Seramik ve resim kursu faaliyetinin gelir vergisi ve katma değer vergisi kanunu açısından değerlendirilmesi hk.
Özelge: Seramik ve resim kursu faaliyetinin gelir vergisi ve
katma değer vergisi kanunu açısından değerlendirilmesi hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.35.16.01-120-844
Tarih:
11/09/2012
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
MÜKELLEF HİZMETLERİ GELİR VERGİLERİ GRUP MÜDÜRLÜĞÜ
Sayı : B.07.1.GİB.4.35.16.01-120-844 11/09/2012
Konu : Serbest meslek kazanç istisnası-Seramik-resim kursu
faaliyeti.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, seramik-resim sanatçısı olduğunuzu, ... Resim ve
Heykel Müzesi Müdürlüğü tarafından söz konusu çalışmalarınızın eser olarak kabul edildiğini
belirterek, Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde yer alan istisnadan yararlanıp
yararlanamayacağınızı, ayrıca görsel sanatlar, seramik ve resim kursu faaliyetinizin de Gelir Vergisi
ve Katma Değer Vergisi yönünden müstesna olup olamayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşü
talep edilmektedir.
GELİR VERGİSİ KANUNU
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 65 inci ve 66 ncı maddelerine göre, her türlü serbest
meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancı olup, serbest meslek faaliyetini mutad
meslek halinde ifa edenler de serbest meslek erbabıdır. Aynı Kanunun 66 ncı maddesinde ve 221
Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde, serbest meslek faaliyeti yanında başka bir iş veya görev
ile devamlı olarak uğraşılmasının bu vasfı değiştirmeyeceği belirtilmiştir.
Aynı Kanunun 18 inci maddesinde, "Müellif, mütercim, heykeltraş, hattat, ressam, bestekâr,
bilgisayar programcısı ve mucitlerin bunların kanuni mirasçılarının şiir, hikaye, roman, makale,
bilimsel araştırma ve incelemeleri, bilgisayar yazılımı, röportaj, karikatür, fotoğraf, film, video
band, radyo ve televizyon senaryo ve oyunu gibi eserlerini gazete, dergi, bilgisayar ve internet
ortamı, radyo, televizyon ve videoda yayınlamak veya kitap, CD, disket, resim, heykel ve nota
halindeki eserleri ile ihtira beratlarını satmak veya bunlar üzerindeki mevcut haklarını devir ve
temlik etmek veya kiralamak suretiyle elde ettikleri hasılat Gelir Vergisinden müstesnadır.
Eserlerin neşir, temsil, icra ve teşhir gibi suretlerle değerlendirilmesi karşılığında alınan
bedel ve ücretler istisnaya dahildir.
Yukarıda yazılı kazançların arızî olarak elde edilmesi istisna hükmünün uygulanmasına
engel teşkil etmez.
Serbest meslek kazançları istisnasının, bu Kanunun 94'üncü maddesi uyarınca tevkif
suretiyle ödenecek vergiye şümulü yoktur." hükmü yer
almaktadır.
Yine aynı Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında, "Kamu idare ve müesseseleri,
iktisadî kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar,
dernek ve vakıfların iktisadî işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini
beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya ziraî
işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olaraködenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine
mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar" hükmüne yer verilmiş ve aynı maddenin 2/a bendinde
de, 18 inci madde kapsamına giren serbest meslek işleri dolayısıyla yapılan ödemelerden
(2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı gereğince) %17 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılması
öngörülmüştür.
Başkanlığımıza verilen Özelge Talep Formunuzun ekinde yer alan ... Kültür ve Turizm
Müdürlüğü İzmir Resim ve Heykel Müzesi ve Galerisi Müdürlüğünün 27.04.2011 tarih ve
B.16.0.GSE.4.35.00.00/820-127 sayılı yazısı ve ekinde yer alan 27.04.2011 tarihli raporundan, söz
konusu çalışmalarınızın 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümlerine göre eser niteliği
taşıdığının kabul edildiği anlaşılmaktadır.
