Sirküler - 2020 - 52 - Kamu Alacaklarının Yapılandırılmasına İlişkin 7256 Sayılı Kanun Genel Tebliği
Tarih |
: |
27.11.2020 |
Sayı |
: |
2020 / 52 |
Konu |
: |
Kamu Alacaklarının Yapılandırılmasına İlişkin 7256 Sayılı Kanun Genel Tebliği (Seri No: 1) Resmi Gazetede Yayınlanmıştır. |
17/11/2020 tarihli ve 31307 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7256 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 1, 2 ve 3. maddelerinde, Hazine ve Maliye Bakanlığına, il özel idarelerine, belediyelere, büyükşehir belediyeleri su ve kanalizasyon idarelerine ve Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlıklarına (YİKOB) ait bazı alacakların yeniden yapılandırılmasına ilişkin düzenlemeler yer almakta olup, söz konusu hükümlerin uygulamasına yönelik usul ve esasların belirlendiği 7256 Sayılı Kanun Genel Tebliğde (Seri No: 1) Kanun kapsamına giren alacaklar ve bu alacakların yapılandırılmasına ilişkin açıklamalar yer almaktadır. İlgili Genel Tebliğin özetine aşağıda yer verilmiştir:
- 7256 sayılı Kanunun 1. maddesinde, Kanun kapsamına giren alacaklar, alacaklı idareler ve alacak türleri itibarıyla tanımlanmış ve dönemi 31.08.2020 tarihi öncesi olup 17.11.2020 tarihi itibarıyla kesinleşmiş alacaklar kapsama alınmıştır. Bir alacağın kesinleşmesi, alacağın varlığının hukuk düzeninde ihtilaflı olmaması veya ihtilaflı hale gelme olasılığının kalmamasıdır. Bu kapsamda kesinleşmeye ilişkin açıklamalar aşağıda yer almaktadır.
- Beyanname ile beyan edilen vergiler beyan edildiği tarihte kesinleşmiş sayılır.
- İhtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin dava konusu yapılması hâlinde bu vergiler kesinleşmemiş alacak olduğu halde, 7256 sayılı Kanunun 2/3-a maddesine istinaden bu durumdaki vergilerin de Kanun hükmüne göre yapılandırılması mümkün bulunmaktadır.
- İkmalen, re’sen veya idarece tarh edilen vergiler ile kesilen vergi cezalarına ilişkin düzenlenen vergi/ceza ihbarnamesinin tebliği üzerine, süresi içerisinde dava açılmamış olması veya dava açılmış olmakla birlikte yargılama aşamalarının son bulması gerekmektedir. 7256 sayılı Kanunun yayımı tarihi olan 17.11.2020 itibarıyla, ilk derece yargı kararı üzerine tahakkuk ettiği halde yargılamanın üst yargı merciinde (Danıştay veya Bölge İdare Mahkemesi) devam etmesi nedeniyle kesinleşmemiş olan alacaklar Kanun kapsamına girmemektedir.
- İdari para cezalarının kesinleşmiş alacak olabilmesi için idari yaptırım kararlarına karşı süresi içerisinde dava açılmaması veya dava açılmış olmakla birlikte yargılama aşamalarının son bulması gerekmektedir.
- Ecrimisillerin kesinleşmiş alacak olarak değerlendirilebilmesi için ecrimisil ihbarnamesi/ecrimisil düzeltme ihbarnamesinin tebliği üzerine süresi içerisinde dava açılmamış olması veya dava açılmış olmakla birlikte yargılama aşamalarının son bulması gerekmektedir.
- Kanun kapsamına giren diğer alacakların kesinleşmiş alacak olarak değerlendirilebilmesi için söz konusu alacakların varlığının hukuk düzeninde ihtilaflı olmaması veya ihtilaflı hale gelme olasılığının kalmaması gerekmektedir.
- 7256 sayılı Kanun kapsamına tür ve dönem olarak girdiği halde varlığına ilişkin dava açılmış olan alacaklardan; 17.11.2020 tarihinden önce davadan tamamen feragat edilmiş ve feragate ilişkin mahkeme kararı ile kesinleşerek taraflardan birine tebliğ edilmiş olanlar, 7256 sayılı Kanunun 17.11.2020 itibarıyla vadesi geldiği halde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş alacak olması şartıyla, Kanundan yararlanabilecektir.
- Kanunun yayımı tarihi itibarıyla (bu tarih dâhil) 213 sayılı Kanunun “Kanunun Yolundan Vazgeçme” başlıklı 379. maddesi hükmünden yararlanmak üzere kanun yolundan vazgeçme dilekçesini ilgili vergi dairesine vermiş olanların bu borçları da kesinleşmiş alacak olarak kabul edilecektir.
