Pazarlama ve tanıtım elemanları adına düzenlenen yolcu taşıma biletleri ve market harcamalarına ilişkin faturaların indirime konu edilip edilemeyeceği

Pazarlama ve tanıtım elemanları adına düzenlenen yolcu
taşıma biletleri ve market harcamalarına ilişkin faturaların
indirime konu edilip edilemeyeceği
Sayı:
B.07.1.GİB.4.34.17.01-010-50177
Tarih:
16/01/2018
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü
Sayı : 39044742-010-50177 16.01.2018
Konu : Pazarlama ve tanıtım elemanları
adına düzenlenen yolcu taşıma
biletleri ve market harcamalarına
ilişkin faturaların indirime konu edilip
edilemeyeceği
İlgide kayıtlı özelge talep formunda; faaliyet konusu doğrudan pazarlama ve tanıtım
hizmetleri olan Şirketinizin söz konusu faaliyetleri ile ilgili olarak gerek personelleriniz adına
gerekse Şirketiniz adına düzenlenen belgelere konu harcamaların kurum kazancının tespitinde
gider olarak dikkate alınıp alınmayacağı ile katma değer vergisi (KDV) dahil edilerek düzenlenmiş
belgelerde iç yüzde yöntemi kullanılmak suretiyle ayrıştırılacak KDV'nin ve sahada görevli
personelleriniz adına düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen KDV'nin indirim konusu
yapılmasının mümkün olup olmadığının bildirilmesi istenmektedir.
GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin,
mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve
safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin
uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Bu hükümler uyarınca tespit edilecek kurum kazancından
Kurumlar Vergisi Kanununun 8 inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer
alan giderler indirilebilecektir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının 1 numaralı
bendinde; ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin, 2
numaralı bendinde ise, hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatında iaşe ve ibate
giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatının (Bu primlerin ve aidatın
istirdat edilmemek üzere Türkiye'de kain sigorta şirketlerine veya emekli ve yardım sandıklarına
ödenmiş olması ve emekli ve yardım sandıklarının tüzel kişiliği haiz bulunmaları şartıyla), 27 nci
maddede yazılı giyim giderlerinin safi ticari kazancın tespitinde indirilecek gider olarak kabul
edileceği hükmüne yer verilmiştir.
Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin matrahtan
indirilebilmesi için; giderin yapılmasıyla gelirin elde edilmesi veya idamesi arasında doğrudan ve
açık bir ilişkinin var olması, giderin keyfi olmaması yani gelirin elde edilmesi için mecburi olarak
yapılması ve yapılan gider karşılığında sabit kıymet iktisap edilmemiş olması gerekir.
Diğer taraftan aynı Kanunun 24 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, Harcırah Kanunu
kapsamı dışında kalan müesseseler tarafından idare meclisi başkanı ve üyeleri ile denetçilerine,
tasfiye memurlarına ve hizmet erbabına (Harcırah Kanununa tabi olsun olmasın her türlü sözleşmeli
personel dahil) verilen gerçek yol giderlerinin tamamı ile yemek ve yatmak giderlerine karşılık
verilen gündeliklerin de (Bu gündelikler aynı aylık seviyesindeki Devlet memurlarına verilen
gündeliklerden fazla ise veya Devletçe verilen gündeliklerin en yüksek haddini aşarsa, aradaki fark
ücret olarak vergiye tabi tutulur.) gider karşılığı sayılmak suretiyle yolluk ödemelerinin gelir
vergisinden istisna edileceği hükme bağlanmıştır.
Ayrıca söz konusu giderlerin Vergi Usul Kanunu hükümleri gereğince tevsik edici belgelere
dayanması (fatura, fatura yerine geçen vesikalar gibi) ve yasal kayıtlarda izlenmesi gerekmektedir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, faaliyet konusu doğrudan pazarlama ve tanıtım hizmetleri
olan Şirketinizin söz konusu faaliyeti ile ilgili olarak sahada görevli personellerinize ait ürün
tanıtımı, yol masrafları (yolcu taşıma biletleri ve gross market harcamalarının) giderlerinin, Gelir
Vergisi Kanununun 24 üncü maddesinin ikinci fıkrası kapsamında kalan yolluk ödemeleri hariç
olmak üzere kurum kazancınızın elde edilmesi ile açık ve doğrudan bir bağının bulunması, yapılan
işin mahiyetine uygun olması ve iş hacmi ile mütenasip bulunması ve Vergi Usul Kanunu hükümleri
gereğince tevsik edici belgelere dayanmış olması şartıyla kurum kazancınızın tespitinde gider
olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.