Buna göre, söz konusu resim çalışmalarınızdan dolayı elde edeceğiniz hasılata münhasır
olmak üzere, Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde yer alan istisnadan faydalanmanız
mümkün olup, seramik çalışmalarından ortaya çıkan eserlerin Gelir Vergisi Kanunu'nun 18'inci
maddesinde sayılan eserlerden olması halinde bu çalışmalarınızdan dolayı elde edeceğiniz hasılata
münhasır olmak üzere, Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde yer alan istisnadan
faydalanmanız mümkün bulunmaktadır. Ayrıca söz konusu istisna kapsamında bulunan
faaliyetlerinizden dolayı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasına istinaden
tevkifat yapmak mecburiyetinde olanlarca ödeme yapılması halinde, tarafınıza yapılacak
ödemelerden gelir vergisi tevkifatı yapılacağı ve bu kazançlar için yıllık beyanname verilmeyeceği
tabiidir.
Diğer taraftan, resim ve seramik kursu verme faaliyetinin sermayeden ziyade şahsi mesaiye,
mesleki bilgiye ve ihtisasa dayanması ve işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi
nam ve hesabına yapılması durumunda, faaliyet serbest meslek faaliyeti olarak kabul edilip
mükellefiyet tesis edilerek, elde edilen gelirin de serbest meslek kazancı olarak gelir vergisine tabi
tutulması gerekmektedir.
VERGİ USUL KANUNU
Öte yandan, serbest meslek erbabının, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 153 üncü maddesi
uyarınca işe başlamayı vergi dairesine bildirme, 172 nci ve 210 uncu maddeleri uyarınca serbest
meslek kazanç defteri tutma, 236 ncı maddesi uyarınca da mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü
tahsilatları için serbest meslek makbuzu düzenleme mecburiyeti bulunmaktadır.
224 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde ise konuya ilişkin olarak, münhasıran Gelir
Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde belirtilen türden faaliyetlerde bulunan ve eserlerini sadece
aynı Kanunun 94 üncü maddesinde belirtilen kişi veya kurumlara teslim eden serbest meslek
erbabından isteyenlerin, defter tasdik ettirme ve tutma ile belge düzenleme zorunluluklarının
hasılat tutarına bağlı olmaksızın kaldırıldığı açıklanmıştır.
Buna göre, istisna kapsamındaki eserlerinizin Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü
maddesinde sayılanlar dışındakilere de satılması halinde, işe başlama bildiriminde bulunma, serbest
meslek kazanç defteri tutma ve serbest meslek makbuzu düzenleme mecburiyetinde bulunduğunuz
tabiidir.
KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU
3065 sayılı KDV Kanununun;
1 inci maddesinde, Türkiye'de, ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti
çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,
ticari, sınaî, ziraî faaliyet ile serbest meslek faaliyetinin devamlılığı, kapsamı ve niteliği Gelir
Vergisi Kanunu hükümlerine göre; Gelir Vergisi Kanununda açıklık bulunmadığı hallerde, Türk
Ticaret Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre tayin ve tespit edileceği, 9 uncu maddesinde mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanuni merkezi ve iş
merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığının vergi
alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin
ödenmesinden sorumlu tutabileceği,
19 uncu maddesinde ise, diğer kanunlardaki vergi muaflık ve istisna hükümlerinin bu vergi
bakımından geçersiz olduğu, katma değer vergisine ilişkin istisna ve muafiyetlerin ancak bu Kanuna
hüküm eklenmek veya bu Kanunda değişiklik yapılmak suretiyle düzenleneceği
hüküm altına alınmıştır.
KDV Tevkifat uygulamasına ilişkin açıklamaların yer aldığı 117 Seri No.lu KDV Genel
Tebliğinin "2.2. Serbest Meslek Faaliyeti Çerçevesinde Yapılan Teslim ve Hizmetler" başlıklı
bölümünde;
"KDV Kanununun (1/1) maddesine göre, serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan
teslim ve hizmetler vergiye tabidir. Sözü edilen faaliyetleri mutad ve sürekli olarak yapanlar KDV
mükellefi olacak, arızi serbest meslek faaliyetinde bulunanların ise KDV mükellefiyeti tesis
edilmeyecektir.
