Sirküler - 2021 - 24 - Vergi Usul Kanununa İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı

Tarih

:

09.02.2021

Sayı

:

2021 / 24

Konu

:

Vergi Usul Kanununa İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı

e-Fatura Yerine Kağıt Fatura Düzenlenmesinin İptali İsteminin Reddine İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı

09.02.2021 tarih ve 31390 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2020/51 Esas ve 2020/73 Karar Sayılı Anayasa Mahkemesi Kararı ile Vergi Usul Kanunu uyarınca elektronik fatura düzenleme yükümlülüğü bulunan davacıya kâğıt fatura düzenlemesi nedeniyle kesilen özel usulsüzlük cezalarının iptali talebiyle açılan davada VUK 353/1-1. maddesinin “…bu belgelerin elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekirken Maliye Bakanlığınca belirlenen zorunlu haller hariç olmak üzere kâğıt olarak düzenlenmesi…” bölümünün Anayasa’nın 35. maddesine aykırı olduğu kanısına varan Sivas Vergi Mahkemesi, iptali için başvurmuştur.

Bilindiği üzere ilgili madde uyarınca e-Fatura yerine kağıt ortamda fatura düzenlenmesi halinde uygulanacak özel usulsüzlük cezası belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının %10’u olacaktır. Ayrıca her yıl değişmekle birlikte 2020 yılı için her bir belge için kesilen ceza miktarı her bir belge için 350 TL’den az ve bir takvim yılı içinde ise 180.000 TL’den çok olamayacaktır.

Anayasa Mahkemesi aşağıdaki açıklamayla ilgili düzenlemenin Anayasaya aykırı olmadığına karar vermiştir:

“…

Elektronik belge yerine kâğıt belge düzenleme kabahatini işleyenlere özel usulsüzlük cezası uygulanmasının elektronik belge düzeninin sağlanması suretiyle ekonomik aktivitelerin elektronik ortamda izlenmesi, analiz edilmesi, raporlanması, elektronik ortamda denetim alt yapısının oluşturulması, kâğıt defter ve belge kullanımından kaynaklanan maliyetlerin azaltılması, belgelerde standart formatın oluşturulması, düzenlenen belgenin tarafları arasında güvenli, zaman ve maliyet tasarrufu sağlayan bir sistemin kurulması, kamu hizmeti kalitesi ile mükelleflerin işlem yapma hızının artırılması ve kayıt dişiliğin izlenerek önlenmesi biçimindeki amaçlara ulaşma bakımından elverişli ve gerekli olmadığı söylenemez. Kabahat için öngörülen cezanın oranı, cezalandırmada yıllık olarak üst sınırların öngörülmesi ve verilen cezalara karşı yargısal denetimin mümkün olması hususları birlikte değerlendirildiğinde kuralla kişilere aşırı bir külfet yüklendiğinin de değerlendirilemeyeceği, bu bağlamda kabahat ile ceza arasında bulunması gereken makul dengenin gözetildiği, dolayısıyla kuralın orantısız bir sınırlamaya neden olmadığı anlaşılmaktadır.

Açıklanan nedenlerle kural, Anayasa’nın 2. maddesine aykırı değildir. İtirazın reddi gerekir.

Kuralın Anayasa’nın 35. maddesine de aykırı olduğu ileri sürülmüş ise de bu bağlamda belirtilen hususların Anayasa’nın 2. maddesi yönünden yapılan değerlendirmeler kapsamında ele alınmış olması nedeniyle Anayasa’nın 35. maddesi yönünden ayrıca bir inceleme yapılmasına gerek görülmemiştir.

…”

2020/51 Esas ve 2020/73 Karar Sayılı Anayasa Mahkemesi Kararı

Saygılarımızla…