- Kapsama giren alacağın dönemlerine ilişkin açıklamalar aşağıda yer verilmiştir.
- 31/8/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önceki dönemlere, beyana dayanan vergilerde ise bu tarihe kadar verilmesi gereken beyannamelere ilişkin vergi ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları Kanun kapsamındadır.
- Vergilendirme dönemi 15 gün olan mükellefiyetlerde vergilendirme döneminin bitim tarihi ve beyanname verme süresinin son günü Ağustos/2020 ayı ve öncesine rastlayan dönemler kapsama girmekte, dönemin bitim tarihi Ağustos/2020 ayına rastlamakla beraber beyanname verme süresinin son günü Eylül/2020 ayına sirayet edenler kapsama girmemektedir. Bu bağlamda 16-31 Ağustos 2020 vergilendirme dönemi ise dönemin bitim tarihi Ağustos/2020 ayında olmakla birlikte beyanname verme süresi Eylül/2020 ayına sirayet ettiğinden kapsama girmemektedir.
- Vergilendirme dönemi aylık olarak belirlenen mükellefiyetlerde Temmuz/2020 vergilendirme dönemi ve önceki dönemler kapsama girmekte, Ağustos/2020 vergilendirme dönemi ise kapsama girmemektedir.
- Vergilendirme dönemi 3 aylık olarak belirlenen mükellefiyetlerde Vergilendirme döneminin bitim tarihi ve beyanname verme süresinin son günü Ağustos/2020 ayı ve öncesine rastlayan dönemler kapsama girmekte, Ağustos/2020 ayından sonraya rastlayanlar kapsama girmemektedir. Örneğin, 1-2-3/2020 dönemi ve 4-5-6/2020 dönemi (3 aylık) gelir (stopaj) vergisi ve katma değer vergisi kapsama girmekte, 7-8-9/2020 dönemine (3 aylık) ilişkin gelir (stopaj) vergisi ve katma değer vergisi kapsama girmemektedir.
- Yıllık beyanname ile beyan edilen gelir ve kurumlar vergisi mükellefiyetlerde Vergilendirme dönemi yıllık olan vergilerde, 2019 takvim yılı ve önceki yıllara ilişkin vergilendirme dönemleri kapsama girmekte, 2020 takvim yılına ilişkin vergilendirme dönemi ise kapsama girmemektedir.
- Veraset ve intikal vergisi mükellefiyetlerinde beyanname verme süresinin son günü 31/8/2020 tarihinden (bu tarih dâhil) önce olan ve 7256 sayılı Kanunun yayımı tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde ödenmemiş ya da ödeme süresi henüz geçmemiş olanlar kapsama girmektedir.
- Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı vergi dairelerine olan borçları için Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen borçlular, Gelir İdaresi Başkanlığının internet adresi (www.gib.gov.tr) ya da e-devlet (www.turkiye.gov.tr) üzerinden başvuruda bulunabilecekleri gibi bağlı bulundukları vergi dairesine doğrudan veya posta yoluyla da başvurabileceklerdir.
- Borçluların birden fazla vergi dairesine olan borçları için Kanundan yararlanma talebinde bulunmaları hâlinde, her bir vergi dairesine ayrı ayrı başvurmaları gerekmektedir.
- 213 ve 6183 sayılı Kanunlar ile diğer kanunlarda yer alan sorumluluk düzenlemeleri nedeniyle mirasçılar, kefiller, şirket ortakları ve kanuni temsilciler gibi amme borçlusu sayılan kişiler sorumlu oldukları tutarlar dikkate alınarak ilgili vergi dairesine yazılı başvuru yapmak suretiyle 7256 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanabileceklerdir. Dolayısıyla bu kişilerin Gelir İdaresi Başkanlığının internet adresi ve e-devlet üzerinden başvurmaları mümkün bulunmamaktadır.
- Motorlu taşıtlar vergisi mükelleflerinin, her bir taşıt itibarıyla hesaplanacak toplam borç tutarı için başvuruda bulunmaları zorunludur. Ayrıca, taşıtın satış ve devri hâlinde taksitlendirilen borcun tamamının ödenmesi şartının aranılacağı tabiidir.
- 7256 sayılı Kanunun 2/6. maddesinde yer alan hüküm gereğince, Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olup bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla yargı kararı ile kesinleştiği halde Vergi Mahkemesi/Bölge İdare Mahkemesi/Danıştay Kararına Göre Vergi/Ceza İhbarnamesinin mükellefe tebliğ edilmemiş olması nedeniyle ödeme süresi oluşmamış alacaklar için Kanundan yararlanmak isteyen mükellefler, başvuru dilekçesinde bu hususu ayrıca belirteceklerdir.
