Şirket tarafından icra müdürlüğünün banka hesabına yatırılan bedeller üzerinden icra müdürlüğü adına yapılan gelir vergisi kesintilerin mahsup edilip
Şirket tarafından icra müdürlüğünün banka hesabına
yatırılan bedeller üzerinden icra müdürlüğü adına yapılan
gelir vergisi kesintilerin mahsup edilip edilemeyeceği hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.06.16.01-125[34-13/6]-3723
Tarih:
01/12/2015
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
…………VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı : 38418978-125[34-13/6]-3723 01/12/2015
Konu : Şirket tarafından icra müdürlüğünün
banka hesabına yatırılan bedeller
üzerinden icra müdürlüğü adına
yapılan gelir vergisi kesintilerin
mahsup edilip edilemeyeceği hk.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden, …….. 2. İcra Müdürlüğünden
…….Milyon TL tutarında bir taşınmazı satın almak üzere teklif verildiği ve satışın teklif verilen tutar
üzerinden şirketinizde kaldığı, ayrıca bu tutarın icra müdürlüğü hesabına yatırıldığı; ancak
taşınmaz sahibinin bu satışa itiraz ettiği, itiraz ve dava sürecinde anaparanızın icra müdürlüğünün
Vakıfbank vadeli mevduat hesabında değerlendirildiği, yüksek yargı merciinin söz konusu satışın
iptaline karar vermesi nedeniyle 15.07.2013 tarihinde …………….. TL net faiz tutarının anaparanız
ile birlikte şirketiniz hesabına iade edildiği ve anılan bankadan gelen gelir vergisi stopaj belgesinin
adı geçen icra dairesi adına düzenlenmiş olduğundan bahisle, bu belgede gösterilen gelir vergisi
stopaj tutarının tahakkuk edecek kurumlar vergisinden mahsup edilip edilemeyeceği hususunda
Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasında maddede
belirtilen kurumların kazançlarının kurumlar vergisine tabi olduğu, ikinci fıkrasında ise kurum
kazancının, gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurlarından oluşacağı hüküm altına alınmıştır.
Ayrıca Kanunun 6 ncı maddesinde kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde
ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safî kurum kazancının tespitinde de, Gelir
Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükümlerine yer
verilmiştir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinde menkul sermaye iradının tanımı
yapılarak, kaynağı ne olursa olsun menkul sermaye iradı sayılan gelirler bentler halinde sıralanmış
olup 7 nci bentte mevduat faizleri yer almıştır. Mezkur maddenin son fıkrası hükmü gereğince
maddede yazılı iratlar, bunları sağlayan sermaye sahibinin ticari faaliyetine bağlı bulunduğu
takdirde, ticari kazancın tespitinde nazara alınır.
Gelir Vergisi Kanununun Geçici 67 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasında; bankalararası
mevduat ile aracı kurumların borsa para piyasasında değerlendirdikleri kendilerine ait paralarına
yürütülen faizler hariç olmak üzere, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (7), (12), (14) numaralı
bentlerinde yazılı menkul sermaye iratlarından ödemeyi yapanlarca %15 oranında vergi tevkifatı
yapılacağı belirtilmiştir.
Kurumlar Vergisi Kanununun "Vergi Kesintisi" başlıklı 15 inci maddesinde; bu maddenin
birinci fıkrasında sayılan gerçek ve tüzel kişilerin, kurumlara avanslar da dâhil olmak üzere nakden
veya hesaben yaptıkları aşağıda sayılan ödemeler üzerinden, istihkak sahiplerinin kurumlar
vergisine mahsuben %15 oranında kesinti yapmak zorunda oldukları hükme bağlanmış olup, anılan
maddenin (ç) bendinde mevduat faizleri sayılmıştır.
Öte yandan, aynı Kanunun 34 üncü maddesinin birinci fıkrasında; "Beyannamede gösterilen
kazançlardan, Kanunun 15 inci maddesinin birinci fıkrasına ve 30 uncu maddesinin birinci ve ikinci
fıkralarına göre kaynağında kesilmiş olan vergiler (hayat sigorta şirketlerinde matematik
karşılıkların yatırıma yönlendirilmesinden elde edilen kazanç ve iratlar üzerinden yapılan kesintiler
dahil), beyanname üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilir." hükmü yer
almaktadır.
Kurumlar Vergisi Kanununun Geçici 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında Gelir Vergisi
Kanununun geçici 67 nci maddesi uyarınca vergi kesintisine tabi tutulmuş kazanç ve iratlar
üzerinden, bu Kanun uyarınca ayrıca kesinti yapılmayacağı; anılan maddeye göre yapılan vergi
kesintilerinin 34 üncü madde hükümleri çerçevesinde kurumlar vergisinden mahsup edilebileceği
hüküm altına alınmıştır.
Diğer yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinin "B" fıkrasının birinci
bendinde vergilendirmede vergiyi doğuran olayın ve bu olaya ilişkin işlemlerin gerçek mahiyetinin
esas alınacağı hükme bağlanmıştır.
Bu itibarla, ………. 2. İcra Müdürlüğü tarafından ihale ile satışa çıkarılan taşınmazı satın
almak üzere şirketinizce adı geçen icra müdürlüğü hesabına yatırılan tutara, söz konusu satış
işleminin taşınmaz sahibi tarafından ihtilaf konusu yapılması nedeniyle, dava süresince yürütülen
faizler için icra müdürlüğü adına söz konusu banka tarafından yapılan kesintilerin, şirketiniz
tarafından kurumlar vergisinden mahsup edilebilmesi için iade edilen faiz gelirlerinin brüt tutarının
kurum kazancına dahil edilmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.