Sevk irsaliyesinin önceden düzenlenmesi ancak mal tesliminin daha sonra yapılması halinde faturanın ne zaman düzenleneceği hk.
Özelge: Sevk irsaliyesinin önceden düzenlenmesi ancak mal
tesliminin daha sonra yapılması halinde faturanın ne zaman
düzenleneceği hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.1-1477
Tarih:
05/09/2011
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
MÜkellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.1-1477 05/09/2011
Konu : Sevk irsaliyesinin önceden düzenlenmesi ancak mal
tesliminin daha sonra yapılması halinde faturanın ne
zaman düzenleneceği
İlgide kayıtlı dilekçenizde;
-Firmanız ile Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü arasında, beşli
kombine aşının temin edilmesi, aşıların dolumu, ambalajlanması ve etiketlenmesi faaliyetlerini
içeren bir sözleşme imzalandığı,
-söz konusu sözleşme uyarınca, aşıların öncelikle Ankara Büyükşehir Belediyesi Soğuk Hava
Deposuna ya da Bakanlığın Ana Depo ve Tamirhane Müdürlüğü soğuk hava depolarına teslim
edilmesi gerektiği,
-Belso Soğuk Hava Deposu İşletmeciliği ile firmanız arasında, aşıların konulacağı depoya
ilişkin kira sözleşmesi bulunduğu; bu sözleşme hükümlerine göre şirketinizin kira bedelini ödeyen,
Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünün ise kiracı sıfatında olduğu,
-ilk aşı tesliminin irsaliye düzenlenerek Belso Soğuk Hava Deposuna Aralık 2009'da
yapılacağı,
-kesin kabul işleminin ise 2010 yılında gerçekleşmesi nedeniyle, satış faturasının kesin kabul
işleminden sonra kesileceği,
belirtilmiş olup, irsaliye ile fatura tarihi arasında geçecek sürenin 7 iş gününü aşması
nedeniyle, ilgili gelirin hangi dönemin gelirini oluşturduğu ile KDV açısından vergiyi doğuran olayın
hangi tarihte gerçekleşeceği hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmiştir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Safi Kurum Kazancı" başlıklı 6. maddesinin birinci
fıkrasında kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safı kurum
kazancı üzerinden hesaplanacağı belirtilmiş, maddenin ikinci fıkrasıyla da safı kurum kazancının
tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümleri uygulanacağı hükme
bağlanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Ticari Kazancın Tarifi" başlıklı 37. maddesinde, her
türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiş, 38.
maddesinde ise; "Bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi
sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:
1- İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir; 2- İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.
Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait
hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41. maddeleri hükümlerine uyulur." hükümlerine yer verilmiştir.
Ticari kazancın tespitinde "tahakkuk esası ilkesi" ve "dönemsellik ilkesi" olmak üzere iki ilke
geçerlidir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmiş
olması yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekâmül etmesinin yanı sıra miktarının ve işlemden
kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gerekmektedir.
Dönemsellik ilkesi ise bu gelir veya giderin ilgili olduğu döneme intikalinin sağlanmasıdır.
Öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Faturanın Tarifi" başlıklı 229. maddesine
göre, fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek
üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.
Vergi Usul Kanununun "Faturanın Nizamı" başlıklı 231. maddesinin 5. fıkrasında da,
faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azamî yedi gün içinde
düzenleneceği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı;
"Fatura Kullanma Mecburiyeti" başlıklı 232. maddesinde ise birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı
basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin;
1- Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara,
2- Serbest meslek erbabına,
3- Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara,
4- Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere,
5- Vergiden muaf esnafa,
sattıkları emtia veya yaptırdıkları işler için fatura vermek ve bunların da fatura istemek ve
almak mecburiyetinde oldukları hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanunun "Özel Usulsüzlükler ve Cezaları" başlıklı 353/1. maddesinde; "Verilmesi ve
alınması icap eden fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu ile serbest meslek makbuzlarının
verilmemesi, alınmaması veya düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer
verilmesi halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine, her bir belge için
10.000.000 liradan (402 Sıra No.lu V.U.K Genel Tebliği ile 1.1.2011'den itibaren 170 -
TL)aşağı olmamak üzere bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının % 10'u
nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilir..." açıklaması yapılmıştır.
Diğer taraftan. 173 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin "C- Belge Düzenine
İlişkin Olarak Uygulamada Ortaya Çıkan Tereddüt Konusu Hususlarla İlgili Açıklamalar ve Yeni
Düzenlemeler" bölümünde;
"...
f) Numune üzerine veya tecrübe ve muayene şartıyla satım yapılmak üzere mal sevkıyatı
yapılması halinde sevk edilen mallar için sevk irsaliyesi düzenlenmesi zorunludur. Bu tür
sevkıyatlarda, malı satıcı taşıyor veya taşıtıyorsa irsaliye satıcı tarafından, alıcı taşıyor veya
taşıtıyorsa irsaliye alıcı tarafından düzenlenecektir. Ancak, kabule bağlı olan ve bunun için yazılı bir
sözleşme bulunan bu tür satışlarda, fatura düzenlenmesindeki on günlük sürenin kabul tarihinden
itibaren başlayacağı tabiidir.
..." denilmektedir.
Öte yandan, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 10. maddesinin (a) bendine
göre, vergiyi doğuran olay, mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetinyapılması ile (b) bendine göre, malın tesliminden veya hizmetin yapılmasından önce fatura veya
benzeri belgeler verilmesi hallerinde, bu belgelerde gösterilen miktarla sınırlı olmak üzere fatura ve
benzeri belgelerin düzenlenmesi ile (c) bendine göre ise kısım kısım mal teslimi veya hizmet
yapılması mutad olan veya bu hususlarda mutabık kalınan hallerde, her bir kısmın teslimi veya bir
kısım hizmetin yapılması sırasında meydana gelmektedir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre, firmanız tarafından Aralık 2009'da sevk irsaliyesi
düzenlenerek teslim edilen ve Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğünce nihai
kabulü 2010 yılında yapılacak aşıların tesliminden elde edilecek kazançlar, miktar veya mahiyet
itibariyle 2010 yılında kesinleşeceğinden, bu yılın kazancının tespitinde dikkate alınması
gerekmektedir.
Diğer taraftan, sevk irsaliyesi düzenlenmek suretiyle teslim ettiğiniz mallarla ilgili olarak,
faturanın 173 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtildiği şekilde kesin kabul
işleminin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içerisinde düzenlenmesi gerekmekte olup, bu
süre içerisinde fatura düzenlememesi halinde 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin l.
fıkrası gereğince özel usulsüzlük cezası kesileceği tabiidir
Ayrıca, sevk irsaliyesi ile teslim ettiğiniz aşıların nihai kabulünün ilgili Genel Müdürlük
tarafından 2010 yılında yapılması nedeniyle, KDV açısından vergiyi doğuran olay söz konusu
ürünlerin nihai kabulünün yapıldığı vergilendirme döneminde gerçekleşmiş olmaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.