- 7256 sayılı Kanunun 3/13. maddesi gereğince, Kanun hükümlerinden yararlanmanın şartlarından birisi de dava açılmaması, açılmış davalardan vazgeçilmesi ve kanun yollarına başvurulmaması olduğundan, bu Kanundan yararlanmak üzere başvuran borçluların, takip ve tahsilat işlemlerinden dolayı açtıkları davalardan da (ihtirazi kayıtla verilen beyannameye konu alacaklar için Kanundan yararlanmak isteyenlerin alacağa ilişkin olarak açmış oldukları davalar dâhil) vazgeçmeleri gerekmektedir.
- Öte yandan, elektronik ortamda Kanundan yararlanmak için başvuruda bulunan borçluların, yararlanmak istedikleri borçlarıyla ilgili davalar bulunması hâlinde ilgili vergi dairesine ayrıca yazılı olarak da başvurmaları şarttır.
- İlgili Genel Tebliğde hesaplama örneklerine yer verilmiştir. Örneğin, 13.486,99 TL borç tutarı yapılan hesaplamayla 10.071,50 TL’ye düşmüş ve taksitlendirilmiş olup 4.186,99 TL alacaktan vazgeçilmiştir. Başka bir örnekte ise 251.251,36 TL borç tutarı yapılan hesaplamayla 99.599,84 TL’ye düşmüş ve taksitlendirilmiş olup 160.451,36 TL tutarındaki alacağın tahsilinden vazgeçileceğine yer verilmiştir.
- 7256 sayılı Kanunun yayımlandığı 17/11/2020 tarihi itibarıyla (bu tarih dâhil) 213 sayılı Kanunun gerek uzlaşma gerekse tarhiyat öncesi uzlaşma hükümlerinden yararlanılarak uzlaşma sağlanmış ancak ödeme süresi henüz geçmemiş borcu olan mükellefler, uzlaşma sonucu tahakkuk eden vergi ve ceza tutarları ile hesaplanan gecikme faizleri dikkate alınarak Kanun hükümlerinden yararlanabileceklerdir.
- 7256 sayılı Kanunun yayımlandığı 17/11/2020 tarihi itibarıyla (bu tarih hariç) 213 sayılı Kanunun pişmanlık hükümlerine göre tahakkuk eden ve 15 günlük ödeme süresi henüz geçmemiş olan alacaklar için Kanun hükümlerinden yararlanılabilecektir. Bu takdirde, pişmanlık zammı yerine Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları kullanılarak Yİ-ÜFE tutarı hesaplanacaktır. Ancak, 7256 sayılı Kanun hükümlerine göre ödeme yapılmamış olması hâlinde pişmanlık hükümlerinin ihlal edilmiş sayılacağı tabiidir. Dolayısıyla, kısmen pişmanlık ihlali olamayacağından borçlular ödedikleri tutar kadar Kanun hükmünden yararlanamayacaktır.
- 213 sayılı Kanunun “Kanunun Yolundan Vazgeçme” başlıklı 379. maddesine göre tahakkuk eden ve tahakkuk tarihinden itibaren bir aylık ödeme süresi 7256 sayılı Kanunun yayımı tarihi itibarıyla (bu tarih dâhil) geçmemiş olan alacakların bu Kanuna göre yapılandırılarak ödenmesi hâlinde, 213 sayılı Kanunun 379. maddesinin ikinci fıkrasında yer verilen indirimler ayrıca uygulanacaktır. Ancak, 7256 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılandırılan bu alacağın tamamının Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmemesi hâlinde 379/2. maddesinde yer alan indirim hükümlerinden yararlanılamayacaktır.
- Asılları kısmen ödenmiş olan vergilerin ödenmemiş kısmı üzerinden enflasyon tutarı hesaplanacaktır. Bu tutar, ödenmemiş vergi aslı ile toplanarak Kanuna göre yapılandırılan alacak tutarı bulunacaktır. Yapılandırılan alacak tutarının, Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmesi hâlinde vergi aslına uygulanan gecikme faizi, gecikme zammı ve vergi aslına bağlı cezalar ile bu cezalara uygulanan gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.
- Asılları tamamen ödenmiş vergilere ilişkin gecikme faizi ve gecikme zammı yerine hesaplanan enflasyon tutarının ödenmesi hâlinde vergi aslına uygulanan gecikme faizi, gecikme zammı ve vergi aslına bağlı cezalar ile bu cezalara uygulanan gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.
