Serbest bölgede çalışan personele ödenen ihbar ve kıdem tazminatlarının vergilendirilmesi
Özelge: Serbest bölgede çalışan personele ödenen ihbar ve
kıdem tazminatlarının vergilendirilmesi
Sayı:
62030549-120[94-2013/305]-1830
Tarih:
08/07/2014
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı : 62030549-120[94-2013/305]-1830 08/07/2014
Konu : Serbest bölgede çalışan personele ödenen ihbar ve
kıdem tazminatlarının vergilendirilmesi
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, İstanbul Endüstri ve Ticaret Serbest Bölgesinde
11.08.2011 tarihinden itibaren muhtelif tipteki taşıt araçlarının (ambulans, seyyar klinik, mobil kan
aracı, polis aracı) iç donatımı ve soğutuculu kasa imali alanında faaliyet gösterdiğiniz ve üretilen
ürünlerin tamamının yurt dışına ihraç edildiği belirtilerek, üretime ilişkin olarak istihdam edilen
personelin işten ayrılması nedeniyle serbest bölgedeki çalıştığı süreye ilişkin olarak ödenen kıdem
ve ihbar tazminatının 3218 sayılı Kanun kapsamında gelir vergisi ve damga vergisi istisnasına tabi
olup olmayacağı hususunda bilgi talep edildiği anlaşılmakta olup, konu hakkında Başkanlığımız
görüşleri aşağıda açıklanmıştır.
A - 3218 SAYILI KANUN YÖNÜNDEN
Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde; "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine
bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil
edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans,
aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir
ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş
bulunması onun mahiyetini değiştirmez." hükmü yer almaktadır.
Öte yandan, aynı Kanunun 25 inci maddesinin (7) numaralı bendinde, 1475 ve 854 sayılı
Kanunlara göre ödenmesi gereken kıdem tazminatlarının tamamı ile 5953 sayılı Kanuna göre
ödenen kıdem tazminatlarının hizmet erbabının 24 aylığını aşmayan miktarları gelir vergisinden
istisna edilen tazminat ve yardımlar arasında sayılmış, parantez içi hükümde ise hizmet ifa
etmeksizin ödenen ücretlerin tazminat sayılmayacağı hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan, 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun 5810 sayılı Kanunla değiştirilen ve
01/01/2009 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe giren geçici 3 üncü maddesinde;
"Avrupa Birliğine tam üyeliğin gerçekleştiği tarihi içeren yılın vergilendirme döneminin
sonuna kadar;
a) Serbest bölgelerde üretim faaliyetinde bulunan mükelleflerin bu bölgelerde imal ettikleri
ürünlerin satışından elde ettikleri kazançları gelir veya kurumlar vergisinden müstesnadır. Bu
istisnanın 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı
bendinin (b) alt bendi ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci ve 30 uncu maddeleri
uyarınca yapılacak tevkifata etkisi yoktur.
b) Bu bölgelerde üretilen ürünlerin FOB bedelinin en az % 85 ini yurt dışına ihraç edenmükelleflerin istihdam ettikleri personele ödedikleri ücretler gelir vergisinden müstesnadır. Bu
oranı % 50'ye kadar indirmeye ve kanuni seviyesine kadar yükseltmeye Bakanlar Kurulu yetkilidir.
Yıllık satış tutarı bu oranın altında kalan mükelleflerden zamanında tahsil edilmeyen vergiler
cezasız olarak, gecikme zammıyla birlikte tahsil edilir."
hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan, Konu ile ilgili olarak 25/11/2008 tarihli ve 27065 sayılı Resmi Gazete'de
yayımlanan 1 Seri No.lu 3218 Sayılı Serbest Bölgeler Kanunu Genel Tebliğinde uygulamaya yönelik
olarak ayrıntılı açıklamalara yer verilmiş olup, anılan Tebliğin "4.İstisna Uygulamasında Özellik
Gösteren Hususlar" başlıklı bölümünün dördüncü paragrafında;"- Yurt içinden serbest bölgeye
fason imalat kapsamında getirilen veya dahilde işleme rejimi kapsamında yurt dışından bölgeye
getirilen maddelerin bölge içinde çeşitli işlemlere tabi tutulduktan sonra ülke içine geri gönderilen
veya bu ürünlerden yurt dışına ihraç edilen ürün bedelleri, %85 ihracat tutarının hesaplanmasında
dikkate alınmayacaktır. Bölgedeki işletmelerin fason imalat yanında ayrıca bölge içinde üretim ve
ihracat yapmaları durumunda ise, Kanunda belirtilen şartları taşıyıp taşımadıklarının tespitinde
fason imalat dışında üretim yapılan ve ihraç edilen ürün bedelleri dikkate alınacaktır." düzenlemesi
yer almaktadır.
