Sosyal Tesisin Kurumlar Vergisi ve KDV muafiyeti hk.
Özelge: Sosyal Tesisin Kurumlar Vergisi ve KDV muafiyeti
hk.
Sayı:
49327596-KVK.ÖZ.2011.36.-197
Tarih:
06/08/2013
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANTALYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
MÜKELLEF HİZMETLERİ GELİR GRUP MÜDÜRLÜĞÜ
Sayı : 49327596-KVK.ÖZ.2011.36.-197 06/08/2013
Konu : Sosyal Tesisin Kurumlar Vergisi ve KDV muafiyeti
İlgide yer alan özel talep formunda, sosyal tesis işletme faaliyetlerinin kurumlar vergisinden
ve katma değer vergisinden muaf olup olmadığı hususunda Başkanlığımız görüşü talep
edilmektedir.
KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinde,
iktisadi kamu kuruluşları vergi mükellefiyeti kapsamına alınmış olup aynı Kanunun 2 nci
maddesinin üçüncü fıkrasında da Devlete, il özel idarelerine, belediyelere, diğer kamu idarelerine
ve kuruluşlarına ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve birinci ve ikinci fıkralar dışında
kalan ticari, sınai ve zirai işletmelerin iktisadi kamu kuruluşu olduğu; altıncı fıkrasında ise iktisadi
kamu kuruluşları ile dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç amacı gütmemeleri,
faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız
muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmamasının
mükellefiyetlerini etkilemeyeceği, mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar
olması, kar edilmemesi veya karın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin bunların iktisadi niteliğini
değiştirmeyeceği hükme bağlanmıştır.
Aynı Kanunun ‘Muafiyetler' başlıklı 4 üncü maddesinin (d) bendi ile genel yönetim
kapsamındaki kamu idarelerine ait olup sadece kamu görevlilerine hizmet veren, kar amacı
gütmeyen ve üçüncü kişilere kiralanmayan kreş ve konukevleri ile askeri kışlalardaki kantinlerin
kurumlar vergisinden muaf olduğu hüküm altına alınmıştır.
03/04/2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi
Genel Tebliğinin (4.5.1.) bölümünde ise "5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 3
üncü maddesinde genel yönetim kapsamındaki idareler belirtilmiş olup buna göre, anılan Kanuna
ekli (1), (2) ve (3) sayılı cetvellerde yer alan idarelere, sosyal güvenlik kurumlarına, mahalli
idarelere (İl özel idaresi ve belediyeler ile bunlara bağlı veya bunların kurdukları veya üye oldukları
birlik ve idareler) ait kreş ve konukevleri, sadece kamu görevlilerine hizmet vermek, kar amacı
gütmemek ve üçüncü kişilere kiralanmamak koşuluyla kurumlar vergisinden muaf olacaklardır."
şeklinde konuya ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.
Ayrıca anılan tebliğin ilgili bölümünün devamında,
" Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerine ait olup sadece kamu görevlilerine barınma
hizmeti verilen ve barınmanın gerektirdiği kahvaltı ve yemek gibi zaruri ihtiyaçların karşılandığı
konukevlerinin kurumlar vergisinden muaftır. Bu nedenle, genel yönetim kapsamındaki kamu
idarelerine ait konukevlerinin amaçları dışında faaliyet göstermeleri veya kamu görevlileri dışındaki
kişi ve kuruluşlara hizmet vermeleri ve bu durumun devamlılık arz etmesi halinde, bu faaliyetlerin
kurumlar vergisine tabi tutulması gerekmektedir. Öte yandan, konukevlerinde berber, kuaför, bar, kafeterya, oyun salonu, çay bahçesi,
pastane, düğün salonu, alakart, fastfood, lokanta, dansing, sauna, yüzme havuzu, fitness ve spor
merkezi ile plaj v.b. yerlerde bir bedel karşılığı verilen hizmetlerin muafiyet kapsamında
değerlendirilebilmesi mümkün değildir."
açıklamasına yer verilmiştir.
Yukarıda yer alan hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, sadece kamu görevlilerine hizmet
veren kreşler ile barınma hizmeti ve barınmanın gerektirdiği kahvaltı, yemek gibi zaruri ihtiyaçların
giderildiği konukevleri muafiyet kapsamına dahil olup bunlar dışında kalan, bir organizasyona bağlı
olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım satımı, imalatı ya da hizmet ifası
şeklinde faaliyet gösteren sosyal tesislerin işletilmesi halinde kurumlar vergisi mükellefiyetinin
tesis edileceği tabiidir.
KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN
3065 sayılı KDV Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasında Türkiye'de ticari, sınai, zirai
faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin, aynı fıkranın 3/g
bendinde ise genel ve katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyeler ve köyler ile bunların
teşkil ettikleri birliklere, üniversitelere, dernek ve vakıflara, her türlü mesleki kuruluşlara ait veya
tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya işletilen müesseseler ile döner sermayeli
kuruluşların veya bunlara ait veya tabi diğer müesseselerin ticari, sınai, zirai ve mesleki nitelikteki
teslim ve hizmetlerinin KDV nin konusunu oluşturduğu; ikinci fıkrasında, ticari, sınai, zirai faaliyet
ile serbest meslek faaliyetinin devamlılığı, kapsamı ve niteliğinin Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine
göre; Gelir Vergisi Kanununda açıklık bulunmadığı hallerde de, Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili
mevzuat hükümlerine göre tayin ve tespit edileceği; beşinci fıkrasında ise bu faaliyetlerin
kanunların veya resmi makamların gösterdiği gerek üzerine yapılmasının, bunları yapanların hukuki
statü ve kişiliklerinin, Türk tabiiyetinde bulunup bulunmamalarının, ikametgah veya işyerlerinin
yahut kanuni merkez veya iş merkezlerinin Türkiye'de olup olmamasının işlemlerin mahiyetini
değiştirmeyeceği ve vergilendirmeye engel teşkil etmeyeceği hükme bağlanmıştır.
Buna göre, Antalya Emniyet Müdürlüğü Sosyal Tesisler Tabldot ve İş Ocakları tarafından
gerçekleştirilen sosyal tesis işletme faaliyetlerinin iktisadi bir işletme oluşturması durumunda, söz
konusu iktisadi işletme tarafından yapılan teslim ve hizmetler genel hükümler çerçevesinde KDV ye
tabi tutulacak, bu faaliyetlerin Kurumlar Vergisinden istisna ya da oluşan iktisadi işletmenin
kurumlar vergisinden muaf olması KDV yönünden vergilendirmeye engel teşkil etmeyecektir.
Öte yandan, söz konusu faaliyetler nedeniyle iktisadi bir işletme oluşmaması durumunda
yapılan mal teslimi ve hizmet ifaları KDV nin konusuna girmeyecektir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.