Şirketin aktifinde kayıtlı taşınmazın bedelsiz olarak kamulaştırılmasında istisna uygulaması hk.

Özelge: Şirketin aktifinde kayıtlı taşınmazın bedelsiz olarak
kamulaştırılmasında istisna uygulaması hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.48.15.01-125[5-2012/3]-162
Tarih: 
10/10/2012
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
MUĞLA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı : B.07.1.GİB.4.48.15.01-125[5-2012/3]-162 10/10/2012
Konu : Şirketin aktifinde kayıtlı taşınmazın bedelsiz olarak  
kamulaştırılmasında istisna uygulaması
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, şirketinizin aktifinde 1978-1989 yıllarından itibaren
kayıtlı olan, ......... ilçesine bağlı ......... köyündeki 859, 860, 861 ve 862 parsellerdeki arsalarınızın
3621 sayılı Kıyı Kanununa gereğince, kıyı kenar çizgisi içinde kalan kısımlarının maliye hazinesince
açılan tapu iptal davası sonucunda bedelsiz olarak mülkiyetinin iptaline karar verildiği, bu karar
üzerine şirketinizce açılan tazminat davası sonucunda 1.000.000.-TL maddi tazminatın şirketiniz
hesabına yatırıldığı belirtilerek, bu bedelin Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin (e)
fıkrası gereğince istisna kapsamında olup olmadığı hususnda Başkanlığımız görüşü talep
edilmektedir.
            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında, kurum
kazancının gelir vergisinin konusuna giren gelir unsurlarından oluşacağı, 6 ncı maddesinin birinci
fıkrasında, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum
kazancı üzerinden hesaplanacağı, ikinci fıkrasında ise safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi
Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
            Aynı Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde, kurumların, en az iki tam yıl
süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip oldukları kurucu
senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların % 75'lik kısmı kurumlar
vergisinden istisna edilmiştir. Bu istisna, satışın yapıldığı dönemde uygulanır ve satış kazancının
istisnadan yararlanan kısmı satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel bir
fon hesabında tutulur. Ancak satış bedelinin, satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim
yılının sonuna kadar tahsil edilmesi şarttır. Bu süre içinde tahsil edilmeyen satış bedeline
isabet eden istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa uğramış sayılır.
            1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "5.6." bölümünde, konu ile ilgili ayrıntılı
açıklamalar yapılmış olup "5.6.2.4.1.Taşınmazlar ile iştirak hisselerinin para karşılığı olmaksızın
devir ve temliki, trampası ve kamulaştırılması" başlıklı bölümünde ise;
            "İstisna uygulanabilmesi için taşınmazlar ile iştirak hisselerinin satılması ve bu işlemden bir
kazanç elde edilerek, satan kurumun mali yapısında bir iyileşmenin olması gerekmektedir. Bu
nedenle, söz konusu aktif kalemlerin para karşılığı olmaksızın devir ve temliki, trampası gibi
işlemler istisna kapsamına girmemektedir.
            .................
            Düzenleme uyarınca, satış bedelinin satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının
sonuna kadar tahsil edilmesi gerektiğinden ve kamulaştırma işlemleri ile ilgili özel bir
belirleme  yapılmadığından,  kamulaştırma  işlemlerinde  satış  bedeline  ilişkinuyuşmazlıkların maddede yer alan iki yıllık tahsil süresi içinde sonuçlandırılarak, varsa ek
olarak alınan bedelin %75'inin de (geç ödeme dolayısıyla alınan faiz ve benzeri unsurlar hariç) bu
süre içinde fon hesabına aktarılması şartıyla, uyuşmazlığın son bulduğu dönemde istisnadan
yararlanılabilmesi mümkün bulunmaktadır.........."
            açıklamalarına yer verilmiştir.
            Diğer taraftan, 3621 sayılı Kıyı Kanununun "Tanımlar" başlıklı 4 üncü maddesinde, kıyı
kenar çizgisinin deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda, kıyı çizgisinden sonraki kara yönünde su
hareketlerinin oluşturulduğu kumluk, çakıllık, kayalık, taşlık, sazlık, bataklık ve benzeri alanların
doğal sınırını ifade ettiği, "Genel Esaslar"a ilişkin 5 inci maddesinde de kıyıların Devletin hüküm
ve tasarrufu altında olduğu, kıyıların herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açık
olduğu hükme bağlanmıştır.
          İlgide kayıtlı özelge talep formu eklerinin incelenmesinden, aktifinizde kayıtlı bulunan
arsaların Kıyı Kanunu gereğince kıyı kenar çizgisi içinde kalan kısımlarının maliye hazinesince
açılan tapu iptal davası sonucunda Datça Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/04/2004 tarihli ve
2004/26 sayılı kararıyla bedelsiz olarak mülkiyetinin iptaline karar verildiği ve bu kararın
kesinleştiği, şirketiniz tarafından açılan tazminat davası sonucunda da aynı Mahkemenin
25/09/2009 tarih, 2008/73 Esas, 2009/155 Karar No.lu kararı ile 1.000.000 TL tazminata
hükmedildiği anlaşılmaktadır.
          Buna göre, şirketinizin aktifinde kayıtlı bulunan arsaların Kıyı Kanunu gereğince kıyı kenar
çizgisi içinde kalan kısımları Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğundan ve  özel mülkiyete
konu edilemeyeceğinden, mahkemece hükmolunan tazminatın kurum kazancına dahil edilerek
vergilendirilmesi gerekmekte olup anılan istisna kapsamında değerlendirilmesi mümkün değildir.
            Bilgi edinilmesini rica ederim. 
   
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.