... rmasının reklamının web sitesinde yayınlanmasının vergi mevzuatı açısından değerlendirilmesi

T.C.

 GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

 Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

 Sayı :67854564-1741-510 20/08/2013

 Konu :... rmasının reklamının web sitesinde

 yayınlanmasının vergi mevzuatı açısından

 değerlendirilmesi

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzdan, şahsınıza ait web sitesinde ...'da şubesi bulunan ... rmasının reklamlarını

 Türkçe ve yabancı dillerde olmak üzere yayınladığınız, bu hizmetinizin karşılığı olan tutar belli bir meblağa ulaştığında

 yurt dışındaki rma tarafından ödeme yapıldığı, bu işlemleri şahsınız adına yaptığınız ve şirketinizin olmadığı, bu

 durumda vergi ödemeniz gerekip gerekmediği, ödemeniz gerekiyorsa işiniz ile ilgili yaptığınız harcama ve giderlerinizi

 vergi matrahından indirip indiremeyeceğiniz, düzenlemeniz gereken belgeler ve KDV mükelle yetiniz ile ilgili

 Başkanlığımızdan görüş talep edildiği anlaşılmaktadır.

  I- GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

       193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde, her türlü ticari ve sınaî faaliyetlerden doğan kazançların ticari

 kazanç olduğu belirtilmiştir.

            Ticari faaliyet, bir tür emek-sermaye organizasyonuna dayanmakta olup, kazanç sağlama niyet ve kastının bulunup

 bulunmaması böyle bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin "ticari faaliyet" olma niteliğine etki etmemektedir.

            Ancak, bir faaliyetin "ticari faaliyet" sayılabilmesi için kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle birlikte, faaliyeti

 icra eden organizasyonun bütün unsurları ile birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması

 gerektiği ortaya çıkmaktadır.

            Aynı Kanunun 38 inci maddesinde ise, bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap

 dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce

 işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı, ticari

 kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile Gelir Vergisi

 Kanununun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı, hüküm altına alınmıştır.

            Anılan Kanunun 40 ıncı maddesinde, sa kazancın tespit edilmesi için indirilmesi kabul edilen giderler, 41 inci

 maddesinde ise gider olarak indirilmesi kabul edilmeyecek ödemeler tadadi olarak sıralanmıştır.

            Diğer taraftan, ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin matrahtan indirilmesi

 için gider ile kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında illiyet bağının bulunması, giderin key olmaması yani kazancın

 elde edilmesi için mecburi olarak yapılması gerekmektedir.

            Öte yandan, anılan Kanunun 123 üncü maddesine göre, tam mükelle erin yabancı memleketlerde elde ettikleri

 kazanç ve iratlardan mahallinde ödedikleri benzeri vergilerin, Türkiye'de tarh edilen gelir vergisinin yabancı

 memleketlerde elde edilen kazanç ve iratlara isabet eden kısmından indirilmesi mümkün olup, indirilecek miktarın gelir

 vergisinin yabancı memleketlerde elde edilen kazanç ve iratlara isabet eden kısmından fazla olması halinde, fazla olan

 tutar indirim konusu yapılamayacaktır. Vergi indiriminin yapılabilmesi için yabancı memlekette ödenen vergilerin gelir

üzerinden alınan şahsi bir vergi olması ve yabancı memlekette vergi ödendiğinin yetkili makamlardan alınan ve

 mahallindeki Türk elçilik veya konsoloslukları, yoksa orada Türk menfaatlerini koruyan memleketin aynı mahiyetteki

 temsilcileri tarafından tasdik olunan belgelerle tevsik edilmesi gerekmektedir.

            Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalara göre; şahsınıza ait internet sitelerinde yayınladığınız reklamlardan dolayı

 ... rması tarafından adınıza yapılan ödemelerin ticari kazanç olarak değerlendirilmesi gerekmekte olup, yazılımın

 yayınlanması, hosting ücreti ve sistem için şahıslara ödediğiniz bedelleri ticari kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate

 almanız mümkün bulunmaktadır.

            Öte yandan, bu kazancınız nedeniyle yurtdışında şahsi gelir vergisi ödemeniz halinde bu vergilerin, ödendiğinin

 Kanunda belirtilen şekilde tevsik edilmesi şartıyla, beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsubu mümkün

 bulunmaktadır.     

