Petrol arama ve üretim faaliyeti nedeniyle ayrı kurumlar vergisi beyannamesi verilip verilmeyeceği ve bu faaliyet giderlerinin diğer faaliyet gelirler
Özelge: Petrol arama ve üretim faaliyeti nedeniyle ayrı
kurumlar vergisi beyannamesi verilip verilmeyeceği ve bu
faaliyet giderlerinin diğer faaliyet gelirlerinden indirilip
indirilmeyeceği hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.99.16.02-KVK-14-98
Tarih:
22/08/2011
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü
Sayı : B.07.1.GİB.4.99.16.02-KVK-14-98 22/08/2011
Konu : Petrol arama ve üretim faaliyeti nedeniyle ayrı kurumlar
vergisi beyannamesi verilip verilmeyeceği ve bu faaliyet
giderlerinin diğer faaliyet gelirlerinden indirilip
indirilmeyeceği.hk.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ile şirketinizin enerji alanında muhtelif faaliyetlerde bulunduğu,
bunun yanı sıra sahip olduğu arama ruhsatları ile Türkiye içinde petrol arama ve üretim
faaliyetinde de bulunduğu belirtilerek;
- 6326 sayılı Kanunun 95/3 üncü maddesi hükmü çerçevesinde petrol faaliyetlerinden elde edilen
gelir ve giderler için normal faaliyet sonuçlarından ayrı bir kurumlar vergisi beyannamesi verilip
verilmeyeceği ve petrol arama faaliyetleri ile ilgili henüz petrol geliri olmaması durumunda, petrol
arama giderlerinin petrol ameliyesi ile ilgili olmayan diğer faaliyet gelirlerinden indirilip
indirilemeyeceği ;
- Şirketinizce 6326 sayılı Petrol Kanununun 98 inci maddesi hükmüne istinaden tek düzen hesap
planında 271 Arama Giderleri hesabında izlenen petrol arama giderleri, sondaj fer'i giderleri ve
ekonomik miktarda verimi olmayan kuyuların açılma giderlerinin kurumlar vergisi matrahının
tespitinde direkt gider yazılıp yazılamayacağı, aktifleştirilmesi halinde hangi oranda amortisman
ayrılacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
- KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Beyan Esası" başlıklı 14 üncü maddesinde;
"(1) Kurumlar vergisi, mükellefin veya vergi sorumlusunun beyanı üzerine tarh olunur. Beyanname,
ilgili bulunduğu hesap döneminin sonuçlarını içerir.
(2) Her mükellef vergiye tabi kazancının tamamı için bir beyanname verir..."
hükümlerine yer verilmiştir.
Öte yandan, 6326 sayılı Petrol Kanununun 3 üncü maddesinin sekizinci fıkrasında tanımlanan petrol
ameliyatı veya sadece ameliye teriminin;
"a) Arama, keşif, inkişaf, istihsal, tasfiye ile petrolün ve petrol mahsullerinin depolanmasına,
nakledilmesine ve satılmasına; (Petrol mahsullerinin doğrudan doğruya tüketiciye perakende olarak
veya tevzi müesseseleri tarafından satışı, satış için gerekli depolama ve nakliye işleri hariç),b) Yukarıdaki ameliyelerden herhangi biri için lüzumlu enerji ve su tesislerinin, bina, kamp ve diğer
bilcümle tesislerle teçhizatın inşasına, kurulmasına ve işletilmesine,
c) (a) ve (b) bendlerinde sözü geçen ameliyelere müteallik idari faaliyetlere"
yönelik kullanılacağı hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, aynı Kanunun 95 inci maddesinin üçüncü fıkrasında da;"Bu Kanunda yazılı petrol
ameliyeleri ile birlikte umumi hükümlere tabi diğer faaliyetlerde bulunan petrol hakkı sahipleri;
petrol ameliyelerine müteallik faaliyetleri için ayrı sermaye tahsis eder, bu mahiyetteki
muamelelerini tefrik etmek üzere ayrı kayıt ve muhasebe tutar ve petrol ameliyelerinin netice
hesaplarını diğer faaliyetlerin netice hesaplarına karıştırmaksızın ayrı bir beyanname ile bildirirler.
Petrol ameliyelerinden mütevellit neticeler müstakil olarak vergilendirilir." hükmü mevcuttur.
