Sigorta poliçesi üzerinde gösterilemeyen iskontolar hk.

Özelge: Sigorta poliçesi üzerinde gösterilemeyen iskontolar
hk.
Sayı: 
45404237-300-10-19-89
Tarih: 
28/02/2013
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
BURSA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
MÜKELLEF HİZMETLERİ GELİR GRUP MÜDÜRLÜĞÜ
 
   
Sayı : 45404237-300-10-19-89 28/02/2013
Konu : Sigorta poliçesi üzerinde gösterilemeyen iskontolar  
 
            İlgide kayıtlı dilekçenizde, aracı olarak düzenlediğiniz sigorta poliçeleri üzerinden payınıza
düşen komisyondan rekabet koşulları çerçevesinde iskonto yapmak zorunda kaldığınız, sigorta
poliçesi üzerinde gösteremediğiniz iskonto tutarının, hizmet sunduğunuz mükelleflerden alacağınız
fatura ile belgelendirileceği belirtilerek, söz konusu faturanın KDV hesaplanmadan düzenlenip
düzenlenmeyeceği ile fatura tutarının gider olarak dikkate alınıp alınmayacağı konularında bilgi
verilmesi istenilmektedir.
            5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 2 nci maddesinin (m) bendinde, sigorta acentesi "Ticarî
mümessil, ticarî vekil, satış memuru veya müstahdem gibi tâbi bir sıfatı olmaksızın bir sözleşmeye
dayanarak muayyen bir yer veya bölge içinde daimî bir surette sigorta şirketlerinin nam ve
hesabına sigorta sözleşmelerine aracılık etmeyi veya bunları sigorta şirketleri adına yapmayı
meslek edinen, sözleşmenin akdinden önce hazırlık çalışmalarını yürüten ve sözleşmenin
uygulanması ile tazminatın ödenmesinde yardımcı olan kişi" olarak tanımlanmıştır.
            14.04.2008 tarih ve 26847 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanan "Sigorta Acenteleri
Yönetmeliği"nin 12 nci maddesinin 4 üncü bendinde, "Sigorta poliçelerinin düzenlenmesine ve
primlerin tahsil edilmesine ilişkin usul ve esaslar sigorta şirketi ile acente arasında akdedilen
acentelik sözleşmesinde açıkça belirtilir."; 13 üncü maddesinin 1 inci bendinde, "Sigorta branşları
itibariyle uygulanacak komisyonlar, sigorta şirketleri ve acenteleri arasında serbestçe belirlenir.
Ancak, komisyonlara ilişkin olarak ilgili mevzuatında özel hükümler bulunan sigortalarda kendi
hükümleri geçerlidir.", 2 nci bendinde, "Sigorta şirketleri ile acentalar arasında yapılacak acentelik
sözleşmelerinde komisyonun genel çerçevesi belirlenir. Sözleşmede belirlenmemiş bulunan
komisyon ve ek komisyonlar ile ilgili esaslar ise sigorta şirketlerince acentelere duyurulur."
hükümlerine yer verilmiştir.
            213 sayılı Vergi Usul Kanununun 229 uncu maddesinde faturanın, satılan emtia veya yapılan
iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar
tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu hükme bağlanmıştır.
            Sigorta şirketleri ve acentelerin faaliyetleri sırasında düzenleyecekleri belgelerle ilgili
olarak yayımlanan 243 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin (B) bölümü ile; sigorta
şirketleri tarafından düzenlenen sigorta poliçeleri (ek belgeler "-zeyilnameler-" dahil) Vergi Usul
Kanunu uyarınca düzenlenmesi zorunlu belgeler kapsamına alınmış olup, sigorta şirketlerinin bu
poliçeler  ve  ek  belgelere  (zeyilnameler)  konu  işlemlere  ait  tutarlar  için  ayrıca  fatura
düzenlemeyecekleri; aynı Tebliğin B/4 üncü bölümünde de, sigorta acente ve prodüktörleri
tarafından sigorta şirketlerine sağlanan hizmetler nedeniyle ödenen komisyon bedellerinin ise
sigorta şirketleri tarafından düzenlenecek "Sigorta Komisyon Gider Belgesi"ne istinaden kayıtlara
alınacağı, acenteler ve prodüktörlerin bu bedeller için ayrıca fatura düzenlemeyecekleri ve bu
bedelleri sigorta şirketleri tarafından kendilerine verilecek sigorta komisyon gider belgesineistinaden hasılat kaydedecekleri açıklanmıştır.
            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin,
mükelleflerin  bir  hesap  dönemi  içerisinde  elde  ettikleri  safi  kurum  kazancı  üzerinden
hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki
hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
            Ticari kazançta elde etme tahakkuk esasına bağlanmış bulunmaktadır. Bu esas dikkate
alındığında, gelir veya gider unsurunun özel bir düzenleme bulunmadığı sürece, mahiyet ve tutar
itibariyle kesinleştiği dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir.
            Buna göre, acentelik sözleşmesine dayanarak verilen hizmetler için şirketinize ödenen
komisyon bedellerinin, "Sigorta Komisyon Gider Belgesi"ne istinaden hasılat kaydedilmesi
gerekmekte olup şirketiniz payına düşen komisyon geliri üzerinden yaptığınız ve sigorta poliçesi
üzerinde gösteremediğiniz iskonto tutarının ise fatura vb. vesikalarla tevsik edilmesi halinde satış
iskontosu olarak kayıtlara alınması mümkün bulunmaktadır.
             Öte yandan, 116 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin;
            "3.Sadece BSMV Kapsamındaki İşlemleri Yapanların Satın Aldıkları Malları İadesinde ve
Gerçekleşmeyen Hizmetlerde KDV Uygulaması" başlıklı bölümünde, BSMV mükelleflerinin KDV ye
tabi mal ve hizmet alımlarında, alınan malların iadesi ya da çeşitli sebeplerle KDV ye tabi işlem
matrahının değişmesi,
            "6.2. Fatura ve Benzeri Belgelerde Ayrıca Gösterilmeyip, Yıl Sonlarında Belli Bir Dönem
Sonunda ya da Belli Bir Ciro Aşıldığında Yapılan İskontolar" başlıklı bölümünde ise, yıl sonlarında,
belli bir dönem sonunda ya da belli bir ciro aşıldığında yapılan iskontolar nedeniyle KDV ye tabi
teslim  ve  hizmetlerin  matrahının  değişmesi  durumlarında  ne  şekilde  hareket  edileceği
açıklanmıştır.
            Buna göre, özelge talep formundaki komisyon tutarındaki indirime ilişkin hususun, KDV
Kanununun 17/4-e maddesi uyarınca KDV den istisna bulunan komisyon tutarının (bir başka deyişle
BSMV matrahının) değişmesine yönelik olduğu anlaşılmış olup, bu değişikliğin KDV Mevzuatındaki
usul ve esaslara göre düzeltilmesi mümkün değildir.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
   
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.