Öte yandan, söz konusu giderlere ilişkin muvazaalı bir durumun tespit edilmesi durumunda
gerekli cezai işlemlerin yapılacağı tabiidir.
VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinin (B) bendinde; "Vergilendirmede vergiyi
doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır." denilmiş, vergiyi doğuran
olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille
ispatlanabileceği belirtilmiştir.
Anılan Kanunun 228 inci maddesinde ise "Aşağıdaki giderler için ispat edici kağıt aranmaz:
1.Örf ve teamüle göre bir vesikaya istinat ettirilmesi mutat olmayan müteferrik giderler;
2.Vesikanın teminine imkan olmayan giderler;
3.Vergi kanunlarına göre götürü olarak tespit edilen giderler.
1 ve 2 numaralı fıkralarda yazılı giderlerin gerçek miktarları üzerinden kayıtlara geçirilmesi
ve miktarlarının işin genişliğine ve mahiyetine uygun bulunması şarttır." hükmüne yer verilmiştir.
Mezkûr Kanunun 232 nci maddesinde; "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde
tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler:
1. Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara;
2. Serbest Meslek erbabına;
3. Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara;
4. Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere;
5. Vergiden muaf esnafa.
Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve
almak mecburiyetindedirler.
Yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde
tespit edilenlerden ve defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya
onlara yaptırdıkları iş bedelinin (1.1.2015 tarihinden geçerli olmak üzere) 880 TL'yi geçmesi veya
bedeli 880 TL'den az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura vermesi
mecburidir." denilmiş, 233 üncü maddesinde ise; birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit
usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin fatura vermek
mecburiyetinde olmadıkları satışları ve yaptıkları işlerin bedellerinin yine aynı maddede sayılan
vesikalardan biri ile tevsik olunacağı hükme bağlanmıştır.
167 sıra numaralı Vergi Usul Genel Tebliğinde ise birinci ve ikinci sınıf tüccarlarla defter
tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin yukarıda 5 madde halinde sayılan kimselere sattıkları emtia
veya yaptıkları işler için satılan emtianın veya yapılan işin bedeli ne olursa olsun fatura
vermelerinin, emtiayı satın alan veya hizmeti yaptıran bu kimselerin de fatura istemelerinin ve
almalarının zorunlu olduğu ve bunlar için perakende satış fişlerinin geçerli olmayacağı
açıklanmıştır.
Ancak, daha sonra yayımlanan 204 ve 206 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel
Tebliğleri ile bu düzenlemeye bazı istisnalar getirilerek, mükelleflerin ticari faaliyetlerine ilişkin
olarak işyerlerinde kullanılmak ve tüketilmek amacıyla satın aldıkları (kırtasiye, büro ve temizlik
malzemeleri gibi) ve bedeli fatura düzenleme mecburiyetini belirleyen kanuni haddi aşmayan mal
ve hizmet bedelleri için düzenlenen perakende satış veya yazar kasa fişlerinin gider belgesi olarak
kabul edilmesi uygun görülmüştür. İşletmenin tüketimi dışında satışa konu olacak mal ve
hizmetlerin alımlarında ise bedeli ne olursa olsun fatura düzenlenmesi defterlere faturalara
dayanılarak kayıt yapılması gerektiği açıklanmıştır.
Ayrıca, 275 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile de, taksi işleten
mükelleflerden alınan ve tutarı fatura düzenleme mecburiyetine ilişkin kanuni haddi aşmayan
perakende satış fişlerinin de, gider belgesi olarak kabul edilmesi uygun görülmüştür.
Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre; şirketiniz elemanlarının işle ilgili şehir içi
seyahatlerinde taksi işleten mükelleflerden alınan perakende satış fişleri hariç, otobüs, minibüs,
raylı sistem vb. ulaşım araçlarını kullanmaları karşılığında yaptığı harcamaların 228 inci madde
kapsamında (gerçek miktarları üzerinden kayıtlara geçirilmesi ve miktarlarının işin genişliğine ve
mahiyetine uygun bulunması şartıyla) vesikanın teminine imkan olmayan giderler olarak kabulü
mümkün bulunmaktadır. Ancak söz konusu harcamalara ilişkin fatura vb.belge temin edilmesinin
imkan dahilinde bulunması halinde bu belgelerin tevsik edici belge olarak temini şarttır. Ayrıca
şehirlerarası yapılan iş seyahatlerine ilişkin seyahat harcamalarının yolcu bileti ile tevsiki
gerekmektedir.
