Stoktaki emtia ile ilgili olarak daha sonra ortaya çıkacak kur farklarının gider yazılması veya maliyete eklenmesi ile stoklar döviz cinsinden olsa da
Özelge: Stoktaki emtia ile ilgili olarak daha sonra ortaya
çıkacak kur farklarının gider yazılması veya maliyete
eklenmesi ile stoklar döviz cinsinden olsa dahi değerlemeye
tabi olup olmadığı hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-907
Tarih:
08/03/2012
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-907 08/03/2012
Konu : Stoktaki emtia ile ilgili olarak daha sonra ortaya
çıkacak kur farklarının gider yazılması veya maliyete
eklenmesi ile stoklar döviz cinsinden olsa dahi
değerlemeye tabi olup olmadığı.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ile şirketinizin ...... sektöründe faaliyet gösterdiğiniz,
serbest bölgede olmanız sebebiyle alış ve satışlarınızı döviz üzerinden yaptığınız, dönem sonlarında
bilanço ve gelir tablolarını Türk Lirası olarak düzenlediğiniz, ithal ve ihraç ettiğiniz emtianın satın
alınıp işletme stoklarına girdiği tarihe kadar oluşan kur farklarını maliyete eklediğiniz, stokta kalan
emtia ile ilgili olarak daha sonra ortaya çıkacak kur farklarının geçici vergi ve yılsonu işlemlerinde
hesaplanıp ilgili bulundukları yıllarda gider yazılması veya maliyete eklenmesi gerektiği ya da
stokların döviz cinsinden kaydedilmiş olsa dahi değerlemeye tabi olup olmadığı hususunda
Başkanlığımız görüşünü talep ettiğiniz anlaşılmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 258'inci maddesine göre değerleme, vergi matrahlarının
hesaplanmasıyla ilgili iktisadi kıymetlerin takdir ve tespitidir. Değerlemede, iktisadi kıymetlerin
vergi kanunlarında gösterilen gün ve zamanlarda haiz oldukları kıymetler esas tutulur. Değerleme
ölçüleri aynı Kanun'un 261'inci maddesinde tespit edilmiş olup bu değerleme ölçüleri; maliyet
bedeli, borsa rayici, tasarruf değeri, mukayyet değer, itibari değer, vergi değeri, rayiç bedel, emsal
bedeli ve ücretidir.
Dönem sonu stoklarında kalan mallar değerlemeye tabi olup aynı Kanun'un 274'üncü
maddesinde emtianın maliyet bedeliyle değerleneceği hükme bağlanmıştır. Maliyet bedeli ise aynı
Kanun'un 262'nci maddesine göre iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerinin
artırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade
etmektedir. Bu hüküm uyarınca, giderin maliyet bedeline intikal ettirilebilmesi için iktisadi bir
kıymetin edinilmesi veya değerinin artırılması için yapılan ödemeler ile bunlara benzer ek diğer
giderlerden olması gerekmektedir.
238 Sıra No'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği'nin" B-Dönem Sonu Stoklarının
Değerlemesi İle İlgili Hususlar" Başlıklı bölümünde, emtianın satın alınıp işletme stoklarına girdiği
tarihe kadar oluşan kur farklarının maliyete intikal ettirilmesi zorunlu olduğu, stokta kalan emtia ile
ilgili olarak daha sonra ortaya çıkacak kur farklarının ise ilgili bulundukları yıllarda gider
yazılmasının veya maliyete intikal ettirilmesinin mümkün bulunduğu açıklanmıştır.
Bu itibarla, stoklar, yabancı para cinsinden olması ile bağlı olmaksızın değerlemeye tabi
olup değerlemede iktisadi kıymetlerin vergi kanunlarında gösterilen gün ve zamanlarda haiz
oldukları kıymetlerin esas tutulması gerekmektedir. Emtianın satın alınıp işletme stoklarına girdiğitarihe kadar oluşan kur farklarının maliyete intikal ettirilmesi zorunludur. Stokta kalan emtia ile
ilgili olarak daha sonra ortaya çıkacak kur farklarının ise, ilgili bulundukları yıllarda gider yazılması
veya maliyete intikal ettirilmesi mümkün bulunmaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.