Serbest bölgede faaliyette bulunan şirket tarafından yurtdışında mukim grup şirketine yapılan serbest meslek ödemeleri üzerinden kurumlar vergisi tevk

Özelge: erbest bölgede faaliyette bulunan şirket tarafından
yurtdışında mukim grup şirketine yapılan serbest meslek
ödemeleri üzerinden kurumlar vergisi tevkifatı yapılıp
yapılmayacağı ile KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı
Sayı:
45404237-130.12.18-187
Tarih:
11/07/2013
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
BURSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Gelir Grup Müdürlüğü
Sayı : 45404237-130.12.18-187 11/07/2013
Konu : Serbest bölgede faaliyette bulunan şirket tarafından
yurtdışında mukim grup şirketine yapılan serbest meslek
ödemeleri üzerinden kurumlar vergisi tevkifatı yapılıp
yapılmayacağı ile KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı
İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve ekinde yer alan belgelerin incelenmesinden; serbest bölgede
faaliyette bulunan şirketinizin merkezi İspanya'da bulunan yurtdışı grup şirketlerinden almış olduğu
"Mühendislik Hizmetleri, Kurumsal Yönetim ve Destek Hizmetleri ile Ticarileştirme Servis
Hizmetleri" ne ilişkin yaptığı ödemeler üzerinden Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmalarının
serbest meslek kazançlarında vergilemeyi hüküm altına alan maddelerinde yer alan şartların
sağlanması durumunda 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 30 ncu maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendine göre kurumlar vergisi tevkifatı yapılıp yapılmayacağı ile söz konusu
hizmetlerin katma değer vergisine (KDV) tabi olup olmadığı hususlarında Başkanlığımız görüşünün
sorulduğu anlaşılmıştır.
KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; Kanunun 1'inci
maddesinde sayılan kurumlardan, kanuni ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye'de
bulunmayanların, dar mükellefiyet esasında sadece Türkiye'de elde ettikleri kazançlar üzerinden
vergilendirileceği hükmü yer almış, üçüncü fıkrasında dar mükellefiyette kurum kazancını oluşturan
kazanç ve iratlar bentler halinde sayılmıştır.
Aynı maddenin 4 üncü fıkrasında ise, bu maddede belirtilen kazanç ve iratlar ile gelir unsurlarının
Türkiye'de elde edilmesi ve Türkiye'de daimi temsilci bulundurulması konularında, 193 sayılı Gelir
Vergisi Kanununun ilgili hükümlerinin uygulanacağı ifade edilmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 7 nci maddesinin 4 numaralı bendinde, dar mükellefiyete tabi
kimseler bakımından serbest meslek kazançlarının Türkiye'de elde edilmiş sayılması için serbest
meslek faaliyetlerinin Türkiye'de icra edilmesi veya Türkiye'de değerlendirilmesi gerektiği
belirtilmiş, aynı maddenin son paragrafında da, "Bu maddenin 3'üncü, 4'üncü, 5'inci ve 7'inci
bentlerinde sözü edilen değerlendirmeden maksat, ödemenin Türkiye'de yapılması veya ödeme
yabancı memlekette yapılmışsa, Türkiye'de ödeyenin veya nam ve hesabına ödeme yapılanın
hesaplarına intikal ettirilmesi veya kârından ayrılmasıdır." hükmüne yer verilmiştir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 30 uncu maddesinde de, dar mükellefiyete tabi kurumların
Türkiye'de elde ettikleri serbest meslek kazançları üzerinden vergi kesintisi yapılması öngörülmüş
olup, bahse konu vergi kesintisi oranı 2009/14593 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile % 20 olarak
belirlenmiştir.
Diğer taraftan, Türkiye Cumhuriyeti ile İspanya Krallığı arasında Gelir Üzerinden Alınan
Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması'nın serbest
meslek kazançlarını düzenleyen 14 üncü maddesinde;
1. Bir Akit Devletin bir gerçek kişisi tarafından serbest meslek faaliyetleri veya bağımsız nitelikteki
diğer faaliyetler dolayısıyla elde edilen gelir, yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir. Bununla
beraber, eğer bu hizmet veya faaliyetler diğer Devlette icra edilirse ve eğer:
a) Bu kişi, bu diğer Devlette bu hizmet veya faaliyetleri icra etmek için sürekli olarak
kullanabileceği sabit bir yere sahip ise; veya
b) Bu kişi, bu diğer Devlette, söz konusu hizmet ve faaliyetleri icra etmek amacıyla, 12 aylık
herhangi bir kesintisiz dönemde, bir veya birkaç seferde toplam 183 gün veya daha fazla kalırsa,
söz konusu gelir, aynı zamanda diğer Akit Devlette de vergilendirilebilir.
Böyle bir durumda olayına göre, ya yalnızca söz konusu sabit yere atfedilebilen gelir, ya da yalnızca
bu diğer Devlette bulunulan süre içindeki hizmet veya faaliyetlerden elde edilen gelir, bu diğer
Devlette vergilendirilebilir.
2. Bir Akit Devlet teşebbüsünün serbest meslek faaliyetleri veya benzer nitelikteki diğer faaliyetleri
dolayısıyla elde ettiği gelir, yalnızca bu Devlette vergilendirilebilecektir. Bununla beraber, eğer bu
hizmet veya faaliyetler diğer Devlette icra edilirse ve eğer:
a) Teşebbüs, bu hizmet veya faaliyetleri icra etmek üzere bu diğer Devlette bir işyerine sahip
olursa; veya
b) Hizmet veya faaliyetlerin icra edildiği süre veya süreler, herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde
toplam 183 günü aşarsa,
söz konusu gelir, aynı zamanda bu diğer Akit Devlette de vergilendirilebilir.
