Peşin satış teşvik primi karşılığında düzenlenen faturanın gelir kaydının hangi tarihte yapılacağı hk.

Özelge: Peşin satış teşvik primi karşılığında düzenlenen
faturanın gelir kaydının hangi tarihte yapılacağı hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.16.16.01-120[ÖZG-2012/161]-338
Tarih: 
13/08/2012
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
BURSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı : B.07.1.GİB.4.16.16.01-120[ÖZG-2012/161]-338 13/08/2012
Konu : Peşin satış teşvik primi karşılığında düzenlenen  
faturanın gelir kaydının hangi tarihte yapılacağı.
            İlgide kayıtlı özelge talep dilekçenizin incelenmesinden; 01.05.2012 tarihinde ..... A.Ş. ile
yapılan işleticilik anlaşması ve protokol gereği 5 yıl süresince ticari faaliyetinize destek olmak üzere
125.000.-TL peşin satış teşvik primi karşılığında 10.05.2012 tarihinde fatura düzenleneceği
belirtilerek, söz konusu peşin satış teşvik priminin gelir kaydının hangi tarihte yapılacağı, gelir
vergisi konusunda vergilendirmenin sözleşmeye istinaden gelecek yıllara ait gelir olarak 5 yılda mı
yoksa tahakkuk ettiği yılda mı yapılacağı konusunda tereddüde düşüldüğü anlaşılmıştır.
            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ticari kazancın tarifinin yapıldığı 37 inci maddesinin
birinci fıkrasında, "Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır.", bilanço
esasında ticari kazancın tespiti ile ilgili 38 inci maddesinin birinci fıkrasında ise, "Bilanço esasına
göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri
arasındaki müsbet farktır." hükümlerine yer verilmek suretiyle ticari kazancın tespitinde tahakkuk
esası benimsenmiştir.
            Ayrıca, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 192 inci maddesinin dördüncü fıkrasında, "Aktif
toplamı ile borçlar arasındaki fark, müteşebbisin işletmeye mevzu varlığını (öz sermayeyi) teşkil
eder." denilmekle ticari kazancın tespitinde tahsil esasının değil, tahakkuk esasının geçerli olduğu
vurgulanmıştır.
            Dolayısıyla ticari kazancın tesbitinde tahakkuk esası geçerli olup,  tahakkuk ise gelirin
miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmesini ifade eder. Bunun için geliri doğuran işlemin tekemmül
etmesi gereklidir. Gerek hasılat gerekse giderlerin hangi hesap dönemine ilişkin olduğunun tespiti
açısından hasılatın tahsil edilip edilmediğinin, giderlerin ise ödenmiş olup olmadığının bir
bağlayıcılığı bulunmamaktadır.
            Diğer taraftan; Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde fatura; satılan emtia veya
yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan
tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlanmış, 231 inci maddesinin (5)
numaralı bendinde de faturanın, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi
gün içinde düzenleneceği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş
sayılacağı belirtilmiştir.
            Bu hükümler uyarınca, tacirler arasındaki faaliyetlerin belgelendirilmesi amacıyla kullanılan
fatura da tahakkuk esasına bağlı kalınarak düzenlendiğinden, ticari faaliyet içerisinde satılan mal
veya yapılan bir hizmet bedeli taraflarca belirlenip faturası düzenlendiğinde gelir veya gider
tahakkuk etmiş kabul edilmektedir.
            Buna göre; Ticari kazancın tespitinde tahakkuk esası cari olduğundan ...... A.Ş.'den, (yapılan
işleticilik anlaşması ve protokol gereği 5 yıl süre ile ticari faaliyetinize destek olmak üzere) alınan
125.000-TL + KDV  peşin satış teşvik primine ilişkin gelir kaydının fatura tarihi itibariyle yapılmasıgerekmektedir. 
            Bilgilerinizi rica ederim.
   
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.