Şirketin kamu kurumlarından aldığı zirai ürünlerin ticaret borsasına tescilinde gelir vergisi tevkifatı ve müteselsil sorumluluk çerçevesinde mahsup d

Özelge: Şirketin kamu kurumlarından aldığı zirai ürünlerin
ticaret borsasına tescilinde gelir vergisi tevkifatı ve
müteselsil sorumluluk çerçevesinde mahsup durumu hk.
Sayı: 
38418978-120[94-12/18]-840
Tarih: 
14/08/2012
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
 
   
Sayı : 38418978-120[94-12/18]-840 14/08/2012
Konu : Borsaya Tescil Ettirilen Zirai Ürünlerde Gelir Vergisi  
Tevkifatı
 
             İlgide kayıtlı özelge talep formunuzun incelenmesinden; şirketinizin toptan gıda alım satımı
ve kamu kurumlarından aldığınız ihalelere istinaden mal satışı yaptığı, kamu kurum ve
kuruluşlarının almış olduğunuz ürünleri ticaret borsasında tescil edilmiş olmasını zorunlu tuttuğu,
ancak şirketinizce satılan ürünleri deponuzdaki ürünlerden ve KDV mükellefi olan firmalardan
fatura karşılığı satın aldığınızı, hiçbir suretle müstahsil makbuzu ile alış yapmadığınızı belirtilerek,
kamu kurumlarından aldığınız ihale ile satışını yaptığınız ürünler dolayısıyla ticaret borsasındaki
tescil işlemi sırasında yapılan tevkifatın muhtasar beyannamenizde beyan edilip edilmeyeceği 
hususunda Başkanlığımız görüşlerinin istenildiği anlaşılmaktadır.
            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Vergi Tevkifatı" başlıklı 94 üncü maddesinde; "Kamu
idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları,
dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler,
gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını
bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan
ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak
sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar."  hükmü yer almaktadır.
            Aynı maddenin 11 numaralı bendinde de vergi tevkifatı yapmakla yükümlü kişi, kurum ve
kuruluşlarca çiftçilerden satın alınan zirai ürünler ve hizmetler için yapılan ödemelerden tevkifat
yapılacağı belirtilmiş ve bu tevkifat oranları, hayvan ve hayvansal ürünlerde % 2, diğer zirai
ürünlerde % 4, ticaret borsalarında tescil ettirilerek satın alınan hayvan ve hayvansal ürünlerde %
1, diğer zirai ürünlerde ise % 2, orman idaresine veya orman idaresine karşı taahhütte bulunan
kurumlara yapılan ormanların ağaçlandırılması, bakımı, kesimi, ürünlerin toplanması, taşınması ve
benzeri hizmetler için % 2, diğer hizmetler için ise % 4 olarak belirtilmiştir.
            Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 11 inci maddesi, tevkif yoluyla ödenen
vergilerde müteselsil sorumluluk esasını getirmiştir. Söz konusu maddede, mal alım satımı
dolayısıyla vergi kesintisi yapmak ve vergi dairelerine yatırmak zorunda olanların, bu kişilerle
birlikte verginin ödenmemesinden, alım satıma taraf olanların tümünün müteselsilen sorumlu
olacakları belirtilmiştir.
            Konuyla ilgili yayımlanan 164 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği ile zirai ürünlerin
alımında yapılacak gelir vergisi tevkifatı ve müteselsil sorumluluk konusunda gerekli açıklamalar
yapılmıştır.
            Söz konusu Tebliğin ikinci bölümünde, destekleme alımı yapmayan, ancak zirai ürün işleyen
veya  imalatçı olmamakla beraber zirai ürün alımında  bulunan kamu kurum ve kuruluşlarının ziraiürün alımlarında gelir vergisi tevkifatı yapmaları gerektiği açıklanmıştır. Bu kuruluşların zirai
ürünlerle ilgili gelir vergisi tevkifatını yapmamaları halinde, ödenmeyen vergi ile buna bağlı ceza,
gecikme faizi ve gecikme zammından kendilerinin sorumlu olacakları belirtilmiştir.
            Aynı Tebliğin dördüncü bölümüne göre; borsada tescil ettirilerek, çiftçilerden satın alınan
zirai ürün bedelleri üzerinden tevkif edilerek vergi dairelerine ödenmesi gereken vergiden,
Borsalar, yöneticileri ve zirai ürünü satın alanlar müteselsilen sorumlu olacaklardır. Söz konusu
Tebliğin 1, 2 ve 3 üncü bölümlerinde belirtilen kamu kurum ve kuruluşları ile diğer kişi, kurum ve
kuruluşların; çiftçi dışında kalan kişi, kurum ve kuruluşlardan, 5590 sayılı Kanuna göre kurulmuş
bulunan Ticaret Borsalarında tescil ettirerek satın aldıkları zirai ürün bedelleri üzerinden, gelir