    II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

            3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun,

            -1/1 maddesinde, Türkiye'de ticari, sınaî, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve

 hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu,

            -11/1-a maddesinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan

 hizmetlerin vergiden istisna olduğu,

            - 12/2 nci maddesinde ise yurt dışındaki müşteri tabirinin, ikametgâhı, işyeri, kanunî ve iş merkezi yurt dışında olan

 alıcılar ile yurt içinde bulunan bir rmanın yurt dışında kendi adına müstakilen faaliyet gösteren şubelerini ifade ettiği ve

 bir hizmetin yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmet sayılabilmesi için hizmetlerin yurt dışındaki bir müşteri için

 yapılmış olması ve hizmetten yurt dışında faydalanılması gerektiği,

             hüküm altına alınmıştır.

            26 Seri Nolu KDV Genel Tebliğinin (K) bölümünde yapılan açıklamalara göre ise hizmet ihracında katma değer

 vergisi istisnası uygulanabilmesi için aşağıda sıralanan dört şartın birlikte gerçekleşmiş olması zorunlu tutulmuştur.

            1- Hizmet Türkiye'de yurt dışındaki bir müşteri için yapılmış olmalıdır.

            2- Fatura veya benzeri nitelikteki belge yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmelidir.

            3- Hizmet bedeli, döviz olarak Türkiye'ye getirilmelidir.

            4- Hizmetten yurt dışında yararlanılmalıdır.

            Buna göre, ... rmasının reklamlarını şahsınızın web sitesinde yayınlamak suretiyle vermiş olduğunuz reklam

 hizmetleri, hizmet Türkiye'de ifa edildiğinden ve hizmetten Türkiye'de yararlanıldığından genel hükümler çerçevesinde

 KDV'ye tabi bulunmakta olup, ... rması adına düzenleyeceğiniz faturada işlem bedeli üzerinden genel oranda (%18) KDV

 hesaplamanız gerekmektedir.

            Diğer taraftan, yurt dışındaki rma söz konusu hizmetten Türkiye'de yararlandığından verilen hizmetin, hizmet

 ihracı kapsamında değerlendirilerek KDV'den istisna tutulması da mümkün bulunmamaktadır.

  III- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:

            213 sayılı Vergi Usul Kanununun;

            - 229 uncu maddesinde, faturanın satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı

 göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu,

            - 231 inci maddesinin beşinci fıkrasında, faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi

 gün içinde düzenleneceği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı,

             hüküm altına alınmıştır.

            Öte yandan, anılan Kanunun 234 üncü maddesinde de; tüccarların vergiden muaf esnafa, yaptırdıkları işler veya

 onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulasının

 vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmünde olduğu ifade edilmiştir.

            Buna göre,

            -Şahsınızca, ... rmasına Türkiye'de verilen reklam hizmetleri karşılığında anılan Kanunun 229 ve 231 inci madde

 hükümlerine göre fatura düzenlemeniz ve bu faaliyetinizden elde edilen kazancın ticari kazanç olarak vergilendirilmesi

 gerektiğinden, Vergi Usul Kanununun 177 nci maddede 6 bent halinde sayılan şartlardan birini taşımanız halinde bilanço

 esasına göre, aksi takdirde işletme hesabı esasına  göre defter tasdik ettirmeniz,

            - Ticari kazancın tespitinde dikkate alınacak giderlerinizin tevsiki açısından, vergi mükelle yeti bulunanlardan satın

 aldığınız mal ve hizmetler karşılığında Vergi Usul Kanununa göre düzenlenme mecburiyeti bulunan fatura ve fatura

 yerine geçen belgeler ile serbest meslek makbuzu gibi belgelerden işin mahiyetine uygun olanını almanız, vergi

 mükelle yeti bulunmayan kişilerden yapmış olduğunuz mal ve hizmet alımlarında ise bu kişiler adına gider pusulası

 düzenlemeniz,

             gerekmektedir.

            Bilgi edinilmesini rica ederim.

 (*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

 (**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

 (***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu illeriniz dolayısıyla vergi tarh

 edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.