Serbest meslek erbabının yapacağı özel inşaatın vergilendirilmesi, belge düzeni ve beyanı hk.

Serbest meslek erbabının yapacağı özel inşaatın
vergilendirilmesi, belge düzeni ve beyanı hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.34.19.02-105[262-2012/VUK-1- . . .]-1776
Tarih: 
08/01/2016
T.C.
GELİR İDARESİ   BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef   Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı :11395140-105[262-2012/VUK-1- . . .]-1776 08/01/2016
Konu :Serbest meslek erbabının yapacağı  
özel inşaata ilişkin   belge düzeni ve
beyanı hk.
        
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; serbest meslek mensubu olduğunuzu, adınıza kayıtlı
arsanız üzerine, 6 daire ve 2 dükkandan oluşan özel inşaat yapacağınızı dairelerden bir kısmını ve
dükkanları satacağınızı belirterek söz konusu malzeme giderlerine ilişkin giderlerin serbest meslek
kazancının tespitinde indirim konusu yapılıp yapılmayacağı, KDV tutarlarının tek bir beyannamede
beyan edilip edilmeyeceği, KDV ödemelerinin inşaat maliyetine eklenip eklenmeyeceği ile inşaat
bitiminde dairelerin maliyet bedeli üzerinden mi yoksa emsal bedel üzerinden mi faturalandırılması
gerektiği hususlarında Başkanlığımız görüşleri talep edilmektedir.
 
            I-GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
 
          193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinin birinci fıkrasında, her türlü ticari ve
sınai faaliyetten doğan kazancın ticari kazanç olduğu belirtilmiş, bu maddenin ikinci fıkrasının (4)
numaralı bendinde ise gayrimenkullerin alım satım ve inşa işleri ile devamlı uğraşanların bu
işlerden elde ettikleri kazancın ticari kazanç olduğu hükme bağlanmıştır.
            Anılan Kanunun 38 inci maddesinde; "Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsdeki öz
sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet farktır. Bu dönem
zarfında sahip veya sahiplerce:
            1. İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;
           
