Ölüm Halinde Varislerin İşletmeyi Devralmasında Mükellefiyet KDV ve Demirbaşların Değerlemesi hk.
Özelge: Ölüm Halinde Varislerin İşletmeyi Devralmasında
Mükellefiyet KDV ve Demirbaşların Değerlemesi hk.
Sayı:
B.07.4.DEF.0.77.10.00-KDV-2
Tarih:
03/02/2012
T.C.
YALOVA VALİLİĞİ
Defterdarlık Gelir Müdürlüğü
Sayı : B.07.4.DEF.0.77.10.00-KDV-2 03/02/2012
Konu : Ölüm Halinde Varislerin İşletmeyi Devralmasında
Mükellefiyet KDV ve Demirbaşların Değerlemesi
İlgide kayıtlı dilekçenizin tetkikinde, Yalova Vergi Dairesi Müdürlüğünün ...vergi
numarasında kayıtlı mükellefi olarak varisi olduğunuz ...'in ölüm tarihi itibariyle varisler tarafından
işletmenin kapanışının yapıldığı; dört tane varisten üçünün muvafakat vererek bir varisin 7 gün
sonra mükellefiyet kurarak işletmenin faaliyetini devraldığı; 7 gün içinde varisler tarafından
herhangi bir satış yapılmadığı belirtilerek muristen intikal eden ticari mallar, demirbaşlar ve
taşıtlar gibi iktisadi kıymetlerin ne şekilde devir alınacağı; sonraki döneme devreden katma değer
vergisinin (KDV) devralan varise nasıl intikal edeceği; fatura düzenlenip düzenlenmeyeceği; söz
konusu malların ne şekilde değerleneceği ve diğer varislerin değer artış kazancı yönünden vergi-
lendirilip vergilendirilmeyeceği konularında Defterdarlığımızdan görüş talep ettiğiniz anlaşılmıştır.
1- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN
Vergi Usul Kanununun 160 ıncı maddesinde işi bırakmanın bildirilmesine ilişkin hükümlere
yer verilmiş, aynı Kanunun 164 üncü maddesinde de, ölümün işi bırakma hükmünde olduğu ve
mükellefin mirası reddetmemiş mirasçıları tarafından bu durumun vergi dairesine bildirileceği
hüküm altına alınmıştır.
Konuyla ilgili yayımlanan 2001/1 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu İç Genelgesinde de,
ölüm tarihi itibariyle murisin mükellefiyetinin düşerek işe devam eden mirasçıların mükellefiyetinin
başladığı, murisin ölümünden itibaren mirasçıların aynı işe aralıksız devam etmeleri halinde, ölüm
tarihinin muris için işi bırakma, mirasçıları için ise işe başlama olarak kabul edilmesi, işe devam
edecek olan mirasçıların ölüm tarihini takip eden 1 ay içinde bildirimde bulunmaları durumunda
bildirimin zamanında yapıldığının kabul edilmesi ve mirasçıların mükellefiyetlerinin murisin ölüm
tarihinden itibaren tesis edilmesi gerektiği ile murisin mevcut defter ve belgelerinin ölüm tarihini
içeren hesap dönemi sonuna kadar işe devam eden mirasçılar tarafından kullanılmasının uygun
görüldüğü açıklanmıştır.
Bu açıklamalar uyarınca, murisin ölüm tarihinden itibaren işe devam edecek olan mirasçı ya
da mirasçıları tarafından, ölüm tarihini takip eden 1 ay içinde ilgili vergi dairesine bildirimde
bulunmaları, sahibinin ölümüyle mirasçılara intikal eden işletmenin faaliyetine mirasçılardan bir ya
da birkaçı tarafından devam edilmesi halinde sadece faaliyette bulunan mirasçılar için ticari kazanç
bakımından mükellefiyet tesisi yapılması gerekmektedir.
Bu durumda, faaliyette bulunmayan diğer mirasçıların kendilerine intikal eden ortaklık
hisselerini diğer mirasçılara ya da başka kimselere satmak suretiyle elden çıkarmalarından doğan
kazancın ise değer artış kazancı olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde faturanın, satılan emtia veya
yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapantüccar tarafından müşteriye verilen ticari bir vesika olduğu hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunun 232 inci maddesinde ise, birinci ve ikinci sınıf tüccarlarla kazancı basit usulde
tespit edilenler ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin; sattıkları emtia veya yaptıkları
işler için fatura vermek ve satın aldıkları emtia ve hizmetler için de fatura istemek ve almak
mecburiyetinde oldukları hükme bağlanmıştır.
