkında Yönetmelik'in 13'ncü

 maddesinin (e) fıkrasında ve 164 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 3'ncü bölümünün son fıkrasında

 sayılan kuruluşların belgelerini; notere onaylatmadan veya anlaşmalı matbaalara bastırmadan Vergi Usul Kanunu'ndaki

 bilgileri ve "Vergi Usul Kanunu Yönetmelik Hükümlerine Tabi Değildir." ifadesini taşıması şartıyla kullanabildikleri,

 Yönetmelik'in verdiği izin gereği bu tür belge kullanan işletmelerden vergiden muaf olan kurumların 01/01/1991

 tarihinden itibaren belgelerine ayrıca "Kurumlar Vergisinden Muaftır" ibaresini de kaşeyle basarak veya matbaa baskısı

 ile bastırarak kullanacakları açıklanmıştır.

Bu çerçevede; döner sermaye işletmelerinin de bağlı olduğu kurumlardan ayrı bütçe ve muhasebe sistemleri, ayrıca,

 tahakkuk birimleri bulunmasına karşılık, iktisadilik vası arının veya bağlı bulundukları kurumlardan ayrı bir tüzel

 kişiliğinin bulunmaması halinde resmi daire olarak kabul edilmesi gerekir.

 Yukarıda açıklanan nedenlerle, bugüne kadar yapılan uygulamada 3423 sayılı Kanuna dayanılarak, Millî Eğitim Bakanlığı

 Döner Sermaye İşletmelerinde Üretimi Teşvik Primi Dağıtımı, Parça Başı Üretim, Atölye ve Tesislerin Özel

 Sektörle İşbirliği Yapılarak İşletilmesi Hakkında Yönetmeliğe göre Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okul veya

 kurumların bünyesinde kurulan ve ayrı bir tüzel kişiliği bulunmayan döner sermaye işletmelerinin, bağlı oldukları

 kurumlardan müstakil olarak değerlendirilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle Milli Eğitim Bakanlığına bağlı

 okul veya kurumların bünyesinde kurulan döner sermaye işletmelerinin de Vergi Usul Kanunu Uyarınca Vergi Mükelle eri

 Tarafından Kullanılan Belgelerin Basım ve Dağıtımı Hakkında Yönetmelik'in 13'ncü maddesinin (e) fıkrasında ve 164 sıra

 numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 3'ncü bölümünün son fıkrasında sayılan kurum ve kuruluşlar arasında

 değerlendirilmesi; vergi mükelle yetinin bulunması halinde de mükelle yetine ilişkin üçüncü şahıslarla olan münasebet

 ve muamelelerini Vergi Usul Kanunu'nda düzenlenen belgelerle tevsik etmesi gerekmekte olup, ayrıca 206 Sıra No'lu

 Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nde belirtilen şekilde belge düzenlemesi de mümkün bulunmaktadır.

 Diğer yandan, okul aile birliklerinin Millî Eğitim Bakanlığı Okul-Aile Birliği Yönetmeliği'ne göre düzenlemeleri gereken

 makbuzlar Vergi Usul Kanunu'nda düzenlenen belgeler arasında bulunmadığından, söz konusu makbuzların vergi

 kanunları açısından tevsik edici bir hükmü de bulunmamaktadır. Zira vergi uygulamaları açısından bir belgenin tevsik

 edici mahiyette değerlendirilebilmesi için Vergi Usul Kanunu'nda düzenlenen veya Vergi Usul Kanunu ile verilen yetkiye

 istinaden Maliye Bakanlığınca, düzenleme zorunluluğu getirilen belgelerden olması gerekmektedir. Dolayısıyla, vergi

 mükelle erinin Vergi Usul Kanunu'na göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan

 kayıtların tevsiki açısından, söz konusu belgeleri Kanun'da ve ilgili mevzuatında düzenlenen usul ve esaslar dahilinde

 kullanmaları zorunlu olup, vergi mükelle olmayanların ise Vergi Usul Kanunu'nda düzenlenen belgeleri kullanma

 mecburiyetlerinin bulunmayacağı tabiidir.

 Buna göre, 1739 sayılı Kanun uyarınca Millî Eğitim Bakanlığı Okul-Aile Birliği Yönetmeliği hükümlerine tabi olan ve katma

 değer vergisi ve kurumlar vergisi mükelle yeti bulunmayan Okul Aile Birliğiniz tarafından, Okulunuz Döner Sermaye

 İşletmesine kiraladığınız araç için yapılan kira ödemeleri karşılığında bahsedilen yönetmelik hükümlerine göre

 düzenlenmesi gereken makbuzlar Vergi Usul Kanunu'na göre tevsik edici mahiyette bulunmadığından, dilekçenizde

 bahsedilen araç kiralaması nedeniyle yüklenilen katma değer vergisinin Döner Sermaye İşletmesi tarafından indirim

 konusu yapılabilmesi için, söz konusu işlemin, Vergi Usul Kanunu'nda düzenlenen veya Vergi Usul Kanunu ile verilen

 yetkiye istinaden Maliye Bakanlığınca düzenlenme zorunluluğu getirilen belgelerle tevsik edilmesi zorunludur.

 Bu itibarla, Okul Aile Birliğinizin katma değer vergisi ve kurumlar vergisi mükelle yeti ve dolayısıyla fatura ve benzeri

 belgeleri düzenleme mecburiyeti bulunmadığından, katma değer vergisi mükelle yeti bulunan ve ayrıca kiraladığı

 araçtan dolayı sorumlu sıfatıyla II No'lu KDV beyannamesi verme yükümlülüğü olan Okulunuz Döner Sermaye

 İşletmesinin kiraladığı araç karşılığında Okul Aile Birliğiniz adına gider pusulası düzenlemesi gerekmektedir.

 Öte yandan, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ... Meslek Lisesi bünyesinde kurulan Döner Sermaye İşletmesinin Vergi Usul

 Kanunu Uyarınca Vergi Mükelle eri Tarafından Kullanılan Belgelerin Basım ve Dağıtımı Hakkında Yönetmelik'in 13'ncü

 maddesinin (e) fıkrasında ve 164 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin 3'ncü bölümünün son fıkrasında

 sayılan kuruluşlardan olması nedeniyle, gider pusulasının 206 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Tebliği'nin "A" bölümünde yer

 alan açıklamalar çerçevesinde düzenlenebileceği tabiidir.

 Bilgi edinilmesini rica ederim.

 (*)    

Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

 (**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu illeriniz dolayısıyla vergi tarh

 edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.