Özelge:
Özelge:
Sayı:
B.07.1.GİB.0.60/6003-34172
Tarih:
03/04/2008
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelir İdaresi Başkanlığı
Sayı :B.07.1.GİB.0.60/6003- ANKARA
Konu :
34172 03.04.2008
.................................. KURUMU
GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE
(Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı)
İlgi: 14/02/2008 tarih ve B.02.1.SÇE.0.65.00.03-974-99/456 sayılı yazınız.
İlgide kayıtlı yazınızda, Bakıma Muhtaç Özürlülerin Tespiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının
Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik uyarınca, ortalama aylık gelir tutarı hesabı ile bakıma muhtaç
özürlüler için ödenen bir aylık net asgari ücret tutarına asgari geçim indirimi uygulanıp
uygulanmayacağı konusunda bilgi istenilmektedir.
Bilindiği üzere, 5615 sayılı Kanunla 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda yapılan değişiklikler sonucu
vergi sistemimize giren gerçek ücretlerin vergilendirilmesinde asgarî geçim indirimi uygulaması,
2008 yılından itibaren elde edilecek gerçek ücret gelirlerine uygulanmak üzere, 01/01/2008
tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir.
Asgari geçim indirimi, ücretin elde edildiği takvim yılı başında belirlenen 16 yaşından büyük işçiler
için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutarına;
Mükellefin kendisi için % 50'si
Çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi için % 10'u
Çocukların her biri için ayrı ayrı olmak üzere ilk iki çocuk için % 7,5'i
Diğer çocuklar için % 5'i
olmak üzere ücretlinin şahsi ve medeni durumu dikkate alınarak hesaplanan indirim oranlarının
uygulanması sonucu bulunacak tutarın, Gelir Vergisi Kanununun 103 üncü maddesinde yer alanGelir Vergisi tarifesinin birinci gelir dilimine uygulanan oranla çarpılması sonucu bulunacak indirim
tutarının 1/12'sinin aylık olarak hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilmesi suretiyle
bulunacaktır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde, "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine
bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil
edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat,
huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir
ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş
bulunması onun mahiyetini değiştirmez..." hükmü yer almıştır.
Aynı Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasında; "Ücretin gerçek safi değeri işveren tarafından
verilen para ve ayınlarla sağlanan menfaatler toplamından aşağıdaki indirimler yapıldıktan sonra
kalan miktardır." denilmektedir.
Ücretlerin vergilendirilmesinde öncelikle Gelir Vergisi Kanununun 63 üncü maddesinde belirtilen
indirimler yapılmak suretiyle safi tutar tespit edilir. Varsa sakatlık indirimi ve benzeri indirimler
düşülmek suretiyle vergi matrahı bulunur. Matrah üzerinden hesaplanan gelir vergisinden ise
ücretliye ait asgari geçim indirimi mahsup edilerek ödenecek vergi bulunur.
Buna göre, çalışanlara net ücretleri dışında ücretlinin medeni hali dikkate alınarak hesaplanan
indirim tutarını ifade eden asgari geçim indirimi tutarı vazgeçilen gelir vergisinden
kaynaklanmaktadır. Asgari geçim indiriminin ödenmesi halinde, çalışanların brüt ücretlerinde ilave
bir artışa neden olmadığı gibi ücret üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilmesi
suretiyle ücretliye yansıtılan ödemeler vazgeçilen vergilerden kaynaklanan vergisel avantaj olup
ücret kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.
Bu nedenle, aylık gelir vergisinden mahsup edilerek uygulanan asgari geçim indirimi tutarının,
ortalama aylık gelir tutarının hesabına dahil edilmemesi gerekmektedir.
Ayrıca, bakıma muhtaç özürlüler için ödenen ücretler, gelir vergisinin konusuna girmemesi
nedeniyle bu ödemelere asgari geçim indiriminin uygulanması mümkün bulunmamaktadır.
Öte yandan, 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun "muafiyetler" başlıklı 3 üncü
maddesinin (a) ve (b) fıkralarında;
Amme idareleri, emekli ve yardım sandıkları, sosyal sigorta kurumları, umumi menfaate hadim
cemiyetler, siyasi partiler ve bunlara ait olan veya bunların aralarında kurdukları teşekküllerden
kurumlar vergisine tabi olmayanların;
Yukarıdaki fıkrada sayılanlar dışında kalan hükmü şahıslara ait olup, umumun istifadesi için ilim,
araştırma, kültür, sanat, sıhhat, eğitim, din, hayır, imar, spor gibi maksatlarla kurulan
teşekküllerin;
veraset ve intikal vergisinden muaf olduğu hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanunun istisnalar başlıklı 4 üncü maddesinin (f) bendinde de, 3 üncü maddenin (a) ve b)
fıkraları şümulüne giren şahısların statüleri gereğince maksatları içinde usulüne uygun olarak
yaptıkları yardımların veraset ve intikal vergisinden istisna edileceği hüküm altına alınmıştır.
Bu hükümlere göre, 3 üncü maddenin (a) ve (b) fıkraları şümulüne giren hükmi şahıslar tarafından,
kuruluş maksatları ve statülerine göre yapılan yardımların veraset ve intikal vergisine tabi
tutulmaması icap eder.
Bu açıklamalar çerçevesinde, Bakıma Muhtaç Özürlülerin Tespiti ve Bakım Hizmeti Esaslarının
Belirlenmesine İlişkin Yönetmelik uyarınca ortalama aylık gelir tutarı hesabı ile bakıma muhtaçözürlüler için ödenen bir aylık net asgari ücret tutarının veraset ve intikal vergisine tabi
tutulmaması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Başkan a.