Bu hükümlerden de anlaşılacağı üzere, fatura yapılan iş veya satılan emtia karşılığında
düzenlenen ve işi yapan veya emtiayı satan tüccar tarafından müşteriye verilen bir ticari vesikadır.
Buna göre, muris adına basılı faturaların hesap dönemi sonuna kadar kullanılacağı göz
önünde bulundurularak mükellefiyet kaydı yapılan mirasçı tarafından, işletmeye dahil ticari mal,
demirbaş ve taşıtlar gibi iktisadi kıymetlerin kayıtlı değerleriyle aynen devir alınırken murise ait
fatura ile tevsiki gerekmektedir.
2-GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 81/1 inci maddesinin 1 numaralı bendinde "Ferdi bir
işletmenin sahibinin ölümü halinde kanuni mirasçılar tarafından işletmenin faaliyetine devam
olunması ve mirasçılar tarafından işletmeye dahil iktisadi kıymetlerin kayıtlı değeriyle (bilanço
esasına göre defter tutuluyorsa bilançonun aktif ve pasifiyle bütün halinde) aynen devir alınması"
halinde değer artış kazancının hesaplanmayacağı ve vergilendirme yapılmayacağı hükme
bağlanmıştır.
Bu hükme göre, ölen kişinin varislerinin, işletmeye dahil iktisadi kıymetleri kayıtlı
değerleriyle aynen devir almaları ve işletmenin faaliyetine devam etmeleri durumunda, bu devir
işleminde değer artış kazancı hesaplanmayacaktır.
Öte yandan, muristen intikal eden ticari işletmenin faaliyetine mirasçılardan bir veya birkaçı
tarafından devam edilmesi halinde, murisin ölüm tarihi ile varislerden biri veya birkaçının
mükellefiyet tesis ettirdiği tarih arasındaki dönemde mirasçılarca faaliyette bulunulmuş ise,
mirasçıların adi ortaklık halinde faaliyet gösterdiğinin kabul edilmesi gerekir.
Bu durumda, adi ortaklık halinde faaliyet gösterilmekte iken bir kısım mirasçıların
ortaklıktaki hisselerini diğer varislere veya başka şahıslara devretmeleri halinde, elde edilecek
kazancın değer artış kazancı olarak vergilendirilmesi gerekir.
3- KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun;
- 1/1 inci maddesinde ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde
yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu;
- 17/4-c maddesinde Gelir Vergisi Kanununun 81 inci maddesinde belirtilen işlemler ile
Kurumlar Vergisi Kanununa göre yapılan devir ve bölünme işlemlerinin KDV'den istisna olduğu;
hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, ölen kişinin varislerinin, işletmeye dahil iktisadi kıymetleri kayıtlı değerleriyle
aynen devir almaları işlemi KDV Kanununun 17/4-c maddesine göre KDV den istisna olacaktır.
Öte yandan, 25 Seri Nolu KDV Genel Tebliğinin (C) bölümünde adi ortaklıklarda, ortaklığın
sona ermesi sonucunu doğurmayan hisse devri işlemlerinin KDV ye tabi olmayacağı, ortaklığın sona
ermesi sonucunu doğuran devir işlemlerinde ise vergi uygulanacağı; hisse devri işlemleri adi
ortaklığın sona ermesi sonucunudoğuruyor veya ortaklık, ortakların kararı ile fesh ediliyorsa, bu
devir işlemlerine vergi uygulanması gerektiği açıklanmıştır.
Bu durumda, dört tane varisten üçünün muvafakat vererek bir varisin işletmenin faaliyetinindevralması adi ortaklığın sona ermesi sonucunu doğuran bir devir işlemi olduğundan bu devir
işleminde devralan ortağın kendi hisseleri ile satın aldıkları hisseler dikkate alınmaksızın,
ortaklıkça, devralan ortağa teslim edilen toplam mal bedeli üzerinden KDV hesaplanacaktır.
Ortaklık tarafından düzenlenecek olan faturada ayrıca gösterilecek olan bu vergi ilgili dönem
işlemleri ile birlikte adi ortaklığın son beyannamesine dahil edilerek beyan edilecek, devralan ortak
tarafından ise genel hükümler çerçevesinde indirim konusu yapılabilecektir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.