Satın alınan ancak faturası alınamamış amortismana tabi iktisadi kıymetlerin aktife kaydı hk.

Satın alınan ancak faturası alınamamış amortismana tabi
iktisadi kıymetlerin aktife kaydı hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.63.15.01-213-15
Tarih: 
24/05/2016
T.C.
GELİR İDARESİ   BAŞKANLIĞI
ŞANLIURFA VERGİ   DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Vergi ve   Anlaşmalar Uygulama Müdürlüğü
 
   
Sayı : 64958909-213-15 24/05/2016
Konu : Fatura Düzenlenmemesi  
         
 
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinden; firmanızın mal (...) alımında bulunduğu
ancak söz konusu mallara ilişkin faturanın satıcı firma tarafından düzenlenmediğinden bahisle, söz
konusu malları mali kayıtlarınıza işleyip işleyemeyeceğiniz hususunda Başkanlığımızdan görüş
talebinde bulunduğunuz anlaşılmıştır.     
            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin,
mükelleflerin  bir  hesap  dönemi  içerisinde  elde  ettikleri  safi  kurum  kazancı  üzerinden
hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki
hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinde, her türlü ticari ve sınai
faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiş, 38 inci maddesinin birinci
fıkrasında da; "Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi
sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:
            1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;
            2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.
            Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanunu'nun değerlemeye ait
hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41'inci maddeleri hükümlerine uyulur. "
            hükmüne yer verilmiştir.
            Bu hükümler uyarınca tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanununun 8
inci maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinde yer alan giderler indirilebilecektir.
Gelir Vergisi Kanununun "İndirilecek Giderler" başlıklı 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (1)
numaralı bendinde; ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin,
(7) numaralı bendinde de Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanların safi
kazancının tespitinde indirim konusu yapılabileceği hükme bağlanmıştır.
            Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilebilmesi için yapılan genel giderlerin
matrahtan indirilebilmesi için söz konusu giderlerle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında
doğrudan ve açık bir illiyet bağının bulunması gerekmekte olup bu mahiyette olmayan giderlerin
ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapılması mümkün değildir.
            3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun; 1/1 inci maddesinde, Türkiye'de yapılanticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesindeki teslim ve hizmetlerin KDV'ye
tabi olduğu, 4 üncü maddesinde ise; hizmetin teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında
kalan işlemler olduğu, bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek,
onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi
yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşebileceği,
            10 uncu maddesinin (a) bendine göre, vergiyi doğuran olay, mal teslimi ve hizmet ifası
hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapılması ile (b) bendine göre, malın tesliminden veya
hizmetin yapılmasından önce fatura veya benzeri belgelerin düzenlenmesi, (c) bendine göre de
kısım kısım mal teslimi veya hizmet yapılması mutad olan veya bu hususlarda mutabık kalınan
hallerde, her bir kısmın teslimi veya bir kısım hizmetin yapılması sırasında meydana gelmekte
olduğu,
            29/1-a maddesinde ise, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan
KDV den bu kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan
teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen
KDV'yi indirebileceği, 29/3 üncü maddesinde ise indirim hakkının, vergiyi doğuran olayın vuku
bulduğu  takvim  yılı  aşılmamak  şartıyla  ilgili  vesikaların  kanuni  defterlere  kaydedildiği
vergilendirme döneminde kullanılacağı,
            34 üncü maddesinin 1 inci fıkrasında ise; yurt içinden sağlanan veya ithal olunan mal ve
hizmetlere ait KDV'yi alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinden ayrıca
gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği,
            hüküm altına alınmıştır.
            Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3/B maddesinde "İspat: Vergilendirmede
vergiyi doğuran olay ve bu olaya, ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır..." hükmü yer
almaktadır.
            Mezkur Kanunun 227 nci maddesinin birinci fıkrasında; bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü
şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsikinin mecburi olduğu hükme
bağlanmıştır.
            Aynı Kanunun 229 uncu maddesinde faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında
müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından
müşteriye verilen ticari vesika olduğu, 231 inci maddesinin 5 inci bendinde ise; faturanın, malın
teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği, bu süre
içerisinde düzenlenmeyen faturanın hiç düzenlenmemiş sayılacağı hüküm altına alınmıştır.
            Buna göre, satın aldığınız makinaların defter kayıtlarınıza intikal ettirilerek gider veya
maliyet unsuru olarak dikkate alınabilmesi Vergi Usul Kanununun 229 ve müteakip maddelerinde
yer alan belgelerden herhangi biri ile tevsik edilmesi suretiyle mümkün bulunmaktadır.
            Satın aldığınız makinalara ilişkin faturanın satıcı firmadan alınamaması durumunda, söz
konusu makinaları envanterinize kaydedebilmeniz ancak, satıcı firma hakkında yapılacak bir vergi
incelemesi sonucunda işlemin gerçekliğinin ortaya konulması halinde söz konusu olabilecektir. Öte
yandan, belirtilen şekilde yapılacak bir tespit sonrasında envanterinize kaydedebileceğiniz iktisadi
kıymetler için amortisman ayırabileceğiniz tabiidir.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
 (*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.