Böyle bir durumda olayına göre, ya yalnızca söz konusu işyerine atfedilebilen gelir, ya da yalnızca
bu diğer Devlette icra edilen hizmet veya faaliyetlere atfedilebilen gelir, bu diğer Devlette
vergilendirilebilir. Her iki durumda da bu teşebbüs, söz konusu gelir dolayısıyla bu diğer Akit
Devlette, bu Anlaşmanın 7 nci maddesi hükümlerine göre vergilendirilmeyi, yani söz konusu gelir
bu diğer Devlette bulunan işyerine atfedilebilirmiş gibi vergilendirilmeyi tercih edebilir. Bu tercih,
bu diğer Devletin söz konusu gelir üzerinden tevkifat suretiyle vergi alma hakkını
etkilemeyecektir." hükmü yer almaktadır.
Anlaşmanın 14 üncü maddesinin ikinci fıkrasına göre, İspanya mukimi grup şirketin Türkiye'ye
gelmeksizin İspanya'da icra edeceği serbest meslek hizmetleri veya benzer nitelikteki diğer
faaliyetleri dolayısıyla elde edeceği gelirleri vergileme hakkı yalnız İspanya'ya ait olmaktadır. Eğer
bu hizmet ve faaliyetler Türkiye'de Anlaşma'nın 5'inci maddesi kapsamında bir işyeri vasıtasıyla
icra edilirse veya Türkiye'de herhangi bir kesintisiz 12 aylık dönemde toplam 183 günden fazla
sürede icra edilirse Türkiye'nin de bu gelirleri vergileme hakkı bulunmaktadır.
Bu hüküm ve açıklamalara göre; İspanya mukimi grup şirketi, faaliyetini Türkiye'de icra ettiğinden
ve istihkak sahibi teşebbüsün faaliyet icrası amacıyla Türkiye'de herhangi bir kesintisiz 12 aylık
dönemde toplam 183 günü aşan bir süre kalıp kalmaması durumu bilinemeyeceğinden, yapılan
serbest meslek ödemeleri üzerinden 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 30/1-b maddesi
uyarınca %20 oranında kurumlar vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir.
Ancak, serbest meslek ödemeleri vergi tevkifatına tabi tutulan istihkak sahibi teşebbüs Çifte
Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması hükümleri çerçevesinde bu ödemelerin Türkiye'de
vergilendirilmemesinin gerektiği durumlarda, bizzat veya vekilleri vasıtasıyla, tevkif edilen
vergilerin iadesi için ilgili vergi dairesine başvurabileceği tabiidir.
KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 inci maddesiyle, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve
serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu hüküm
altına alınmış ve aynı Kanunun 6 ıncı maddesinde de işlemlerin Türkiye'de yapılmasının; malların
teslim anında Türkiye'de bulunmasını, hizmetin Türkiye'de yapılmasını veya hizmetten Türkiye'de
faydalanılmasını ifade ettiği belirtilmiştir.
KDV Kanununun 17/4-ı maddesi ile de serbest bölgelerde verilen hizmetler KDV den istisna
edilmiştir.
Aynı Kanunun 9/1 inci maddesinde ise mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, işyerinin, kanunî
merkezi ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye
Bakanlığı'nın vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları
verginin ödenmesinden sorumlu tutabileceği hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, sorumluluk uygulaması ile ilgili olarak gerek 01/05/2012 tarihinden itibaren yürürlüğe
giren 117 Seri Numaralı KDV Genel Tebliğinin (2.) bölümünde gerekse bu Tebliğin yayımından
önceki dönemde geçerli olan 15 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (C) bölümünde; yurt dışındaki
firmalara Türkiye'de yaptırılan veya Türkiye'de faydalanılan hizmetlerin KDV ye tabi olacağı,
yabancı firmanın Türkiye'de ikametgahı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması
halinde söz konusu işleme ait KDV nin, hizmetten faydalanan yurt içindeki muhatap tarafından bağlı
bulunulan vergi dairesine sorumlu sıfatıyla beyan edilip, ödeneceği açıklanmıştır.
Bu hükümler çerçevesinde, yurtdışında yerleşik firmaların serbest bölge içinde bilfiil verdikleri
hizmetler KDV Kanununun 17/4-ı maddesi uyarınca KDV den istisnadır. Ancak yurtdışından serbest
bölgeye yapılan hizmetler ise istisna kapsamına girmeyeceğinden KDV ye tabi tutulacaktır.
Buna göre, yurt dışındaki grup şirketinizin yurtdışından serbest bölgede faaliyette bulunan
şirketinize verdiği hizmetlerden şirketinizce Türkiye'de faydalanıldığından söz konusu hizmetler
KDV Kanununun 1/1 inci maddesi uyarınca KDV ye tabi bulunmaktadır.
Öte yandan, yurtdışı grup firmanın Türkiye'de ikametgahı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezinin
bulunmaması halinde söz konusu işleme ait KDV nin, 01/05/2012 tarihinden önce 15 Seri No.lu KDV
Genel Tebliği, 01/05/2012 tarihinden sonra da 117 Seri Numaralı KDV Genel Tebliği uyarınca
şirketiniz tarafından sorumlu sıfatıyla beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.