Sigorta poliçe bedelinin yarısının devlet prim desteği ile karşılanması durumunda gider kaydının ne şekilde yapılacağı ve Ba formunda beyan edilecek t

Sigorta poliçe bedelinin yarısının devlet prim desteği ile
karşılanması durumunda gider kaydının ne şekilde
yapılacağı ve Ba formunda beyan edilecek tutarın tespiti.
Sayı:
11395140-105[VUK1-21072]-603015
Tarih:
24/07/2019
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü
Sayı : 11395140-105[VUK1-21072]-E.603015 24.07.2019
Konu : Sigorta poliçe bedelinin yarısının
devlet prim desteği ile karşılanması
durumunda gider kaydının ne şekilde
yapılacağı ve Ba formunda beyan
edilecek tutarın tespiti.
İlgi : 16/02/2018 tarih ve 539946 sayılı özelge talep formunuz.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden; "Şirketiniz tarafından süt
üretiminde kullanılan büyükbaş hayvanların TARSİM (Tarım Sigortaları Havuzu) kapsamında
sigorta ettirildiğini, sigorta poliçe bedelinin yarısı devlet prim desteği ile karşılandığını belirterek,
poliçe bedelinin gider kaydının ne şekilde yapılacağı ve Form Ba bildirim formunda hangi tutarın
esas alınarak beyan edilmesi gerektiği" hususunda Başkanlığımız görüşünün talep edildiği
anlaşılmıştır.
1-KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Safi kurum kazancı" başlıklı 6 ncı maddesinde; kurumlar
vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden
hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki
hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinde; "Bilanço esasına göre ticari kazanç,
teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet
farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce:
1.İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;
2.İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.
Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait
hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulur." hükmüne yer verilmiştir.
Anılan Kanunun 40 ıncı maddesinde ise safi kazancın tespit edilmesinde indirilecek giderler
sayılmış olup, maddenin birinci fıkrasının (1) numaralı bendinde ticari kazancın elde edilmesi ve
idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safı kazancın tespitinde indirilebileceği belirtilmiştir.
Buna göre, şirketiniz faaliyeti kapsamında almış olduğunuz devlet prim desteğinin kurum
kazancınıza dahil edilmesi gerekmekte olup poliçe bedelinin ise Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı
maddesinin birinci fıkrasının (1) numaralı bendi kapsamında kurum kazancının tespitinde indirim
konusu yapılabilmesi mümkün bulunmaktadır.
2-VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN:
Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148, 149 ve mükerrer 257 nci maddelerinin
Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak, bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin belirli bir
haddi aşan mal ve hizmet alımlarını "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)"
ile; mal ve hizmet satışlarını ise "Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)" ile
bildirimleri verme yükümlülüğüne yönelik uyulacak usul ve esaslar sırasıyla 350, 362 ve 381 Sıra
No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleriyle duyurulmuştur. Söz konusu yükümlülüğün 2010 yılı ve
müteakip yılların aylık dönemlerinde yerine getirilmesinde uyulacak usul ve esaslar ile bildirim
hadleri 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğ ile yeniden belirlenmiştir.
Buna göre, 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğin;
(1.2.1.) numaralı maddesinde, "bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, belirlenen hadler
çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin belgenin
türüne (Fatura, irsaliyeli fatura, serbest meslek makbuzu, müstahsil makbuzu, gider pusulası,
akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi, sigorta gider belgesi ve yolcu bileti
gibi) bakılmaksızın Ba-Bs bildirim formlarına dâhil edilecektir.",
(1.2.2.) numaralı maddesinde, "mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık dönemlerine
ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına uygulanacak had 5.000 TL
olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç
5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışları "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim
Formu (Form Ba)" ile bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki
mal ve/veya hizmet satışları "Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)"nun
Tablo II alanında bildirilecektir.",
(2.1.) numaralı maddesinde, "yükümlülük kapsamındaki mükelleflerin mal ve/veya hizmet
alış/satışlarının aylık dönemler itibariyle bildirilmesi gerekmektedir. Mal ve/veya hizmet
alış/satışlarının bildirilecekleri aylık dönemler, bunlara ilişkin belgelerin düzenlenme tarihi
dikkate alınarak belirlenir.",
(3.2.4.) numaralı maddesinde, "bildirim verme yükümlülüğü bulunan, ancak tüm alış ve
satışları belirtilen haddin altında kalan mükellefler, söz konusu formları Tablo II dışındaki tüm
bilgileri doldurmak suretiyle vermek zorundadırlar.",
(4.1.) numaralı maddesinde, "bildirim formlarını bu Tebliğde belirlenen süreler içinde
vermeyen, eksik veya yanıltıcı bildirimde bulunan mükellefler hakkında 213 sayılı Vergi Usul
Kanununun mükerrer 355 inci maddesi hükmü uyarınca cezai işlem uygulanacaktır. Söz
konusu cezai işlemin uygulamasında, Ba ve Bs bildirim formları tek bir form olarak
değerlendirilecek ve tek özel usulsüzlük cezası kesilecektir. …" şeklinde belirtilmiştir.
Bu itibarla, şirketinizin süt üretiminde kullandığı büyükbaş hayvanlarına TARSİM (Tarım Sigortaları
Havuzu) kapsamında yaptırmış olduğu devlet destekli hayat sigortası poliçesinde yer alan net prim
tutarı ilgili Genel Tebliğin (1.2.2.) maddesinde belirtilen haddi aşması halinde Form Ba ile
bildirilmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
İmza
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.