            2. İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur ... " hükmü yer almış olup, 39 uncu
maddesinde de, "İşletme hesabı esasına göre ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen
hasılat ile giderler arasındaki müspet farktır.
            (Elde edilen hasılat, tahsil olunan paralarla tahakkuk eden alacakları; giderler ise, tediye
olunan ve borçlanılan meblağları ifade eder.)
            Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait
hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur." hükümlerine yer
verilmiştir.            Ticari faaliyet bir tür emek sermaye organizasyonuna dayanmakta olup, kazanç sağlama
niyet ve kastının bulunup bulunmaması böyle bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin
ticari faaliyet olma niteliğine etki etmemektedir. Ancak bir faaliyetin ticari faaliyet sayılabilmesi için
kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle birlikte, faaliyeti icra eden organizasyonun bütün
unsurları ile birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması gerektiği
ortaya çıkmaktadır.
            Özel inşaat olarak adlandırılan organizasyonlarda, bu organizasyonu üstlenen kişinin
organizasyon kapsamındaki faaliyetleri inşaatın yapımına ve organizasyona ilişkin her türlü işlerden
(işçi ve usta temini, malzeme alımı, her türlü ödeme ve tahsilat vb.) meydana gelmektedir.
            Özel inşaat yapımında gayrimenkullerin şahsi ihtiyaç kapsam ve sınırlarını aşması ve ticari
organizasyonun şekli ve maddi unsurlarının açıkça bulunması yapılan faaliyetin ticari sayılması için
yeterlidir. Dolayısıyla, şahsi ihtiyaç kapsam ve sınırlarını aşan konut inşaatı ile işyeri inşaatının
ticari faaliyet olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.
            Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanununun 65 ve 66 ncı maddelerinde, her türlü serbest
meslek faaliyetinden doğan kazançların serbest meslek kazancı, serbest meslek faaliyetini mutad
meslek halinde ifa edenlerin, serbest meslek erbabı olduğu, serbest meslek faaliyetinin yanında
meslekten başka bir iş veya görev ile devamlı olarak uğraşılmasının bu vasfı değiştirmeyeceği
hükme bağlanmış olup, "Mesleki giderler" başlıklı 68 inci maddesinde de serbest meslek kazancının
tespitinde indirilecek giderlere yer verilmiştir.
            Anılan Kanunun "Gelirin Toplanması ve Beyan" başlıklı 85 inci maddesinde ise, "Mükellefler,
ikinci maddede yazılı kaynaklardan bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratları için bu
kanunda aksine hüküm olmadıkça yıllık beyanname verirler. Bu kanuna göre beyanı gereken
gelirlerin yıllık beyannamede toplanması zorunludur. Tacirlerle çiftçiler ve serbest meslek erbabı
ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerinde kazanç temin etmemiş olsalar bile, yıllık beyanname verirler.
... " hükmü yer almaktadır.
            Bu hüküm ve açıklamalara göre, serbest meslek faaliyetinizin yanı sıra adınıza kayıtlı arsa
üzerine yapacağınız şahsi ihtiyaç kapsam ve sınırlarını aşan özel inşaat ticari faaliyet kapsamında
olduğundan söz konusu faaliyetinizin Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanca ilişkin hükümleri
çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmekte olup, inşaat faaliyetinizin serbest meslek faaliyetiniz ile
ilişkilendirilmesi mümkün bulunmamaktadır.
            Dolayısıyla, inşaat faaliyetiniz dolayısıyla yapacağınız harcamaların serbest meslek
kazancınızın tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün olmayıp, Gelir Vergisi Kanununun
ilgili hükümleri çerçevesinde tespit edilecek ticari kazancınız ile serbest meslek kazancınızın yıllık
gelir vergisi beyannamesinin ilgili bölümlerinde ayrı ayrı gösterilmek suretiyle beyan edilmesi
gerektiği tabiidir.
            II- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:
            213 sayılı Vergi Usul Kanununun 262 nci maddesinde; maliyet bedelinin, iktisadi bir
kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara
müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade edeceği,
            269 uncu maddesinde, iktisadi işletmelere dâhil bilumum gayrimenkullerin maliyet bedeli ile
değerleneceği,
            270 inci maddesinde ise gayrimenkullerde maliyet bedeline, satın alma bedelinden başka,
makine ve tesisatta gümrük vergileri, nakliye ve montaj giderleri ile mevcut bir binanın satın
alınarak yıkılmasından ve arsanın tesviyesinden mütevellit giderlerin gireceği, ayrıca noter,
mahkeme, kıymet takdiri, komisyon ve tellaliye giderleri ile emlak alım ve özel tüketim vergilerinin
maliyet bedeline ithal etmekte veya genel giderler arasında göstermekte mükelleflerin serbest
oldukları,            271 inci maddesinde de, inşa edilen binalarda ve gemilerde, imal edilen makine ve tesisatta,
bunların inşa ve imal giderlerinin, satın alma bedeli yerine geçeceği,
            hüküm altına alınmıştır.
            Aynı Kanunun 267 nci maddesinde ise emsal bedelin, gerçek bedeli olmayan veya
bilinmeyen veyahut doğru olarak tespit edilemeyen bir malın, değerleme gününde satılması halinde
emsaline nazaran haiz olacağı değer olduğu belirtilmektedir.
            Buna göre;
            Şahsınız adına kayıtlı arsa üzerine yapmış olduğunuz inşaat faaliyetiniz ticari faaliyet
kapsamında değerlendirildiğinden inşaata ilişkin tüm gelir ve giderlerinizi ticari faaliyetiniz için
tasdik ettirilen deftere kaydetmeniz, daire ve dükkanları, inşaatların tamamlandığı tarih itibariyle
maliyet bedeli ile değerleyerek kayıtlarınıza almanız ve Vergi Usul Kanununun 270 ve 271 inci
maddelerinde belirtilen giderlerden ihtiyari olanlar dışındakileri, daire ve dükkanların maliyetine
ilave etmeniz gerekmektedir.
            Diğer taraftan ticari işletmenizin kayıtlarında yer alan daire ve dükkanları işletmenizden
çekerek şahsınıza devretmek istemeniz durumunda her bir daire ve dükkan için şahsınız adına
emsal bedelinden düşük olmamak üzere tespit edilecek bedel üzerinden fatura düzenlemeniz
gerekmektedir.
            Ayrıca daire veya dükkanların üçüncü kişilere satılması durumunda gerçek satış bedeli
üzerinden tarafınızca fatura düzenlenmesi gerektiği tabiidir.
 
