Serbest meslek faaliyetinin terk edilmesinden sonra elde edilen kazancın vergilendirilmesi ve belge düzeni hk.

Serbest meslek faaliyetinin terk edilmesinden sonra elde
edilen kazancın vergilendirilmesi ve belge düzeni hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.06.18.02-105[236-2014-402]-1169
Tarih: 
06/11/2015
T.C.
GELİR İDARESİ   BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ   DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef   Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü)
 
   
Sayı : 27575268-105[236-2014-402]-1169 06/11/2015
Konu : Serbest meslek faaliyetinin terk  
edilmesinden sonra   elde edilen
kazancın vergilendirilmesi ve belge
düzeni hk.
         
 
 
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda,  … Vergi Dairesi Müdürlüğünün …  vergi kimlik
numaralı mükellefi olarak avukatlık faaliyeti ile iştigal etmekte iken noter olarak atanmanız
nedeniyle avukatlık faaliyetinize son verdiğinizi belirterek, avukatlık faaliyetinde bulunduğunuz
dönemlerde vermiş olduğunuz avukatlık hizmetlerine ilişkin olarak mükellefiyetinizin kapatıldığı
tarihten sonra elde edeceğiniz gelirlerin ne şekilde vergilendirileceği ile noterlik görevinizden
dolayı mükellefiyetinizin ne şekilde tesis edileceği hakkında Başkanlığımız görüşü talep edilmiştir. 
            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Serbest meslek kazancının tarifi" başlıklı 65 nci
maddesinde; "Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.
            Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya
ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk
altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır." hükmü yer almıştır.     
             Aynı Kanunun 66 ncı maddesinde de, serbest meslek faaliyetini mutad meslek halinde ifa
edenlerin serbest meslek erbabı olduğu; serbest meslek faaliyetinin yanında meslekten başka bir iş
veya  görev  ile  devamlı  olarak  uğraşılmasının  bu  vasfı  değiştirmeyeceği,  bu  maddenin
uygulanmasında, noterlerin bu işleri dolayısıyla serbest meslek erbabı sayılacakları hükme
bağlanmıştır.
            Yine aynı Kanunun "Arızi Kazançlar" başlıklı 82 nci maddesinde vergiye tabi arızi kazançlar
1-6 numaralı bentlerde sayılmış olup, aynı maddenin 5 nci bendinde ise; Gerçek usulde vergiye tabi
mükelleflerin terk ettikleri işleri ile ilgili olarak sonradan elde ettikleri kazançların (zarar yazılan
değersiz alacaklarla, karşılık ayrılan şüpheli alacakların tahsili dahil.) arızi kazanç olarak
vergilendirileceği hükme bağlanmıştır.
            Bu hükümlere göre, avukatlık faaliyetinizin bulunduğu dönemlerde vermiş olduğunuz
avukatlık hizmetine ilişkin olarak mükellefiyetinizin kapatıldığı tarihten sonra elde edeceğiniz
vekâlet ücretlerinin arızi kazanç olarak vergilendirilmesi gerekmektedir. Öte yandan, Gelir Vergisi
Kanununun 82 nci maddesinde, aynı maddenin (5) numaralı bendinde yer alan kazançlara ilişkin
olarak herhangi bir istisna uygulaması öngörülmediğinden söz konusu kazancınızın tamamının,
tahsil edildiği yılın kazancı olarak bu döneme ilişkin Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi ile beyanedilmesi gerekmektedir.
            Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 153 üncü maddesinde bentler halinde
sayılan mükelleflerin işe başlama bildirimlerini Kanunun 168 inci maddesinin 1 ve 2 numaralı
bentleri uyarınca vergi dairesine iletme (bildirme) mecburiyetleri vardır.
            Aynı Kanunun 158 inci maddesinde, öteden beri mükellef olanların mevcut durumlarında
(işleri bağlamında) meydana gelen (yeni bir vergiye tabi olma, mükellefiyet şekli ve muaflığa
geçmek yönündeki) değişikliklerin mükellefler tarafından 168/1'e göre bir ay içerisinde vergi
dairesine bildirilme zorunluluğu bulunmaktadır.
            Bu hükümlere göre, avukatlık faaliyetinden dolayı serbest meslek mükellefi iken söz konusu
faaliyeti terk ederek noter olarak atanmanızın, mükellefiyet şeklinde değişiklik olarak kabul
edilmesi gerekmekte olup, noter olarak atandığınız tarihten itibaren bu durumu bir ay içinde bağlı
olduğunuz vergi dairesine bildirmeniz gerekmektedir.           
             Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
   
 
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.