Seramik çalışmalarından elde edilecek gelirin vergilendirilmesi.

T.C.

 GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

 Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

 Sayı :B.07.1.GİB.4.34.19.02-105[236-2012/VUK-1- . . .]--1081 21/03/2012

 Konu :Seramik çalışmalarından elde edilecek

 gelirin vergilendirilmesi.

            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünden almış olduğunuz yazıya istinaden eser

 niteliğinde seramik ürünleri ile ilgili çalışmalarda bulunduğunuz belirtilerek, sözkonusu çalışmalarınızdan elde edeceğiniz

 gelirin vergi kanunları karşısındaki durumuyla ilgili Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir

  I-GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

            193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 18'inci maddesinde, "Müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekar,

 bilgisayar programcısı ve mucitlerin ve bunların kanuni mirasçılarının şiir, hikaye, roman, makale, bilimsel araştırma ve

 incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür, fotoğraf, lm, video band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi

 eserlerini gazete, dergi, bilgisayar ve internet ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap, CD, disket,

 resim, heykel ve nota halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve

 temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hasılat Gelir Vergisinden müstesnadır.

            Eserlerin neşir, temsil, icra ve teşhir gibi suretlerle değerlendirilmesi karşılığında alınan bedel ve ücretler istisnaya

 dahildir.

            Yukarıda yazılı kazançların arızi olarak elde edilmesi istisna hükmünün uygulanmasına engel teşkil etmez.

            Serbest meslek kazançları istisnasının bu Kanun'un 94'üncü maddesi uyarınca tevkif suretiyle ödenecek vergiye

 şümulü yoktur. " hükmü yer almıştır.

            Aynı Kanun'un 94'üncü maddesinin birinci fıkrasında, "Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri,

 sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakı ar, dernek ve vakı arın iktisadi işletmeleri, kooperati er,

 yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerim beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını

 bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak

 ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat

 yapmaya mecburdurlar" hükmü yer almış olup, aynı fıkranın (2/a) bendinde, 18'inci madde kapsamına giren serbest

 meslek işleri dolayısıyla yapılan ödemelerden % 17 oranında tevkifat yapılacağı belirtilmiştir.

            Mezkur Kanun'un 86'ncı maddesinin birinci fıkrasının (l/a) bendinde, tam mükelle yette kazanç ve iratların istisna

 hadleri içinde kalan kısımları için yıllık beyanname verilmeyeceği ve gelirler için beyanname verilmesi halinde de bu

 gelirlerin beyannameye dahil edilmeyeceği hüküm altına alınmıştır.

            Diğer taraftan, özelge talep formu ekinde yer alan ... Valiliği, İl Kültür Müdürlüğünün......... tarih ve ... sayılı

 yazısından, ........... ait seramik çalışmalarının 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerine göre eser niteliği

 taşıdığı anlaşılmıştır.

             Seramik çalışmalarından ortaya çıkan eserlerin Gelir Vergisi Kanunu'nun 18'inci maddesinde sayılan eserlerden

 olması halinde bu çalışmalarınızın istisna kapsamında değerlendirilmesi mümkün bulunmaktadır. Ayrıca söz konusu

 istisna kapsamında bulunan çalışmaların Gelir Vergisi Kanunu'nun 94'üncü maddesinin birinci fıkrasına istinaden tevkifat

 yapmak mecburiyetinde olanlarca satın alınması halinde, bu kişilerce yapacakları ödemeler üzerinden gelir vergisi

 tevkifatı yapılacağı ve istisna hadleri içinde kalan bu kazançları için yıllık beyanname verilmeyeceği tabiidir.

            224 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği'nde ise konuya ilişkin olarak, münhasıran Gelir Vergisi Kanunu'nun 18'inci

 maddesinde belirtilen türden faaliyetlerde bulunan ve eserlerini sadece aynı Kanunun 94 üncü maddesinde belirtilen kişi

 veya kurumlara teslim eden serbest meslek erbabından isteyenlerin, defter tasdik ettirme ve tutma ile belge düzenleme

 zorunluluklarının hasılat tutarına bağlı olmaksızın kaldırıldığı açıklanmıştır.

            Buna göre; Gelir Vergisi Kanunu'nun 18'inci maddesi kapsamında yer alan seramik çalışmaları faaliyetiniz

 kapsamında ortaya çıkan eserlerin Mezkur Kanun'un 94'üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlara teslimi

 halinde serbest meslek makbuzu düzenlemenize ve serbest meslek kazanç defteri tutmanıza gerek bulunmamaktadır.

 Ancak, bu madde kapsamında tevkifat yapmak zorunda olanlar yaptıkları ödemeler ile tevkif edilen vergi için gider

 pusulası düzenlemek zorundadırlar.

           Öte yandan, eserlerinizin  Gelir Vergisi Kanunu'nun 94'üncü maddesinde sayılanlar dışındakilere de satılması

 halinde, işe başlama bildiriminde bulunma, serbest meslek kazanç defteri tutma ve serbest meslek makbuzu düzenleme

 mecburiyetinde olduğunuz tabiidir. .

