serbest bölgede Ba/Bs formlarında tarih

T.C.

 GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 TEKİRDAĞ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

 Mükellef Hizmetleri ve Usul Müdürlüğü

 Sayı :72354795-VUK-11-2011-29 18/07/2013

 Konu :serbest bölgede Ba/Bs formlarında tarih

            İlgide yer alan dilekçenizde, ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... T.C. kimlik numarasında kayıtlı gelir vergisi mükelle

 olduğunuzu, serbest bölgede faaliyet gösterdiğinizi, 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde Bs Formlarında

 Serbest Bölge İşlem Föyü tarihinin baz alındığını, Ba için tebliğde herhangi bir düzenleme olmadığını, bu nedenle

 düzenlenecek bildirim formlarında Serbest Bölge İşlem Föyünün açılış tarihinin mi yoksa kapanış tarihinin mi esas

 alınacağını, fatura tarihlerinin dikkate alınıp alınmayacağını, söz konusu belgelerde gösterilen kurlar üzerinden farklılıklar

 oluştuğundan bahisle hangi kurun dikkate alınacağını ve ayrıca düzenlenecek Ba ve Bs formlarında hangi ülke kodunun

 esas alınması gerektiği konusunda Başkanlığımızdan görüş talebinde bulunulmuştur.

            Bilindiği üzere, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunun 148,149 ve 257 nci maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak 350 Sıra

 No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile bilanço esasına göre defter tutan mükelle erin belirli bir haddi aşan mal ve

 hizmet alımlarını  ‘Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bilgi Formu'(Form Ba) ile mal ve hizmet satışlarını ise ‘Mal ve Hizmet

 Satışlarına İlişkin Bildirim Formu'(Form Bs) ile bildirmeleri hususunda yükümlülük getirilmiştir. Konu hakkında 362 ve 381

 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleriyle bu yükümlülüğe ilişkin gerekli açıklamalar yapılmış, 396 Sıra No.lu Vergi

 Usul Kanunu Genel Tebliğ ile de, söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine

 getirilmesinde uygulanacak usul ve esaslar ile bildirim hadleri yeniden belirlenmiştir

            Söz konusu, tebliğin 3.2.2 bendi 08.09.2012 tarihinde yürürlüğe giren 418 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel

 Tebliği ile "Ayrıca serbest bölgelerde faaliyette bulunan mükelle erin yurt içiyle yaptıkları alış-satış işlemlerinin

 bildirilmesinde; gümrük giriş veya çıkış beyannamesi düzenlenmesi hallerinde bu beyannamelerin kapanma tarihleri ve

 tutarları, gümrük giriş veya çıkış beyannamesi düzenlenmemesi durumlarında ise serbest bölge işlem formu tarihi ve

 tutarı dikkate alınacaktır" şeklinde değiştirilmiştir.

            Ayrıca, 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ 3.2.5 bendinde  "Ba ve Bs bildirim formlarının Tablo II

 bölümlerinin doldurulması sırasında kullanılacak ‘ülke kodu' bilgileri tebliğ ekinde yer almaktadır" ifadesine yer

 verilmiştir.

            Buna göre, serbest bölgede faaliyet gösteren mükelle er tarafından yapılan alış-satış işlemlerine ilişkin olarak

 bildirimlerin doldurulmasında, ülke kodu bölümüne kod listesinden alış-satış işlemi yapılan ülkenin, söz konusu alış-satış

 işlemlerinin serbest bölgedeki bir mükellefe yapılması halinde ise "Serbest Bölge" seçeneğinin işaretlenmesi

 gerekmektedir.

            Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Türkçe Tutma ve Türk Parası Kullanma Zorunluluğu" başlıklı 215

 inci maddesinde;

            "1.Bu Kanuna göre tutulacak defter ve kayıtların Türkçe tutulması zorunludur. Ancak, Türkçe kayıtlar bulunmak

 kaydıyla defterlerde başka dilden kayıt da yapılabilir. Bu kayıtlar vergi matrahını değiştirmeyecek şekilde tasdik ettirilecek

 diğer defterlere de yapılabilir.

            2.a) Kayıt ve belgelerde Türk para birimi kullanılır. Belgeler, Türk parası karşılığı gösterilmek şartıyla, yabancı para

 birimine göre de düzenlenebilir. Şu kadar ki yurt dışındaki müşteriler adına düzenlenen belgelerde Türk parası karşılığı

 gösterilme şartı aranmaz.

            b) İlgili dönem defter tasdik tarihi itibarıyla ödenmiş sermayesi (yurt dışında kurulan şirketlerin Türkiye'ye ayrılan

 ödenmiş sermayesi) en az 100 milyon ABD Doları ya da muadili yabancı para karşılığı Türk Lirası ve sermayesinin en az %