- Bir vergi aslına bağlı olmaksızın kesilmiş olan vergi cezalarının (I. ve II. derece usulsüzlük cezaları ile özel usulsüzlük cezaları) %50’sinin Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla cezaların kalan %50’sinin tahsilinden vazgeçilecektir.
- Kanun kapsamına giren alacakların, Kanunun 17.11.2020 tarihinden önce 6183 sayılı Kanun ve diğer kanunlar uyarınca tecil edilmiş ve tecil şartlarına uygun ödeniyor olması hâlinde borçlular, Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ödeme süresi geçmemiş olan taksit tutarları için Kanun hükümlerinden yararlanabileceklerdir.
- Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve açtıkları davalardan vazgeçen borçluların ihtilaflarıyla ilgili olarak karar tarihine bakılmaksızın Kanunun yayımı tarihinden sonra tebliğ edilen yargı kararları uyarınca işlem yapılmayacaktır.
- Kanun kapsamında ödenmesi gereken taksitlerden; ilk ikisinin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi, bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi, süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen taksitlerin geç ödeme zammıyla birlikte son taksiti izleyen ayın sonuna kadar da ödenmemesi hallerinde Kanun hükümlerinden yararlanma hakkı kaybedilecektir. Kanun kapsamında ödenecek taksitlere yönelik yapılan ödemelerde 10,00 TL’ye kadar eksik ödemeler ihlal sebebi sayılmayacaktır. Kanun kapsamında taksitlendirilen alacakların Kanunda öngörülen süre ve şekilde tamamen ödenmemesi hâlinde, borçlular yaptıkları ödemeler nispetinde Kanun hükümlerinden yararlandırılacaktır.
- Kanun kapsamında yapılandırıldığı halde Kanunda öngörülen süre ve şekilde ödenmeyen alacakların, yapılandırma öncesi türü ve vadesi dikkate alınarak takip işlemleri ilgili mevzuat kapsamında yapılacak ve bu Kanunun yayımı tarihinden önce başlamış olan takip işlemleri geçerliliğini koruyarak kaldığı yerden devam edecektir.
- Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince 6183 sayılı Kanun kapsamında takip edilmekte olan, her bir alacak türü ve dönemi itibarıyla aslı 100,00 TL’yi aşmayan (tutarına bakılmaksızın bu asıllara bağlı fer’iler dâhil), aslı ödenmiş fer’i alacaklardan tutarı 200,00 TL’yi aşmayan ve 17.11.2020 tarihi itibariyle ödenmemiş alacaklar vergi dairelerince terkin edilecektir.
- 7256 sayılı Kanunun yayımlandığı 17/11/2020 tarihi itibarıyla haklarında 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre iflasın açılmasına karar verilen gerçek ve tüzel kişilerin Kanun hükümlerinden yararlanabilmeleri için iflas işlemlerini yürüten iflas idaresinin ilgili vergi dairesine yazılı olarak müracaat etmesi zorunludur. Ancak, iflas idaresi tarafından verilen yetki belgesine istinaden müracaatta bulunulabilmesi mümkündür.
- Kanun kapsamındaki borçlarını ödemek üzere başvuran ve borçlarına karşılık ödemede bulunan mükelleflerin mal varlığına tatbik edilen hacizler, bu malların bölünebilir nitelikte olması ve haczin devam edeceği malların, ödenmemiş taksitlerin yapılandırma öncesi tutarını karşılayacak değerde olması şartıyla ödemeler nispetinde kaldırılacaktır. Bu hüküm çerçevesinde, borçları Kanun hükmüne göre taksitlendirilen mükelleflerin teminat değişikliği talepleri de değerlendirilebilecektir.
- 7256 sayılı Kanuna göre başvuruda bulunan ve borçları Kanuna göre taksitlendirilen mükellefler tarafından, borcu olup olmadığına dair yazı istenilmesi hâlinde Kanun hükümleri ihlal edilmediği sürece bu borçları için vadesi geçmiş borcun bulunmadığına dair yazı verilecektir.
- 7256 sayılı Kanun kapsamındaki alacaklarla ilgili olarak 213 sayılı Kanunda yer alan ceza kesme zamanaşımı sürelerinin işlememesini de sağlamaktadır.
7256 Sayılı Kanun Genel Tebliğine (Seri No: 1) aşağıdaki bağlantı vasıtasıyla ulaşabilirsiniz.
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/11/20201127-4.pdf
Daha önce hazırladığımız kamu alacaklarının yapılandırılmasına ilişkin sirkülerimize buradan ulaşabilirsiniz.
Saygılarımızla…