 II- KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

            3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanunu'nun 1/1'inci  maddesinde, serbest meslek faaliyeti çerçevesinde

 yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu hükme bağlanmıştır.

            Kanun'a bağlı olarak yayımlanan 19 Seri No'lu KDV Genel Tebliği'nde konuya açıklık getirilmiş ve Gelir Vergisi

 Kanunu'nun 18'inci maddesinde sözü edilen faaliyetleri mutad ve sürekli bir şekilde yapanların gerçek usulde KDV'ye tabi

 olacağı, arızi nitelik taşıyan serbest meslek faaliyetlerinde ise vergi uygulanmayacağı ve Gelir Vergisi Kanunu'nun 3239

 sayılı Kanunla değişik 18'inci  maddesi kapsamına giren faaliyetlerde de yukarıdaki hükmün geçerli olacağı belirtilmiştir.

            Bu itibarla, sözü edilen 18'inci madde kapsamına giren faaliyetlerin mutad ve sürekli bir çerçevede sürdürülmesi

 gerçek usulde KDV mükelle yetini gerektirmektedir. Bu faaliyetlerin arızi olarak yapılması halinde ise yukarıdaki açıklama

 çerçevesinde vergi aranılmayacaktır.

            Diğer taraftan, KDV Kanunu'nun 9'uncu  maddesinde, Maliye Bakanlığı'nın gerekli görülen hallerde, vergiye tabi

 işlemlere taraf olanları verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği hükme bağlanmıştır.

            Yukarıdaki açıklanan Tebliğ ile, bu yetkiye dayanılarak Gelir Vergisi Kanunu'nun sözü edilen 18'inci maddesi

 kapsamına giren teslim ve hizmetleri münhasıran aynı Kanun'un 94'üncü maddesinde zikredilen kişi ve kuruluşlara

 yapanların KDV'nin bu kişi ve kuruluşlar tarafından sorumlu sıfatıyla beyan  edilmesinin uygun görüldüğü, ancak serbest

 meslek erbabının bu uygulamadan faydalanabilmesi için gerçek usulde KDV mükelle yetlerinin sadece Gelir Vergisi

 Kanunu'nun 18'inci maddesi kapsamına giren işlemlerden ibaret olması ve işlemlerin tamamının aynı Kanun'un 94'üncü

maddesine göre, gelir vergisi stopajına tabi tutulması gerektiği açıklanmıştır.

            Ayrıca, bu şekilde işlem yapılabilmesi için Gelir Vergisi Kanunu'nun 18'inci  maddesi kapsamına giren kişilerin bu

 durumu önceden vergi sorumlusuna bildirmesi gerekmektedir. 18'inci madde kapsamına giren teslim veya hizmetleri

 94'üncü  maddede sayılan kişi ve kuruluşlar yanında maddede yer almayanlara da yapanlar bu uygulamadan

 faydalanamayacaktır.

            224 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği'nin; 5'inci  maddesinde;

            "Yukarıda belirtilen düzenlemelere paralel olarak, Gelir Vergisi Kanunu'nun 18'inci maddesinde belirtilen teslim ve

 hizmetleri münhasıran aynı kanunun 94'üncü maddesinde sayılan kişi ve kurumlara yapanların katma değer vergisi

 yükümlülükleri, hasılatlarına bağlı olmaksızın, 19 Seri No'lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nde açıklandığı şekilde,

 tevkifat yapmakla sorumlu olanlarca yerine getirilecektir." denilmektedir.

Buna göre, yapılacak seramik çalışmalarının mutad ve sürekli olarak yapılması halinde serbest meslek faaliyeti

 çerçevesinde Kanun'un 1/1'inci  maddesine göre KDV'ye tabi olup, KDV mükelle yeti tesis ettirilmesi gerekmektedir.

 Ancak, söz konusu seramik çalışmalarının eser niteliği taşıması ve tamamının Gelir Vergisi Kanunu 94'üncü

 maddesinde sayılan kurum ve kuruluşlara teslim edilmesi halinde KDV ile ilgili yükümlülükler tevkifat yapmakla sorumlu

 olan bu kurum ve kuruluşlarca yerine getirilebileceğinden bu durumda KDV mükelle yeti tesis ettirilmesine gerek

 bulunmayacaktır.

 Ayrıca, söz konusu çalışmaları icra etmek amacıyla bir yer kiralanması durumunda ise kiralanan işyerinin mal

 sahibinin iktisadi işletmesine dahil bulunmaması halinde kiralama işlemi Kanun'un 17/4-d maddesine göre vergiden

 istisna olduğundan yapılan ödeme üzerinden KDV hesaplanmaması gerekmektedir. Ancak, kiralanan işyerinin iktisadi

 işletmeye dahil olması halinde kira bedeli üzerinden genel oranda (%18) KDV hesaplanması gerekmektedir.

 Bilgi edinilmesini rica ederim.

 (*)    

Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

 (**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

 (***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu illeriniz dolayısıyla vergi tarh

 edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.