 40'ı ikametgâhı, kanunî ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan kişilere ait olan işletmelere, kayıtlarını Türk para birimi

 dışında başka bir para birimiyle tutmalarına Bakanlar Kurulunca izin verilebilir. Bakanlar Kurulu, bu had ve nispeti

 sektörler itibarıyla ayrı ayrı yarısına kadar indirmeye veya iki katına kadar artırmaya yetkilidir. Bu şartların ihlâl edildiği

 hesap dönemini izleyen hesap döneminden itibaren Türk para birimine göre kayıt tutma zorunluluğu başlar.

            ba) Türk para birimiyle yapılan işlemler, işlemin gerçekleştiği günün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış

 kuruyla ilgili para birimine çevrilir. İktisadî kıymetlerin değerleri ile vergi matrahı kayıt yapılan para birimine göre tespit

 edilir, beyannamenin verilmesi gereken ayın ilk gününün kuruyla Türk parasına çevrilerek beyan edilir. Vergi ödeme,

 mahsup ve iade işlemlerinde de Türk Lirası tutarlar kullanılır.

            bb) Bu Mükelle er, diğer para birimleriyle kayıt tuttukları sürece mükerrer 298 inci maddenin (A) fıkrası uyarınca

 en asyon düzeltmesi yapamazlar. Türk para birimiyle kayıt yapmaya başlamaları halinde ise üç yıl süreyle anılan madde

 hükmünden yararlanamazlar."

            hükmüne yer verilmiştir.

              Bunun yanı sıra, 348 Sıra No.lu Vergi Usul Genel Tebliğinin "4. Serbest Bölgelerde Defter Tutma" başlıklı

 bölümünde;

            "5084 sayılı Yatırımların ve İstihdamın Teşviki ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 8 inci

 maddesi ile değişik 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun 6 ncı maddesinde, kullanıcıların tutmak zorunda oldukları

 defterler ile düzenleyecekleri belgelere ilişkin olarak, Vergi Usul Kanununun hükümlerine bağımlı olmaksızın düzenleme

 yapmaya Maliye Bakanlığının yetkili olduğu hüküm altına alınmış olup, söz konusu yetkiye istinaden yapılan

 düzenlemeler 85 Seri Numaralı Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ve 345 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile

 kamuoyuna duyurulmuştur.

            Bu düzenlemelere ilaveten, 3218 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, tam mükelle yete

 tabi gelir veya kurumlar vergisi mükelle erinin (adi ortaklıklar, kollektif ve adi komandit şirketler dahil) serbest bölgede

 faaliyette bulunan şubeleri ile serbest bölgede faaliyette bulunan gerçek veya tüzel kişilerin serbest bölge dışında ancak

 Türkiye sınırları içerisinde faaliyette bulunan şubeleri hariç olmak üzere, serbest bölgede faaliyet gösteren gerçek veya

 tüzel kişilerden isteyenlerin, defter kayıtlarını Türk para birimi dışında (Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca, kuru

 günlük olarak belirlenen) herhangi bir yabancı para birimi ile de yapabilmeleri Bakanlığımızca uygun bulunmuştur.

            Buna göre serbest bölgede faaliyet gösteren söz konusu mükelle er, Türk para birimiyle veya başka bir yabancı

 para birimiyle yapılan işlemlerini, işlemin gerçekleştiği günün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuruyla ilgili

 para birimine çevirecekler, iktisadi işletmeye dahil kıymetlerin değerleri ile vergi matrahlarını kayıt yapılan para birimine

 göre tespit edecekler, ancak beyannamelerini (verilmesi gereken ayın ilk gününün kuruyla) Türk parasına çevirerek

 vereceklerdir.

            Defter kayıtlarına esas alınan yabancı para biriminden ilk kayıt yapılan hesap dönemi dahil beşinci hesap

 döneminin sonuna kadar dönülemeyecektir.

            Verginin ödenmesi, mahsubu ve iadesi işlemlerinde de Türk para birimi esas alınacaktır.

            Serbest bölgede faaliyette bulunan mükelle erin, istemeleri halinde defterlerini Türk para birimine göre

 tutabilecekleri ise tabiidir." denilmiştir.

            Bu itibarla, Türk para birimiyle veya başka bir yabancı para birimiyle yapılan işlemlerinizi, işlemin gerçekleştiği

 günün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası döviz alış kuruyla ilgili para birimine çevirmeniz, iktisadi işletmeye dahil

 kıymetlerin değerleri ile vergi matrahlarınızı kayıt yapılan para birimine göre tespit etmeniz, ancak beyannamelerinizi

 beyannamenin verilmesi gereken ayın ilk gününün kuruyla Türk parasına çevirerek vermeniz gerekmektedir.

Bilgi edinilmesini rica ederim.

 (*)    

Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

 (**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

 (***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu illeriniz dolayısıyla vergi tarh

 edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.