vergisi tevkifatı yapmayacakları ve müteselsilen de sorumlu olmayacakları belirtilmiştir. Ancak, söz
konusu zirai ürünlerle ilgili olarak daha önce çiftçiden satın alınması esnasında gelir vergisi
tevkifatının yapılmamış olması halinde, tevkif yoluyla ödenmesi gereken vergi, gecikme faizi ve
gecikme zammından tescil işlemini yapan borsalar ve vergisi tevkif yoluyla ödenmeyen zirai ürünü
Borsaya getirenler de müteselsilen sorumlu olacaklardır.
           Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü
maddesinde sayılan kurum ve kuruluşlardan olan kamu kurumlarına satılan zirai ürünler dolayısıyla
kamu kurumlarınca yapılacak ödemeler üzerinden anılan Kanunun 94/11 inci maddesi uyarınca
gelir vergisi tevkifatı yapılacağı tabiidir.  Ancak, söz konusu zirai ürünlerin ticaret borsalarına tescil
ettirildikten sonra satılması halinde, kamu kurumlarınca gelir vergisi tevkifatı yapılmayacaktır. Bu
durumda, tevkif yoluyla ödenmesi gereken vergi, gecikme faizi ve gecikme zammından tescil
işlemini yapan borsalar ve vergisi tevkif yoluyla ödenmeyen zirai ürünü borsaya getirenler
müteselsilen sorumlu olacaklardır.
            Öte yandan, anılan Tebliğin "Müteselsil Sorumluluk Çerçevesinde Tevkif Edilen Vergilerin
Mahsubu" başlıklı 11/b bölümünde ise;
             "Zirai ürün alım-satım işi yapan kişi ve kuruluşların, sattıkları zirai ürün bedelleri üzerinden
tevkif edilen vergiler, yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergilerden mahsup edilebilecektir.
Bu mahsup işleminin yapılabilmesi için, zirai ürün satışı nedeniyle kendisine yapılan ödemeden alıcı
tarafından tevkif edilen verginin ödendiğini gösteren belgenin, kesinlikle beyannameye eklenmesi
gerekir.
             Öte yandan, çiftçiler dışında kalan kişilerin, sattıkları zirai ürün (işlenmiş olanlar dâhil)
bedelleri üzerinden tevkif edilen vergilerin, yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden fazla
olması halinde bu tutar, ödenmiş olmak kaydıyla genel hükümler çerçevesinde mükelleflerin diğer
vergi borçlarına mahsup edilebilecektir. Bu mahsuplara rağmen kalan bir tutarın bulunması halinde
bu tutar, mükelleflerin müracaatı üzerine genel hükümler çerçevesinde kendilerine iade
edilebilecektir.
             Zirai ürün alım-satım işi yapan kişi ve kuruluşların yukarıda yapılan açıklamalara göre
kendilerine yapılan ödemelerden tevkif edilen vergilerin, yıllık beyanname üzerinden hesaplanan
gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilebilmesi ve mahsuplar sonunda kalan vergilerin iade
edilebilmesi için ayrıca, kendilerinin satın almış oldukları zirai ürün bedelleri üzerinden tevkif
ettikleri vergilerin de muhtasar beyanname ile beyan edilerek, ödenmiş olması gerekmektedir."
            açıklamalarına yer verilmiştir.
            Buna göre, borsada tescil edilerek yapılan zirai ürün satışında, alıcılar tarafından beyan
edilmeyen ya da vergi dairesine ödenmeyen kesinti tutarlarının, adına vergi kesintisi yapılan
tarafından Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi üzerinden mahsup edilebilmesi ve adına vergi kesintisi
yapılana iade edilebilmesi mümkün bulunmamaktadır. Şöyle ki, borsada tescil yapılmak suretiyle 
yapılan zirai ürün satışlarında, bu satış işlemine bağlı olarak mükeffel memurlarca yapılan bahse
konu tevkifatların, esas itibariyle sorumlusu olan alıcılar tarafından muhtasar beyanname ile beyan
edileceği açıktır. Bu itibarla, söz konusu kesinti tutarlarının alıcılar tarafından beyanının
sağlanmaması halinde, adına tevkifat yapılan kişinin mahsup/iade talebinin karşılanamayacağıtabiidir.
            Bu çerçevede, çiftçi dışındaki kişilerin kamu kurumlarına sattıkları zirai ürün bedelleri
üzerinden adlarına yapılan tevkifatın yıllık beyannamede mahsup veya iadeye konu edilebilmesi için
hem adlarına yapılan tevkifatın ödenmiş olması, hem de söz konusu zirai ürünlerin
kendileri tarafından satın alınması sırasında tevkifatın yapılarak  beyannamenin ödemelere
ait bildirim bölümüne zirai ürünü satan mükellefin adının yazılarak muhtasar beyanname ile
beyan edilerek ödenmiş olması gerekmektedir.
            Bilgi edinilmesini rica ederim.
   
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.