Ortaklar adına ödenen hayat sigortasının kurum kazancından indirilip indirilemeyeceği hk.

Ortaklar adına ödenen hayat sigortasının kurum
kazancından indirilip indirilemeyeceği hk.
Sayı: 
51421814-125[66-2019/8]-62992
Tarih: 
01/07/2022
T.C. 
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Denizli Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Grup Müdürlüğü
Sayı : 51421814-125[66-2019/8]-62992 01.07.2022
Konu : Ortaklar adına ödenen hayat
sigortasının kurum kazancından
indirilip indirilemeyeceği hk.
İlgi :
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketiniz ortakları adına düzenlenen prim iadeli hayat
sigortası poliçelerinin şirket hesabınızdan ödendiği belirtilmiş olup, kesilen poliçelere ilişkin
harcamaların kurumlar vergisi matrahından indirim konusu yapılıp yapılamayacağı hususunda
Başkanlığımız görüşü sorulmuştur.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir
hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum
kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı
hükmüne yer verilmiştir. Safi kurum kazancının tespitinde Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci
maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir. Anılan
maddelerde yer alan giderler, doğrudan doğruya kurumla ilgili olup kurum kazancının elde
edilmesine yönelik giderlerdir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b-i)
alt bendinde, tam mükellef kurumlar tarafından, tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar
vergisi mükellefi olmayanlara ve gelir vergisinden muaf olanlara dağıtılan, 75 inci maddenin ikinci
fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından; (b-ii) alt bendinde, tam
mükellef kurumlar tarafından, dar mükellef gerçek kişilere, dar mükellef kurumlara (Türkiye'de
işyeri veya daimi temsilci aracılığıyla kâr payı elde edenler hariç) ve gelir ve kurumlar vergisinden
muaf olan dar mükelleflere dağıtılan 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı
bentlerinde yazılı kâr paylarından istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben gelir vergisi
kesintisi yapılması gerektiği; kârın sermayeye eklenmesinin kâr dağıtımı sayılmayacağı
belirtilmiştir.
Aynı Kanunun;
- 61 inci maddesinde, "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet
karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat,
huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir
ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş
bulunması onun mahiyetini değiştirmez..."
- Ücretin gerçek safi değerinin tespitinde yapılacak indirimlere ilişkin 63 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (3) numaralı bendinde, "Türkiye'de kâin ve merkezi Türkiye'de bulunan bir emeklilik veya
sigorta şirketi nezdinde akdedilmiş olması şartıyla; ücretlinin şahsına, eşine ve küçük çocuklarına
ait hayat sigortası poliçeleri için hizmet erbabı tarafından ödenen primlerin %50'si ile ölüm, kaza,
sağlık, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için hizmet
erbabı tarafından ödenen primler (İndirim konusu yapılacak primler toplamı, ödendiği ayda elde
edilen ücretin %15'ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz. Bakanlar Kurulu bu
bentte yer alan oranları yarısına kadar indirmeye, iki katına kadar artırmaya ve belirtilen haddi,
asgari ücretin yıllık tutarının iki katını geçmemek üzere yeniden belirlemeye yetkilidir.)"
hükümleri yer almaktadır.
Diğer taraftan, 23/10/2012 tarihli ve GVK-85/2012-7 sayılı Gelir Vergisi Sirkülerinde konu ile ilgili
açıklamalara yer verilmiştir.
Buna göre;
- Şirket tarafından şirket ortakları adına yaptırılan prim iadeli hayat sigortaları için ödenen
primlerin, ortaklarınızın şirketinizin ücretli çalışanı olması durumunda, çalışanlarınıza sağlanan net
menfaat olarak kabul edilmesi ve brüte iblağ edilmek suretiyle ücret bordrosuna dahil edilmesi
gerekmekte olup, söz konusu tutarların ödendiği ayda elde edilen ücretin %15'ini ve yıllık olarak
asgari ücretin yıllık tutarını aşmaması kaydıyla ücretlinin gelir vergisi matrahının tespitinde indirim
olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır. Ayrıca bu ücretlerin, Gelir Vergisi Kanununun 40
ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendine göre kurum kazancının tespitinde gider
olarak dikkate alınması mümkündür.
- Şirket ortaklarınızın şirketiniz ücretli çalışanı olmaması durumunda ise, söz konusu primler Gelir
Vergisi Kanununun 61 inci maddesi kapsamında ücret olarak değerlendirilmeyecektir. Bu durumda,
şirketinizin ortakları adına ödenen hayat sigortası poliçe bedelleri, anılan Kanunlarda belirtilen
indirilecek giderler arasında yer almadığından, söz konusu primlerin ortaklara dağıtılan kar payı
olarak değerlendirilmesi ve dağıtılan kâr payları üzerinden işlemin yapıldığı dönemde cari olan
tevkifat oranında kâr payı stopajı yapılması gerekmekte olup bu ödemelerin kurum kazancınızın
tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün değildir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
.