Şirketin fiilen çalışan ortaklarının ödemesi gereken sosyal güvenlik primlerinin şirket tarafından ödenmesi hk.
Özelge: Şirketin fiilen çalışan ortaklarının ödemesi gereken
sosyal güvenlik primlerinin şirket tarafından ödenmesi hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 8-35
Tarih:
16/04/2010
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 8-35 16/04/2010
Konu : Şirketin fiilen çalışan ortaklarının ödemesi gereken sosyal
güvenlik primlerinin şirket tarafından ödenmesi
İlgide kayıtlı dilekçenizde, ... Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün ... vergi kimlik numaralı mükellefi
olduğunuzu, şirketinizin ortaklarına fiili çalışmalarından dolayı Gelir Vergisi Kanununun 61/4.
maddesine istinaden ücret ödediğinizi, fiili çalışan bu ortaklarınızın zorunlu olarak ödemesi gereken
Bağ-Kur primlerinin de şirketiniz tarafından ödendiğini belirterek, söz konusu ortaklarınız için
bordro düzenlenirken, ödenen Bağ-Kur primlerinin Gelir Vergisi Kanununun 63/2. maddesi
kapsamında değerlendirilerek kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilip indirilemeyeceği
hususunda Müdürlüğümüz görüşünü sormaktasınız.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Safi Kurum Kazancı" başlıklı 6. maddesinde, kurumlar
vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden
hesaplanacağı, safî kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç hakkındaki
hükümlerinin uygulanacağı hükmüne yer verilmiştir. Bu hüküm uyarınca tespit edilecek kurum
kazancından Kurumlar Vergisi Kanununun 8. maddesi ile Gelir Vergisi Kanununun 40. maddesinde
yer alan giderler indirilebilecektir.
5510 sayılı SosyalSigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4. maddesinde, anonim
şirketlerin kurucu ortakları ve/veya yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının, sermayesi paylara
bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortaklarının, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise
tüm ortaklarının sigortalı sayıldıkları belirtilmiş, aynı Kanunun 88. maddesinde ise, kuruma fiilen
ödenmeyen prim tutarlarının, gelir vergisi ve kurumlar vergisi uygulamasında gider yazılmayacağı
hükümlerine yer verilmiştir.
Gelir Vergisi Kanununun 89. maddesinde; "Gelir vergisi matrahının tespitinde, gelir vergisi
beyannamesinde bildirilecek gelirlerden aşağıdaki indirimler yapılabilir:
1-Beyan edilen gelirin % 10'unu (bireysel emeklilik sistemi dışındaki şahıs sigorta primleri için,
beyan edilen gelirin % 5'ini) ve asgarî ücretin yıllık tutarını aşmamak şartıyla, mükellefin şahsına,
eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, analık, doğum ve tahsil gibi
şahıs sigorta primleri ile bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları (sigortanın veya emeklilik
sözleşmesinin Türkiye'de kâin ve merkezi Türkiye'de bulunan bir sigorta veya emeklilik şirketi
nezdinde akdedilmiş olması, prim ve katkı tutarlarının gelirin elde edildiği yılda ödenmiş olması ve
ücret geliri elde edenlerin ücretlerinin safi tutarının hesaplanması sırasında ayrıca indirilmemiş
bulunması şartıyla, eşlerin veya çocukların ayrı beyanname vermeleri halinde, bunlara ait prim ve
katkı payları kendi gelirlerinden indirilir)..." hükümleri yer almaktadır.
Bu hükümlere göre, 5510 sayılı Kanun gereğince ödenen sosyal güvenlik primlerinin, ödenmiş
olması şartıyla, ödendiği yılda yıllık gelir vergisi beyannamesinde sadece serbest meslek faaliyeti
veya ticari faaliyet sonucu elde edilen serbest meslek kazancından veya ticari kazançtan indirilmesimümkün bulunmaktadır.
Diğer bir ifadeyle, 5510 sayılı Kanunun 4. maddesinde belirtildiği üzere, diğer şirket ve donatma
iştiraklerinin tüm ortaklarının, bu ortaklık nedeniyle elde ettikleri menkul sermaye iratlarını beyan
ederken, sosyal güvenlik primlerini yıl içerisinde ödemek kaydıyla beyan edilecek gelirlerden
indirilmesi mümkün olup, söz konusu sosyal güvenlik primlerinin kurum kazancınızın tespitinde
gider olarak indirilmesi mümkün değildir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Vergi Dairesi Başkanı a.
Grup Müdürü
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.