Parselleri birleştirildikten sonra kurulacak şirkete ayni sermaye olarak konulması durumunda değer artış kazancı hesaplanıp hesaplanmayacağı hk.

Özelge: Parselleri birleştirildikten sonra kurulacak şirkete
ayni sermaye olarak konulması durumunda değer artış
kazancı hesaplanıp hesaplanmayacağı hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK mük.80-710
Tarih: 
23/02/2012
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
 
   
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.16.01-GVK mük.80-710 23/02/2012
Konu : Parselleri birleştirildikten sonra kurulacak şirkete ayni  
sermaye olarak konulması durumunda değer artış kazancı
hesaplanıp hesaplanmayacağı
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunda; ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi kimlik numaralı
mükellefi olduğunuzu, 2004 ve 2005 yıllarında satın aldığınız ... ilçesi,  ... mevkiinde bulunan ...
paftada bulunan 2147, 2148, 2149, 2150, 2151 no.lu parselleri 08.01.2008 tarihinde 14475 parsel
olarak; 1569, 1570, 1575 no.lu parselleri de  07.05.2008 tarihinde 14554 parsel numarası ile tevhit
(birleştirme) ettirdiğinizi belirterek bu parsellerin kuracağınız şirkete ayni sermaye olarak
konulması halinde, değer artış kazancı hesaplanıp hesaplanmayacağı hususunda görüş talep
ettiğiniz anlaşılmıştır.
            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Değer Artışı Kazançları" başlıklı Mükerrer 80 inci
maddesinde "Aşağıda yazılı mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı
kazançlarıdır.
            ...
            6. İktisap şekli ne olursa olsun (ivazsız olarak iktisap edilenler hariç) 70 inci maddenin
birinci fıkrasının (1), (2), (4) ve (7) numaralı bentlerinde yazılı mal (gerçek usulde vergiye tâbi
çiftçilerin ziraî istihsalde kullandıkları gayrimenkuller dahil) ve hakların, iktisap tarihinden
başlayarak (5615 sayılı kanunun 5 inci maddesiyle değişen ibare Yürürlük; 01.01.2007 tarihinden
geçerli olmak üzere 04.04.2007) beş yıl içinde elden çıkarılmasından doğan kazançlar
(Kooperatiflerin ortaklarına bu sıfatları dolayısıyla tahsis ettikleri gayrimenkulleri tahsis tarihinde
ortak tarafından satın alınmış sayılır.).
            Bu maddede geçen "elden çıkarma" deyimi, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir
ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi,
ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade eder.
            Bir takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının, menkul kıymet ve diğer sermaye
piyasası araçlarının elden çıkarılmasından sağlananlar hariç, 6.000 Yeni Türk Lirası (2011 takvim
yılı gelirlerine uygulanmak üzere 8.000-TL)  gelir vergisinden müstesnadır." hükmü yer almaktadır.
            Aynı Kanunun Geçici 71 inci maddesinde ise; "Bu Kanunun mükerrer 80 inci maddesinin
birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin uygulanmasına ilişkin olarak, 70 inci maddenin birinci
fıkrasının (1), (2), (4),  ve (7) numaralı bentlerinde sayılan ve 1.1.2007 tarihinden önce iktisap
edilmiş olan mal (gerçek usulde vergilendirilen çiftçilerin zirai istihsalde kullandıkları
gayrimenkuller dahil) ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançların vergilendirilmesinde
dört yıllık süre esas alınır." hükmüne yer verilmektedir.            Diğer taraftan Gelir Vergisi Kanununun Mükerrer 81 inci maddesinin birinci fıkrasında
değer artışında safi kazancın elden çıkarma karşılığında alınan para ve ayınlarla sağlanan ve para
ile temsil edilebilen her türlü menfaatlerin tutarından, elden çıkarılan mal ve hakların maliyet
bedelleri ile elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderlerin ve ödenen
vergi ve harçların indirilmesi suretiyle bulunacağı hükme bağlanmış olup son fıkrasında ise "Mal ve
hakların elden çıkarılmasında iktisap bedeli, elden çıkarılan mal ve hakların, elden çıkarıldığı ay
hariç olmak üzere Devlet İstatistik Enstitüsünce belirlenen toptan eşya fiyat endeksindeki artış
oranında artırılarak tespit edilir. (5281 sayılı Kanunun 28 inci maddesiyle 01.01.2006 tarihinden
itibaren elde edilen gelirlere uygulanmak üzere eklenen cümle. Yürürlük; 01.01.2006) Şu kadar ki,
bu endekslemenin yapılabilmesi için artış oranının % 10 veya üzerinde olması şarttır." hükmü yer
almaktadır.
            Öte yandan 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 704 ve 705 inci maddelerine göre taşınmaz
mülkiyetinin konusuna giren gayrimenkulün mülkiyetinin kazanılması, tapuya tescille doğacağından
iktisap tarihi olarak, tapu tescil tarihinin esas alınması gerekir.
            Bu hüküm ve açıklamalara göre, 2004 ve 2005 yılında satın aldığınız ... ilçesi,  ... mevkiinde
bulunan ... paftada bulunan 2147, 2148, 2149, 2150, 2151 no.lu parseller ile 1569, 1570, 1575 no.lu
parsellerin söz konusu imar uygulaması sonucunda herhangi bir cins tashihi yapılmadan 08.01.2008
tarihinde 14475 parsel olarak, 07.05.2008 tarihinde de 14554 parsel olarak birleştirilmesi
işleminde 2004, 2005 tarihlerinin ilk iktisap tarihi olarak kabul edilmesi gerekmekte olup Gelir
Vergisi Kanununun Geçici 71 inci maddesi gereğince 01.01.2007 tarihinden önce iktisap edilmesi
ve 4 yıllık sürenin, geçmiş olması nedeniyle söz konusu arsaların kuracağınız şirkete sermaye
olarak konulması durumunda değer artış kazancı yönünden vergileme yapılmayacaktır.
            Ancak; söz konusu arsaların imar uygulaması sonucunda cins tashihi yapılması durumunda
ise tapu tarihi olan 08.01.2008 ve 07.05.2008 tarihlerinin iktisap tarihi olarak kabul edilerek 5 yıl
içinde kuracağınız şirkete sermaye olarak konulması durumunda elde edilen kazancın değer artış
kazancı olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.