Son kullanma tarihinin geçmesi nedeniyle iade alınan veya üretim süreci sonrasında kalite standartlarına uygun olmamaları nedeniyle satışa konu edilem
Özelge: Son kullanma tarihinin geçmesi nedeniyle iade
alınan veya üretim süreci sonrasında kalite standartlarına
uygun olmamaları nedeniyle satışa konu edilemeyecek
durumda olan süt ve süt ürünlerinin değer tespiti hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.99.16.01.0-VUK-267-135
Tarih:
01/11/2011
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü
Sayı : B.07.1.GİB.4.99.16.01.0-VUK-267-135 01/11/2011
Konu : Son kullanma tarihi geçen süt ve süt ürünlerinin
değer tespiti.
İlgi dilekçenizde, Başkanlığımız ... vergi kimlik numaralı mükellefi olan şirketinizin her türlü
taze işlenmiş süt ürünleri, yoğurt, ayran, pastörize sade süt vb gıda maddelerinin üretimi ile iştigal
ettiği, son kullanma tarihinin geçmesi nedeniyle iade alınan veya üretim süreci sonrasında kalite
standartlarına uygun olmamaları nedeniyle satışa konu edilemeyecek durumda olan söz konusu
gıda maddelerinin çevreye ve insan sağlığına zarar verecek nitelikte olmaları nedeniyle,
bekletilmeksizin mümkün olan en kısa sürede Büyükşehir Belediyesine ait ... tesislerinde
belediyenin yetkili kişileri nezdinde imha edileceği, bu nedenle değer tespiti için Takdir
Komisyonuna müracaat etmenizin gerekli olup olmadığı hususunda tereddüt oluştuğundan
Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun kıymeti düşen mallara ilişkin 278 inci maddesinde;
"Yangın, deprem ve su basması gibi afetler yüzünden veyahut bozulmak, çürümek, kırılmak,
çatlamak, paslanmak gibi haller neticesinde iktisadi kıymetlerinde önemli bir azalış vaki olan emtia
ile maliyetlerin hesaplanması mutad olmıyan hurdalar ve döküntüler, üstüpü, deşe ve ıskartalar
emsal bedeli ile değerlenir.." hükmü yer almaktadır.
Ayrıca anılan Kanunun 267 nci maddesinde; gerçek bedeli olmayan veya bilinmeyen
veyahut doğru olarak tespit edilemeyen bir malın, değerleme gününde satılması halinde emsaline
nazaran haiz olacağı değerin anılan maddenin ilk iki sırasında belirlenen esaslara göre tespit
edilememesi halinde emsal bedellerinin ilgililerin müracaatı üzerine takdir komisyonunca takdir
yolu ile belli edileceği belirtilmektedir.
Takdir Komisyonlarının görevleri başlıklı 74 üncü maddesinin (a) bendinin (1) numaralı alt
bendinde, Takdir Komisyonlarının görevleri arasında yetkili makamlar tarafından istenilen matrah
ve servet takdirlerini yapmak yer almaktadır.
Emtiaların imhasında genel kural, imhaların takdir komisyonu nezaretinde yapılmasıdır.
Ancak son kullanma tarihi geçmiş veya bozuk olan ilaç, tıbbi malzeme, gıda, atık vb. emtianın insan
sağlığına zararlı olabileceği ve acilen imha edilmesi mecburiyeti bulunan bu ürünlerin emsal
bedellerinin takdir komisyonlarınca muayyen bir zamanda takdirinin mümkün olamayacağı
hususları göz önüne alınarak; takdir komisyonuna başvurulmaksızın ilgili bakanlık veya yetkili
kurum görevlilerinin de yer aldığı bir komisyon nezdinde tutanakla tespit edilmek suretiyle imha
edilebilmesi Başkanlığımızca benimsenmiş bir uygulamadır.
Yukarıda izah edilen şekilde ilgili bakanlık ve yetkili kurum görevlilerinin de yer aldığıkomisyon nezdinde imha işlemine ilişkin olarak düzenlenen tutanağın istenildiğinde ibraz edilmesi
şartıyla muhafaza edilmesi gerekmekte olup, imha işleminin söz konusu tutanağa istinaden
muhasebe kayıtlarına intikal ettirilmesi mümkün bulunmaktadır.
Öte yandan, son kullanma tarihi geçmiş veya bozuk ürünlerin imha edilmesi işlemine ilgili
bakanlık yetkililerinin katılımının sağlanamaması ve imhaya ilişkin tespitin bu komisyon nezdinde
tutanağa bağlanamaması durumunda, olayın mutlaka takdir komisyonuna intikalinin sağlanması
gerekmekte olup, imha edilen ürünlerin takdir komisyonunca belirlenecek emsal bedel üzerinden
kayıtlara alınarak işlem yapılması gerekecektir.
Diğer taraftan, fire; bir malın imalat süresince veya tüketiciye arzına kadar kendi doğal akışı
içinde uğradığı kayıptır. Bu tanım dikkate alındığında fire, işletmenin üretim süreci, kullandığı
teknoloji gibi bir takım unsurlar esas alınarak miktarı dönem sonunda (kaydi olarak) ölçülebilir bir
üretim kaybıdır. Normal olarak, tüm işletmeler defter kayıtlarında, miktar bazında; (Dönem başı
stok + dönem içindeki alışlar = Satışlar + dönem sonu stok) dengesini tutturmak durumundadır.
Gerek dönem başı gerekse dönem sonu fiili mal stoklarının ne şekilde tespit edileceği Vergi
Usul Kanununun 186 ncı maddesinde belirtilmiştir. Bu itibarla, fireye uğrayan mallarla ilgili olarak
işletme sahibi tarafından Vergi Usul Kanununa göre bir belge düzenlenmesi zorunluluğu
bulunmamaktadır.
Mal dengesi bakımından, emtia hesabına, kaydi dönem sonu stokunun değeri yerine fiili
dönem sonu stokunun değeri kaydedileceğinden, fire miktarları da otomatik olarak gider yazılmış
olacaktır. Başka bir deyişle, dönem sonu stoku, fire miktarı kadar eksik gösterilmiş olacaktır.
Dolayısıyla, fire adı altında defterlerde mükerrer bir gider kaydının yapılması imkan dahilinde
değildir.
Firelere ilişkin tespitler Maliye Bakanlığınca yapılmayıp faaliyet türleri itibariyle ilgili
Bakanlıklarca yapılmaktadır. Ayıca Takdir Komisyonunun görevleri Vergi Usul Kanununun 74 üncü
maddesinde sayılmış olup, firelere ilişkin tespit ve takdir işlemlerinin bu sayılan görevler arasında
olmamasından dolayı fire oranlarına ilişkin takdir ve tespit işlemlerinin Takdir komisyonunca
yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Bu hükümlere göre, üretim süreci sonrasında kalite standartlarına uygun olmamaları
nedeniyle satışa konu edilemeyecek durumda olan fire niteliğindeki gıda maddelerinin değer
tespitinin takdir komisyonunca yapılmasına gerek bulunmamaktadır.
Öte yandan, son kullanma tarihi geçmesi nedeniyle iade alınan ve insan sağlığına zararlı
olabilecek süt ve süt ürünlerinin ilgili Bakanlık yetkililerinin de katılımıyla ... tesislerinde imhası
halinde ayrıca takdir komisyonuna müracaat etmenize gerek bulunmamaktadır. Ayrıca, imha
işlemine ilişkin olarak düzenlenen tutanağın istenildiğinde ibraz edilmek şartıyla muhafaza edilmesi
gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.