İstisna kapsamında değerlendirilmeyen fason imalat ise, bir malın mülkiyet ve tasarruf
hakkının devralınmaksızın ücreti karşılığı belirli işlemlere tabi tutularak/işlemlerden geçirilerek
tasarruf veya mülkiyet hakkı sahibine iade edilmesini ifade etmektedir. Örneğin, yurt dışında
bulunan yabancı şirketten tam mükellef kurumun geçici kabul rejimine göre getirdiği ham veya yarı
mamul madde ve malzemeyi kendi tesislerinde yurt dışındaki yabancı firmanın emir ve talimatları
doğrultusunda işledikten sonra yurt dışındaki firmaya geri gönderilmesi suretiyle verilen hizmet
fason hizmettir.
Buna göre, serbest bölgede yapılan üretimin fason imalat olarak değerlendirilmemesi için,
mülkiyet ve tasarruf hakkı kendisine ait olan ham veya yarı mamul madde ve malzemeden mamul
mal elde edilmesine ilişkin üretimin tüm aşamalarının serbest bölgede gerçekleştirilmesi
gerekmektedir.
Bu hüküm ve düzenlemeler çerçevesinde, sadece bölge içinde üretim faaliyetinde bulunan
mükelleflerin üretime ilişkin istihdam ettikleri tüm personele ödedikleri ücretler istisna kapsamında
değerlendirilmekte olup fason imalata ilişkin bedellerin, "ürünlerin FOB bedelinin en az %85'ini
yurt dışına ihraç edilmesi" kapsamında değerlendirilmesi hukuken mümkün görülmemektedir.
Buna göre, şirketinizce yapılan faaliyetlerin "fason imalat kapsamında" yapılmaması ve
mevzuatda aranılan diğer şartlarında sağlanması kaydıyla münhasıran serbest bölgede çalışılan
süreye isabet eden kıdem ve ihbar tazminatı ödemelerinin 3218 sayılı Kanunda belirtilen istisnadan
yararlanılması mümkün bulunmaktadır.
B - DAMGA VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanununun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (c)
bendinde, Avrupa Birliğine tam üyeliğin gerçekleştiği tarihi içeren yılın vergilendirme döneminin
sonuna kadar bu bölgelerde gerçekleştirilen faaliyetlerle ilgili olarak yapılan işlemler ve düzenlenen
kağıtların damga vergisi ve harçlardan müstesna olduğu hükme bağlanmıştır.
12/03/2009 tarihli ve 27167 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1 Seri No.lu 3218 sayılı
Serbest Bölgeler Kanunu Genel Tebliğinin "7.4. Damga Vergisi ve Harç İstisnası Uygulaması"
başlıklı bölümünde;
"3218 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi uyarınca,
6/2/2004 tarihine kadar (bu tarih dahil) serbest bölgede faaliyette bulunmak üzere ruhsat almış
mükelleflerin, bu bölgelerde gerçekleştirdikleri faaliyetlere ilişkin damga vergisi ve harç
istisnasının uygulanma süresi 31/12/2008 tarihi itibarıyla sona ermiştir. Anılan Kanunun geçici 3 üncü maddesinin 5810 sayılı Kanunla değişik ikinci fıkrasının (c)
bendi uyarınca, serbest bölgelerde faaliyette bulunan mükelleflerin, Avrupa Birliğine tam üyeliğin
gerçekleştiği tarihi içeren yılın vergilendirme döneminin sonuna kadar, bu bölgelerde
gerçekleştirdikleri faaliyetler ile ilgili olmak kaydıyla yaptığı işlemler harçtan, bu işlemlere ilişkin
düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden müstesnadır.
Öte yandan, 3218 sayılı Kanun kapsamında serbest bölge sınırları içerisinde faaliyet
gösteren firmaların, Avrupa Birliğine tam üyeliğin gerçekleştiği tarihi içeren yılın vergilendirme
döneminin sonuna kadar, münhasıran serbest bölgelerdeki faaliyetleriyle ilgili olarak istihdam
ettikleri personele ödenen ücretlere ilişkin düzenlenen kâğıtlardan da damga vergisi aranılmaması
gerekmektedir."
açıklamalarına yer verilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, serbest bölgede faaliyette bulunan şirketiniz
tarafından bu bölgede istihdam edilen personele, münhasıran serbest bölgede çalıştığı süreye
isabet edecek şekilde yapılacak kıdem ve ihbar tazminatı ödemelerine ilişkin düzenlenen kağıtların,
3218 sayılı Kanunun geçici 3 üncü maddesi uyarınca, Avrupa Birliğine tam üyeliğin gerçekleştiği
tarihi içeren yılın vergilendirme döneminin sonuna kadar damga vergisinden istisna edilmesi
gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.