            III-KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
 
            3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun; 1/1 inci maddesinde; ticari, sınai, zirai
faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin,
           
            1/3-f maddesinde, Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların
kiralanması işlemlerinin KDV'ye tabi olduğu,
 
            2/1 inci maddesinde, teslimin; bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına
hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi olduğu, 8/a maddesinde; mal
teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işleri yapanların KDV'nin mükellefi olduğu,
 
            10/a maddesinde, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde malın teslimi veya hizmetin
yapılması anında, 10/b maddesinde, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura
veya benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere
fatura ve benzeri belgelerin düzenlenmesi anında vergiyi doğuran olayın meydana geleceği,
 
            27/1 inci maddesinde, bedeli bulunmayan veya bilinmeyen işlemler ile bedelin mal, menfaat,
hizmet gibi, paradan başka değerler olması halinde verginin matrahının işlemin mahiyetine göre
emsal bedeli veya emsal ücreti olacağı, 
            29/2 nci maddesinde, indirimli orana tabi teslim ve hizmetler nedeniyle yüklenilen işlemin
gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirim yoluyla telafi edilemeyen vergilerden tutarı ilgili yıl
için Bakanlar Kurulunca belirlenen sınırı aşan kısmının yılı içerisinde mahsuben, izleyen yıl
içerisinde talep edilmesi kaydıyla nakden veya mahsuben iade edileceği,
 
            29/3 üncü maddesinde ise, indirim hakkının vergiyi doğuran olayın vuku bulduğu takvim yılı
aşılmamak şartıyla, ilgili vesikaların kanuni defterlere kaydedildiği vergilendirme döneminde
kullanılabileceği
 
            hükme bağlanmıştır.
 
            Buna göre, serbest meslek faaliyetinde bulunuyor olmanız ve adınıza kayıtlı arsa üzerine
yaptırdığınız özel inşaat, ticari faaliyet kapsamında olduğundan KDV yönünden mükellefiyet tesis
ettirmeniz ve bu çerçevede inşa edilen konutlar ile işyerlerinin tesliminde söz konusu taşınmazlar
için belirlenen oranlarda hesaplanan KDV'nin, tarafınızca mükellef sıfatıyla beyan edilip ödenmesi
gerekmektedir.
           
            Ayrıca, bahsi geçen taşınmazların işlem tarihindeki (tarafınıza fatura edildiği tarihteki)
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre tespit olunacak emsal bedelinden düşük olmamak üzere tespit
edilecek bedeli üzerinden KDV hesaplanması ve hesaplanan bu KDV'nin işlemin gerçekleştiği
dönem KDV beyannamesi ile beyan edilerek ödenmesi gerekmektedir.
 
            Öte yandan, tarafınızca gerçekleştirilen söz konusu ticari faaliyetlere ilişkin teslim ve
hizmetler için ayrı bir KDV beyannamesi vermeniz söz konusu olmayıp bu teslim ve hizmetlerin de
serbest meslek faaliyeti dolayısıyla verdiğiniz KDV beyannamesine dahil edeceğiniz tabiidir.
 
            Bilgi edinilmesini rica ederim.