Bu hükümlere göre, şirketinizin petrol arama ve üretim faaliyetlerine ilişkin olarak ayrı sermaye
tahsis etmesi, ayrı kayıt ve muhasebe tutması, bilanço ve gelir tablolarını ayrı düzenlemesi, diğer
faaliyetlerinizin sonuç hesapları ile karıştırmaksızın bu gelirlerini ayrı bir beyanname ile beyan
etmesi gerekmekte olup, petrol arama ve üretim faaliyeti dolayısıyla yapılan giderlerin diğer
faaliyet gelirlerinden indirilmesi mümkün bulunmamaktadır.
-VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 313 üncü maddesinde; "İşletmede bir yıldan fazla kullanılan ve
yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye maruz bulunan gayrimenkullerle 269 uncu madde
gereğince gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetlerin, alet, edavat, mefruşat, demirbaş
vesinema filmlerinin birinci kısımdaki esaslara göre tespit edilen değerinin bu Kanun hükümlerine
göre yok edilmesi amortisman mevzuunu teşkil eder." denilmektedir.
Ayrıca, anılan Kanunun 5024 sayılı Kanunla değişen 315 inci maddesinde, amortisman oranlarının
iktisadi kıymetlerin faydalı ömürleri dikkate alınmak suretiyle Bakanlığımızca belirleneceği hükme
bağlanmıştır.
Bahsi geçen maddenin Bakanlığımıza verdiği yetkiye istinaden, amortismana tabi iktisadi kıymetler
için uygulanacak "Faydalı Ömür ve Amortisman Oranları" tespit edilmiş ve bu oranlar 339, 365,
389, 399 ve 406 sıra no.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile değişik 333 sıra no.lu Vergi Usul
Kanunu Genel Tebliği eki liste ile açıklanmıştır.
Diğer taraftan, 6326 sayılı Petrol Kanununun, 97 nci maddesinde petrol hakkı sahibi kurumların
aktifleştirmedikleri arama giderleri, sondaj fer'i giderleri ve ekonomik miktarda verimi olmayan
kuyuların açılma giderlerini kurum kazancının tespitinde hasılattan indirilebileceği, 98 inci
maddesinde ise, adı geçen Kanunla tarifleri ve esasları belirtilen arama giderleri, sondaj fer'i
giderleri ve ekonomik miktarda verimi olmayan kuyuların açılma giderlerinin kayıtlı değerleri
üzerinden değerleneceği, bu giderlerin aktifleştirilmesinin ihtiyari olduğu ve tercih hakkının bu
gruba dahil masrafların yapıldığı ilk döneme ait vergi beyannamesinde kullanılacağı belirtilmiştir.
Yine, 6326 sayılı Petrol Kanununun 97 nci maddesinin ikinci fıkrasında, tükenme payının, petrol
hakkı sahibinin sermaye hesabına alarak aktifleştirdiği arama giderleri, sondaj fer'i giderleri ve
ekonomik miktarda verimi olmayan kuyuların açılma giderleri toplamından ibaret olduğu, Vergi
Usul Kanununun 316 ncı maddesi hükmüne kıyasla her saha için ayrı ayrı olmak üzere, Maliye
Bakanlığı ile Petrol İşleri Genel Müdürlüğünce müştereken belli edilecek nispetler üzerinden itfa
edileceği hükme bağlanmıştır.
Adı geçen Kanunun uygulanmasına yönelik usul ve esasları açıklamak üzere 17.07.1989 tarih ve
20224 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Petrol Tüzüğünün vergilendirme konusuna ilişkin beşinci
kısmının üçüncü bölümünde konuya ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, Petrol Kanunu ve Tüzüğünde tarif ve esasları belirtilen arama
giderleri, sondaj fer'i giderleri ve ekonomik miktarda verimi olmayan kuyuların açılma giderlerinin aktifleştirilmesi ihtiyari olup, tercihin gider gruplarının tümü itibariyle her ruhsat sahası için ayrı
ayrı olmak üzere bu giderlerin yapıldığı ilk vergilendirme dönemine ilişkin beyannamenin verilmesi
aşamasında kullanılması gerekmektedir. Söz konusu giderlerin yapıldığı vergilendirme dönemi
içinde doğduran gider yazılmamış olması halinde aktifleştirildiğinin kabul edileceği tabiidir.
Şirketinizce tercihin söz konusu giderlerin aktifleştirilmesi yönünde kullanılması durumunda ise,
aktifleştirilen giderlerin, her saha için ayrı ayrı olmak üzere, Maliye Bakanlığı ile Petrol İşleri Genel
Müdürlüğünce müştereken belli edilecek oranlar üzerinden itfa edilmesi gerektiğinden, oran tespiti
için Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığına başvurulması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.