Satışı yapılan kooperatife ait arsanın katma değer vergisinden ve kurumlar vergisinden müstesna olup olmadığı ile arsa satış bedelinin bankaya yatırıl

Özelge: Satışı yapılan kooperatife ait arsanın katma değer
vergisinden ve kurumlar vergisinden müstesna olup
olmadığı ile arsa satış bedelinin bankaya yatırılması sonucu
elde edilen faiz gelirlerinden kooperatif olarak gelir beyan
edilip edilmeyeceği hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.41.15.01-KVK-2010/4-46
Tarih: 
16/09/2010
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
KOCAELİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)
 
   
Sayı : B.07.1.GİB.4.41.15.01-KVK-2010/4-46 16/09/2010
Konu : Kooperatife ait arsanın üçüncü kişilere satışı.  
 
İlgide kayıtlı dilekçeniz ile kooperatifinizin amacına ulaşması imkansız hal aldığından tasfiyeye
gidilmesine karar verildiği ve 27.12.1991 yılında satın alınan aktife kayıtlı arsanın 30.10.2009
tarihinde satışının yapıldığı belirtilerek katma değer vergisinden ve kurumlar vergisinden müstesna
olup olmadığı ile arsa satış bedelinin bankaya yatırılması sonucu elde edilen faiz gelirlerinden
kooperatif olarak gelir beyan edilip edilmeyeceği, üyeler adına doğabilecek vergi olup olmayacağı
hususlarında bilgi istenilmektedir.
KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN :
Bilindiği üzere, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k)
bendinde,  tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde sermaye
üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine kazanç üzerinden pay
verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş görülmesine (Yapı
kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için bir iş yeri veya
konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.) ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan
kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine kadar yönetim
ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen üstlenen gerçek kişilerle
tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen
kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde bulunanlara yer vermeyen ve yapı
ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatifleri,
kurumlar vergisinden muaf tutulmuş olup, kooperatife ait arsanın üçüncü kişilere satılması işlemi
ortak dışı işlem sayıldığından, kurumlar vergisi mükellefiyetinin tesis edilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, aynı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde;
"Kurumların, en az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı
süreyle sahip oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışındandoğan
kazançların % 75'lik kısmı.
Bu istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanır ve satış kazancının istisnadan yararlanan kısmı
satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulur. Ancak
satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır.
Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk
ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır.İstisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir
hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan
kısım için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış
sayılır. Aynı süre içinde işletmenin tasfiyesi (bu Kanuna göre yapılan devir ve bölünmeler hariç)
halinde de bu hüküm uygulanır.
Bedelsiz olarak veya rüçhan hakkı kullanılmak suretiyle itibarî değeriyle elde edilen hisse
senetlerinin elde edilme tarihi olarak, sahip olunan eski hisse senetlerinin elde edilme tarihi esas
alınır.
Devir veya bölünme suretiyle devralınan taşınmazlar, iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa
senetleri ile rüçhan haklarının satışında iki yıllık sürenin hesabında, devir olunan veya bölünen
kurumda geçen süreler de dikkate alınır.
Menkul kıymet veya taşınmaz ticareti ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde
bulundurdukları değerlerin satışından elde ettikleri kazançlar istisna kapsamı dışındadır."
hükmü bulunmaktadır.
Konuya ilişkin olarak  1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "5.6.2.3.3. Fon hesabında
tutulan kazançların işletmeden çekilmemesi" başlıklı bölümünde, istisna uygulamasında, satışın
yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir fon hesabında tutulması gereken
kazançların, beş yıl içinde fon hesabından başka bir hesaba (sermayeye ilave hariç) nakledilmesi,
işletmeden çekilmesi, dar mükellef kurumlar tarafından yurt dışına transfer edilmesi veya bu süre
içinde işletmenin tasfiyeye girmesi halinde, bu işlemlere tabi tutulan kazanç kısmı için uygulanan
istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin, Vergi Usul Kanunu uyarınca vergi
ziyaı cezası ve gecikme faizi ile birlikte alınacağı belirtilerek, istisna uygulamasında satışın yapıldığı
yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar tasfiyeye girilmiş olması halinde, fon hesabında tutulması
