Satıcılara döviz cinsinden verilen avansların değerleme günü itibariyle değerlenip değerlenmeyeceği, değerlenecekse oluşan olumlu veya olumsuz kur far
Özelge: Satıcılara döviz cinsinden verilen avansların
değerleme günü itibariyle değerlenip değerlenmeyeceği,
değerlenecekse oluşan olumlu veya olumsuz kur farkının
doğrudan gelir-gider mi yazılacağı yoksa yatırımın
maliyetiyle mi ilişkilendirileceği hk.
Sayı:
64597866-105[280-2014]-122
Tarih:
24/07/2014
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü
Sayı : 64597866-105[280-2014]-122 24/07/2014
Konu : Döviz cinsinden verilen avanslara değerleme yapılıp
yapılmayacağı ve kur farkı uygulaması.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ile şirketinizin ...'da, ... tesisi yatırımı yaptığı, yapılan
yatırımların büyük ölçüde ithal girdi gerektirdiği, bu sebeple gerek doğrudan yapılacak ithalatlar
için yurt dışındaki satıcılara, gerekse yurt içi tedarikler için yurt içindeki satıcılara döviz cinsinden
avans verildiği belirtilerek, söz konusu dövizli avansların değerleme günü itibariyle değerlenip
değerlenmeyeceği, değerlenecekse oluşan olumlu veya olumsuz kur farkının doğrudan gelir-gider
mi yazılacağı yoksa 163 ve 334 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri çerçevesinde yatırımın
maliyetiyle mi ilişkilendirileceği konularında Başkanlığımızdan görüş talep edilmektedir.
Vergi Usul Kanununun 280 inci maddesinde "Yabancı paralar borsa rayici ile değerlenir.
Borsa rayicinin takarrüründe muvazaa olduğu anlaşılırsa bu rayiç yerine alış bedeli esas alınır.
Yabancı paranın borsada rayici yoksa, değerlemeye uygulanacak kur Maliye Bakanlığınca tespit
olunur. Bu madde hükmü yabancı para ile olan senetli veya senetsiz alacaklar ve borçlar hakkında
da caridir. Bunlardan vadesi gelmemiş senede bağlı alacak ve borçlar, bu Kanunun 281 ve 285'inci
maddeleri uyarınca değerleme günü kıymetine icra edilebilir. Ancak senette faiz oranının yazılı
olmadığı durumlarda değerleme gününde geçerli olan Londra Bankalar Arası Faiz Oranı (LİBOR)
esas alınır." denilmektedir.
163 ve 334 sıra numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğlerinde yapılan açıklamalar
yatırımların finansmanında kullanılan kredilere ilişkin faiz ve kur farkı giderlerine ilişkin olup, döviz
cinsinden verilen avansların değerlemesi sonucu oluşan kur farkları bu kapsamda
değerlendirilmemektedir.
Diğer taraftan, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar
vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden
hesaplanacağı ve safî kurum kazancının tespitinde de, Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç
hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde safi kazancın tespit edilmesinde
indirilecek giderler sayılmış olup, maddenin birinci fıkrasının; (1) numaralı bendinde ticari kazancın
elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde gider olarak
indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, şirketinizce yapılacak yatırımlar için döviz cinsinden verilen avanslar, döviz
cinsinden alacak hükmünde olduğundan, dönem sonlarında Vergi Usul Kanununun yukarıdakihükümlerinin de dikkate alınarak değerlemeye tabi tutulması, değerleme sonucu oluşan kur
farklarının kurum kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.