Diğer taraftan, şirketiniz elemanlarının şehir içi ve dışındaki seyahatlerinde yemek ve
benzeri harcamalarının ise kurum kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınabilmesi için fatura
ile tevsik edilmesi gerekmektedir.
KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
3065 sayılı KDV Kanununun,
-29/1 inci maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan
KDV den bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan
teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen
KDV'yi indirebilecekleri,
-29/3 üncü maddesinde, indirim hakkı vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı
aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde
kullanılabileceği,
-34/1 inci maddesinde, yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait
KDV'nin, alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca gösterilmek ve
bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği,
-34/2 nci maddesinde, KDV'nin fatura ve benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesine gerek
görülmeyen işlemlerde vergi indiriminin nasıl belgelendirileceğinin Maliye Bakanlığınca tespit
olunacağı,
hüküm altına alınmıştır.
KDV Genel Uygulama Tebliğinin "III/C.İNDİRİM'' başlıklı;
(5.2.) bölümünde,
''...
3065 sayılı Kanunun (20/4) maddesine göre de belli bir tarifeye göre fiyatı tespit edilen işler
ile bedelin biletle tahsil edildiği hallerde tarife ve bilet bedeli KDV dahil edilerek tespit olunacak ve
vergi ayrıca gösterilmeyecektir. Keza yolcu biletlerinde de KDV'nin ayrıca gösterilmesi
gerekmemektedir.
... ''
(5.5) bölümünde;
'' ...
Yukarıda da belirtildiği üzere, perakende mal satışı yapanlar ile hizmet ifa edenlerin mal
satışları ile hizmet ifalarına ait liste, etiket, fatura ve benzeri belgelerde fiyatları, KDV dahil olarak
tespit etmeleri ve bedeli vergi dahil tek tutar olarak göstermeleri gerekmektedir. KDV bedele dahil
olarak mal teslim eden veya hizmet ifasında bulunan mükellefler, vergi dahil tespit edilen fiyatlar
üzerinden beyan edecekleri KDV'yi;
vergili bedel x vergi oranı / 100 + vergi oranı formülü ile, vergi hariç fiyatlar üzerinden
beyan edecekleri KDV'yi de bedel x vergi oranı / 100 formülünü kullanarak hesaplayacaklardır.
...''
(5.5.) bölümünde;
"3065 sayılı Kanunun 34 üncü maddesine göre verginin indirim konusu yapılabilmesi için
fatura ve benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, uygulama kapsamına
giren mükelleflerden gider veya maliyet unsuru olarak göz önüne alınabilecek mal ve hizmet satın
alan mükellefler, satın alınan mal ve hizmetlere ait KDV'yi indirim konusu yapabilmek için,
düzenlenecek fatura ve benzeri vesikalarda verginin mutlak surette ayrıca gösterilmesini
isteyeceklerdir.
Ancak Kanunun 23 üncü maddesine göre özel matrah şekilleri tespit edilen işlemler ile
aynı Kanunun (20/4) üncü maddesine göre, tarife ve bilet bedelinin vergi dâhil edilerek
hesaplandığı hallerde, düzenlenecek vesikalarda verginin ayrıca gösterilmesi şartı aranmaz.
Mükellefler bu neviden mal ve hizmet alımları dolayısıyla yüklendikleri vergileri, içyüzde yoluyla
hesaplarlar ve indirim konusu yapabilirler."
açıklaması yapılmıştır.
Buna göre, faaliyet konusu doğrudan pazarlama ve tanıtım hizmetleri olan Şirketinizin söz
konusu faaliyetleri ile ilgili olarak sahada görevli personellerinize ait ürün tanıtımı ve yol masrafları
giderleri üzerinden hesaplanan KDV'nin, ticari faaliyetiniz ile açık ve doğrudan bir bağının
bulunması ve Şirketiniz adına düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilmesi kaydıyla
indirim konusu yapılması mümkündür.
Diğer taraftan, KDV Kanununun 23 üncü maddesine göre özel matrah şekilleri tespit edilen
işlemler ile aynı Kanunun (20/4) üncü maddesine göre, tarife ve bilet bedelinin vergi dahil edilerek
hesaplanan mal ve hizmet alımları dolayısıyla yüklenilen verginin içyüzde yoluyla hesaplanıp
indirim konusu yapılması mümkün bulunmaktadır.
Ancak, sahada görevli personelleriniz adına düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda
gösterilen KDV'nin indirim konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.