Serbest meslek faaliyetlerini mutad ve sürekli olarak yapanların prensip olarak, KDV
mükellefiyeti tesis ettirmeleri gerekmektedir. Ancak, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 18 inci
maddesi kapsamına giren teslim ve hizmetleri münhasıran aynı Kanunun 94 üncü maddesinde
belirtilen kişi, kurum ve kuruluşlara yapanların hesaplayacağı KDV nin bu kişi veya kuruluşlar
tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilmesi mümkün bulunmaktadır.
Serbest meslek erbabının bu uygulamadan faydalanabilmesi için KDV mükellefiyetinin
sadece Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamına giren işlemlerden ibaret olması ve
işlemlerinin tamamının aynı Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlara
yapılması gerekmektedir.
Ayrıca, sorumluluk uygulaması kapsamında işlem yapılabilmesi için Gelir Vergisi Kanununun
18 inci maddesi kapsamına giren işlemleri yapan kişilerin, bu şekilde işlem yapılmasını önceden
vergi sorumlusuna (Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılanlara) bildirmesi
gerekmektedir.
İşlemlerine ait verginin beyan ve ödeme mükellefiyeti sorumlular tarafından yerine
getirilen serbest meslek mensupları (Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesinde sayılanlar) ayrıca
KDV beyannamesi vermeyecek ve defter tutmayacaklardır. İşlemin belgelendirilmesi ise Vergi Usul
Kanununun genel hükümlerine göre gerçekleştirilecektir.
Bu uygulamaya göre, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve
kuruluşlar, aynı Kanunun 18 inci maddesi kapsamına giren kişilere yapacakları ödemeler ile ilgili
olarak gelir vergisi (GV) stopaj tutarı dâhil işlem bedeli üzerinden KDV hesaplayıp sorumlu sıfatıyla
beyan edip ödeyeceklerdir. Hesaplanan KDV tutarı gelir vergisi stopaj matrahına dâhil
edilmeyecektir.
Gelir Vergisi Kanununun 18 inci maddesi kapsamına giren teslim veya hizmetleri aynı
Kanunun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve kuruluşlar yanında bu maddede yer
almayanlara da yapanlar yukarıda belirtilen uygulamadan faydalanamayacaktır.
Sorumluluk uygulamasını tercih etmeyenler ile esasen bu kapsama girmesi mümkün
olmayan mükelleflerin, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve
kuruluşlar ile bunlar dışındakilere yaptıkları işlemleri sebebiyle hesaplanan KDV, Tebliğin (3.)
bölümü saklı kalmak kaydıyla, kendileri tarafından mükellef sıfatıyla beyan edilip ödenecektir. Bu
mükellefler genel hükümler çerçevesinde defter tutacak, belge düzenleyecek ve KDV beyannamesi
vereceklerdir. Bu durumda, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve
kuruluşların, Tebliğin (3.) bölümü saklı kalmak kaydıyla, bu işlemler sebebiyle vergi sorumluluklarısöz konusu olmayacaktır." denilmektedir.
Buna göre, GVK nın 18 inci maddesinde yer alan serbest meslek kazançları istisnasının
katma değer vergisi mükellefiyetine etkisi bulunmayıp söz konusu faaliyetlerinizi mutad meslek
olarak ifa etmeniz halinde bu faaliyet KDV ye tabi tutulacaktır.
Söz konusu faaliyetlerinizin münhasıran GVK nın 94 üncü maddesinde sayılan kişi ve
kuruluşlara yapılıyor olması halinde, yukarıda yer alan açıklamalar çerçevesinde tarafınıza
yapılacak ödemeler ile ilgili hesaplanan KDV anılan kişi ve kuruluşlar tarafından tevkif edilerek
sorumlu sıfatıyla beyan edilerek ödenecek, dolayısıyla adınıza KDV mükellefiyeti tesis
edilmeyecektir.
Ancak söz konusu faaliyetleri GVK nın 94 üncü maddesinde sayılan kişi ve kuruluşlar
dışındakilere de yapmanız halinde bu işlemleriniz nedeniyle adınıza KDV mükellefiyeti tesis
edilecek ve faaliyetlerinize ait KDV, mükellef sıfatıyla tarafınızdan beyan edilip ödenecektir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.