gereken kazancın işletmeden çekildiğinin kabul edileceği ifade edilmiştir.
Anılan Tebliğin "5.6.2.3.4.1. Kooperatiflerin durumu" başlıklı bölümünde de;
"Yapı kooperatiflerinin de önceki bölümlerde yapılan açıklamalar çerçevesinde söz konusu
istisnadan yararlanabilmesi mümkündür. Ancak, istisna edilen kazancın özel bir fon hesabında
tutulması, hiç bir şekilde ortaklara dağıtılmayarak kooperatif amaçları doğrultusunda kullanılması
gerekmektedir.
Bu açıklamalar çerçevesinde, diğer kooperatiflerin yapacakları işlemlerden doğan kazançlar da
kurumlar vergisinden istisna edilebilecektir.
İstisna uygulaması bakımından ortakların bir veya birden fazla konut veya işyeri sahibi olmasının
bir önemi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, kooperatiflerin amaçlarını gerçekleştirdikten sonra
kalan fazla arsa veya konutu elden çıkarmaları halinde de doğan kazanç istisnaya konu
olabilecektir."
açıklamasına yer verilmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (7) numaralı bendinde
mevduat faizlerinin menkul sermaye iradı olduğu belirtilmiş, aynı Kanunun geçici 67 nci
maddesinin (4) numaralı fıkrasında ise Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesin ikinci fıkrasının
(7), (12) ve (14) numaralı bentlerinde yazılı menkul sermaye iratlarından ödemeyi yapanlarca %15
oranında vergi kesintisi yapılacağı; geçici 67 nci maddenin (5) numaralı fıkrasında ise, gelir
sahibinin gerçek veya tüzel kişi ya da dar veya tam mükellef olması, vergi mükellefiyeti bulunup
bulunmaması, vergiden muaf olup olmaması ve elde edilen kazancın vergiden istisna olup
olmamasının (1), (2), (3) ve (4) numaralı fıkra uyarınca yapılacak vergi kesintisini etkilemeyeceği
hüküm altına alınmıştır.
Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (2) numaralı bendinde;iştirak hisselerinden doğan kazançların (Limited şirket ortaklarının, iş ortaklıkları ortaklarının ve
komanditerlerin kar payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar bu zümreye dahildir.
Kooperatiflerin ortakları ile yaptıkları muamelelerden doğan karların ortaklara, kooperatifle
yaptıkları muameleler nispetinde tevzii, kazanç dağıtımı sayılmaz.) menkul sermaye iradı olduğu
belirtilmiş olup, 94 üncü maddenin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b) alt bendinde ise; tam
mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi
olmayanlara ve gelir vergisinden muaf olanlara dağıtılan, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2)
ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kar paylarından (karın sermayeye eklenmesi kar dağıtımı
sayılmaz.) %15 oranında vergi kesintisi yapılacağı hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda, kooperatifinize ait arsanın üçüncü kişilere satılması ortak dışı işlem sayılacağından bu
şartların ihlal edildiği tarihten itibaren kurumlar vergisi mükellefiyetinizin tesis edilmesi
gerekmektedir. Ancak, Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e)
bendinde belirlenen şartları taşımanız halinde istisna hükmünden yararlanmanız mümkün
bulunmakla birlikte, istisna uygulamasında satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar
tasfiyeye girilmiş olması halinde, fon hesabında tutulması gereken kazancın işletmeden çekildiği
kabul edileceğinden,  bu işlemlere tabi tutulan kazanç kısmı için uygulanan istisna dolayısıyla
zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin, Vergi Usul Kanunu uyarınca vergi ziyaı cezası ve
gecikme faizi ile birlikte alınacağı tabiidir.
Ayrıca, Kooperatifinize ait arsa satış bedelinin bankaya yatırılması sonucu elde edilen faiz gelirleri
üzerinden Gelir Vergisi Kanununun geçici 67 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasına göre %15
oranında vergi kesintisi yapılacak olup, ortak dışı işlemler nedeniyle kurumlar vergisi mükellefi
olmanız halinde de menkul sermeye iradı gelirlerinizi kurum kazancınıza dahil etmeniz ve vergi
sonrası karın ortaklara dağıtılması aşamasında da %15 oranında kar dağıtımına bağlı vergi kesintisi
yapılması gerekmektedir. Diğer taraftan, üyelerin de söz konusu menkul sermaye iradı gelirini
beyan etmesi gerekmektedir.
KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai
faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer
vergisine tabi olduğu hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunun 5615 sayılı Kanunla değişik 17/4-r maddesinde ise kurumların aktifinde
veyabelediyeler ile il özel idarelerinin mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan taşınmazların
satışı suretiyle gerçekleşen devir ve teslimleri katma değer vergisinden istisna edilmiştir.
Buna göre, kooperatifinizce satışa konu edilen arsanın en az iki tam yıl süreyle aktifinizde yer
alması şartıyla, söz konusu arsanın satışı işlemi katma değer vergisinden istisna olacaktır.
 Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
  Vergi Dairesi Başkanı a.
Grup Müdürü
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.