Serbest bölgelerde verilen hizmetlerde KDV uygulaması ile yabancı para birimine göre belge düzenleme uygulaması hk.
Özelge: Serbest bölgelerde verilen hizmetlerde KDV
uygulaması ile yabancı para birimine göre belge düzenleme
uygulaması hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.17-1542
Tarih:
08/09/2011
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.17-1542 08/09/2011
Konu : Serbest bölgelerde verilen hizmetlerde KDV uygulaması ile
yabancı para birimine göre belge düzenleme uygulaması.
İlgide kayıtlı dilekçenizde, yurtiçinde yerleşik şirketiniz tarafından gümrük müşavirliği faaliyetine
ilişkin olarak serbest bölgeye yönelik gerçekleştirilen işlemlerde tereddüde düşüldüğü belirtilmekte
ve serbest bölgeden yurt içine, yurt içinden serbest bölgeye veya serbest bölgeden yurtdışına,
yurtdışından serbest bölgeye intikal eden mallara ilişkin verilen gümrük müşavirliği hizmetlerinin
KDV ye tabi olup olmadığı ile faturanın serbest bölgeye döviz cinsinden düzenlenmesi hususunda
Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır.
VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN
Bilindiği üzere, serbest bölgelerde faaliyet gösteren mükelleflerin Serbest Bölgeler Uygulama
Yönetmeliğinin 23 üncü maddesi uyarınca 31/12/2004 tarihinden sonra başlayacak hesap
dönemlerinde, Vergi Usul Kanunu hükümleri çerçevesinde defter tutulması, belge ve kayıt düzenine
uyulması gerekmektedir.
Diğer yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Faturanın Tarifi" başlıklı 229 uncu maddesinde;
"Fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere
emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır." şeklinde ifade
edilmiştir.
Aynı Kanunun "Faturanın Nizamı" başlıklı 231/5 inci maddesinde "Fatura, malın teslimi veya
hizmetin yapıldığı tarihten itibaren yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içinde düzenlenmeyen
faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır." hükmü yer almıştır.
Anılan Kanun'un "Fatura Kullanma Mecburiyeti" başlıklı 232 nci maddesinde; "Birinci ve ikinci sınıf
tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler:
1. Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara;
2. Serbest meslek erbabına;
3. Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara;
4.Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere;
5. Vergiden muaf esnafa,
Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek ve almak
mecburiyetindedirler." ifadesi hüküm altına alınmıştır.
Öte yandan, 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 5228 sayılı Kanun'la değiştirilen "Türkçe Tutma ve
Türk Parası Kullanma Zorunluluğu" başlıklı 215 inci maddesinde;
"1. Bu kanuna göre tutulacak defter ve kayıtların Türkçe tutulması zorunludur. Ancak, Türkçe
kayıtlar bulunmak kaydıyla defterlerde başka dilden kayıt da yapılabilir. Bu kayıtlar vergi matrahını
değiştirmeyecek şekilde tasdik ettirilecek diğer defterlere de yapılabilir.
2-a. Kayıt ve belgelerde Türk para birimi kullanılır. Belgeler, Türk parası karşılığı gösterilmek
şartıyla, yabancı para birimine göre de düzenlenebilir. Şu kadar ki, yurt dışındaki müşteriler adına
düzenlenen belgelerde Türk parası karşılığı gösterilme şartı aranmaz.
...
b. Türk para birimiyle yapılan işlemler, işlemin gerçekleştiği günün Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankası döviz alış kuruyla ilgili para birimine çevrilir. İktisadi kıymetlerin değerleri ile vergi
matrahı kayıt yapılan para birimine göre tespit edilir, beyannamenin verilmesi gereken ayın ilk
gününün kuruyla Türk parasına çevrilerek beyan edilir. Vergi ödeme, mahsup ve iade işlemlerde
Türk Lirası tutarlar kullanılır." hükmüne yer verilmiştir.
Bu durumda, firmanızın serbest bölgedeki müşterileri adına Türk Parası karşılığı gösterilmek şartı
ile yabancı para birimine göre belge düzenlenmesi mümkün bulunmaktadır.
KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 nci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve
serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu, 6/b
maddesinde de işlemlerin Türkiye'de yapılmasının hizmetin Türkiye'de yapılmasını veya hizmetten
Türkiye'de faydalanılmasını ifade ettiği hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunun 17/4-ı maddesinde ise serbest bölgelerde verilen hizmetler KDV den istisna
edilmiştir.
Öte yandan, Serbest Bölgeler Kanununun, 5810 sayılı Kanunla değişik, 6 ncı maddesinde, serbest
bölgeler; Türkiye Gümrük Bölgesinin parçası olmakla beraber, serbest dolaşımda olmayan eşyanın
herhangi bir gümrük rejimine tabi tutulmaksızın ve serbest dolaşıma sokulmaksızın, gümrük
mevzuatında öngörülen haller dışında kullanılmamak ya da tüketilmemek kaydıyla konulduğu,
ithalat vergileri ile ticaret politikası önlemlerinin ve kambiyo mevzuatının uygulanması bakımından
Türkiye Gümrük Bölgesi dışında olduğu kabul edilen ve serbest dolaşımdaki eşyanın bir serbest
bölgeye konulması nedeniyle normal olarak eşyanın ihracına bağlı olanaklardan yararlandığı yerler
olarak tanımlanmış ve bu bölgelerde gümrük ve kambiyo mükellefiyetine dair mevzuat
hükümlerinin uygulanmayacağı hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanunun 8 inci maddesinde de serbest bölge ile Türkiye'nin diğer yerleri arasında yapılacak
ticaretin, dış ticaret rejimine tabi olduğu, serbest bölge ile diğer ülkeler ve serbest bölgeler
arasında dış ticaret rejimi uygulanmayacağı hükme bağlanmıştır.
Bu hükümler uyarınca, Türkiye'de ya da yurt dışında mukim firmalar ile serbest bölgede faaliyette
bulunan firmaların, serbest bölge içinde ifa ettikleri hizmetler KDV den istisnadır. Ancak, serbest
bölge dışından serbest bölgeye, serbest bölgeden serbest bölge dışına ancak yurtiçine yönelik
olarak verilen hizmetler ise KDV Kanununun 1 ve 6 ncı maddeleri gereğince KDV ye tabidir.
Buna göre, Şirketinizin, yurt dışından serbest bölgeye gelen veya serbest bölgeden yurt dışına
giden mallar için verdiği gümrük müşavirliği hizmetleri, KDV Kanununun 17/4-ı maddesi
kapsamında KDV den istisnadır.
Öte yandan, serbest bölgeden yurt içine, yurt içinden serbest bölgeye intikal eden mallar için
verilen gümrük müşavirliği hizmetleri ise genel esaslar çerçevesinde KDV ye tabidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.