Stoklarda yer alan indirimli orana tabi mallarla ilgili yüklenilen KDV'nin iadesinin talep edilip edilemeyeceği hk.
Özelge: Stoklarda yer alan indirimli orana tabi mallarla
ilgili yüklenilen KDV'nin iadesinin talep edilip
edilemeyeceği hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.29-458
Tarih:
06/05/2011
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Katma Değer Vergisi Grup Müdürlüğü
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.17.01-KDV.29-458 06/05/2011
Konu : Stoklarda yer alan indirimli orana tabi mallarla ilgili
yüklenilen KDV'nin iade talep edilip edilemeyeceği
İlgide kayıtlı dilekçenizin incelenmesinden, şirketinizce 2008 yılında üretim girdisi olarak satın
alınan ve 31/12/2008 tarihi itibariyle stoklarınızda yer alan hammadde ve yardımcı maddeleri
kullanarak 2009 yılında imal ettiğiniz indirimli orana tabi teslimlerinize ilişkin yüklenilen vergilerin
iadesi hususunda tereddüte düşüldüğü anlaşılmıştır.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun 29/2 nci maddesinde; "Bir vergilendirme
döneminde indirilecek KDV toplamı, mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan KDV
toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki fark sonraki dönemlere devrolunur ve iade edilmez. Şu
kadar ki, 28 nci madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve
hizmetlerle ilgili olup teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen ve
tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan vergi, bu mükelleflerin vergi ve sosyal sigorta
prim borçları ile genel ve katma bütçeli idareler ile belediyelere olan borçlarına ya da döner
sermayeli kuruluşlar ile sermayesinin % 51 i veya daha fazlası kamuya ait olan veya özelleştirme
kapsamında bulunan işletmeler ile organize sanayi bölgelerinden temin ettikleri mal ve hizmet
bedellerine ilişkin borçlarına mahsuben ödenir. Yılı içinde mahsuben iade edilemeyen vergi izleyen
yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya mükellefin yukarıda sayılan borçlarına mahsuben iade
edilir. Bakanlar Kurulu, vergi nispeti indirilen mal ve hizmet grupları ile sektörler itibarıyla, iade
hakkını kısmen veya tamamen ya da amortismana tabi iktisadi kıymetler dolayısıyla yüklenilen
KDV ile sınırlı olmak üzere kaldırmaya; Maliye Bakanlığı, bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve
esasları belirlemeye yetkilidir." hükmü yer almaktadır.
Bu yetkiye dayanılarak yayımlanan 74, 76, 85, 99, 101, 105, 106 ve 107 Seri No.lu KDV Genel
Tebliğleri ile 41 No.lu KDV Sirkülerinde aylık veya yıllık iade uygulamasına ilişkin usul ve esaslar
belirlenmiştir.
Öte yandan, 99 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin "Mahsuben İade Tutarının Hesaplanması"
başlıklı (1.3.) bölümünde, yılı içinde mahsuben iade edilecek KDV tutarlarının hesaplanmasına
ilgili yılın Ocak döneminden itibaren başlanacağı, hesaplamanın 74 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin
(1.2.) ve 76 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinin (3) numaralı bölümlerindeki açıklamalara uygun olarak
aylar itibariyle ve kümülatif olarak gerçekleştirileceği belirtilmiştir.
Aynı Tebliğin, "Yılı İçinde Mahsup Talep Edilemeyen Vergilerin İadesi" başlıklı (1.5.)
bölümünde; "İndirimli orana tabi işlemlerden doğan iade alacağının yılı içinde mahsuben iade
edilemeyen kısmı, izleyen yıl içinde mükellefin isteğine bağlı olarak, nakden veya mahsuben iade
edilebilecektir. İade talebi en erken izleyen yılın Ocak dönemine ait olup Şubat ayı içinde verilecek,
en geç Kasım dönemine ait olup Aralık ayı içinde verilecek KDV beyannameleri ile yapılabilecektir."şeklinde açıklanmıştır.
Bu hüküm ve açıklamalar uyarınca; indirimli orana tabi işlemlere ilişkin iade edilecek verginin
belirlenmesine, "o dönemde gerçekleştirilen" indirimli orana tabi işlemlerin bünyesine giren vergi
tutarının hesaplanması ile başlanacaktır. Bünyeye giren vergi tutarları, indirimli orana tabi
işlemlerin gerçekleştirilmesi için yapılan alış ve giderlere ait KDV den oluşacaktır.
Bu alış ve giderlerin, teslimin yapıldığı vergilendirme döneminde veya takvim yılında yapılmış
olması şart değildir. Gerçekleştirilen indirimli orana tabi işlemlerle ilgili olması şartıyla önceki
vergilendirme dönemleri veya takvim yıllarında yapılan alış ve giderler dolayısıyla yüklenilen
vergiler de işlemin bünyesine giren verginin hesabına dahil edilebilecektir.
Stoklardayer alan mallarla ilgili olarak yüklenilen vergilerin, gerçekleşen indirimli orana tabi
işlemlere ilişkin iade hesabına dahil edilmesi mümkün değildir. Stoklarda yer alan mallar nedeniyle
yüklenilen vergiler ancak, söz konusu malların satış işleminin gerçekleştirildiği vergilendirme
döneminde (veya takvim yılında), yukarıda belirtilen Genel Tebliğlerde belirlenen usul ve esaslar
çerçevesinde, bu satış işleminin gerçekleştirildiği dönem iade hesabında dikkate alınabilecektir.
Buna göre, şirketinizce 2008 yılında üretim girdisi olarak alınan, 31/12/2008 tarihi itibariyle
stoklarınızda yer alan hammadde ve yardımcı maddelerin, 2009 yılında gerçekleşen imalatınızda
kullanılması ve üretilen malların aynı yıl içerisinde teslime konu olması halinde, bu teslimlerinizin
bünyesine giren vergilerin 99 Seri No.lu KDV Genel Tebliğinde belirtilen usul ve esaslar
çerçevesinde 2009 yılı içerisinde mahsuben, 2010 yılının Ocak-Kasım dönemlerinden herhangi
birinde ise nakden ya da mahsuben iadesinin talep edilmesi mümkün bulunmaktadır.
Sonuç itibariyle, 2009 yılında gerçekleştirdiğiniz indirimli orana tabi işlemlerinizle ilgili olması
kaydıyla 2008 yılında yaptığınız alış ve giderler dolayısıyla yüklendiğiniz vergilerin de işlemin
bünyesine giren vergi olarak kabul edileceği tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
Vergi Dairesi Başkanı a.
Grup Müdürü Y.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.