Şüpheli ticari alacaklar hesabında izlenenen protesto senetlerden icra takibi aşamasına geçilen senetlerin tahsil edilemeyip değersiz alacak şekline d

Özelge: Şüpheli ticari alacaklar hesabında izlenenen
protesto senetlerden icra takibi aşamasına geçilen
senetlerin tahsil edilemeyip değersiz alacak şekline
dönüşmesi hali hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.42.17.02-VUK-2-56
Tarih: 
22/07/2011
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
KONYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü (Usul Müdürlüğü)
 
   
Sayı : B.07.1.GİB.4.42.17.02-VUK-2-56 22/07/2011
Konu : Şüpheli Alacaklar Karşılığı Ayrılıp Ayrılmayacağı Hk.  
 
İlgide kayıtlı özelge talebinizde, İlimiz ... ilçesinde faaliyette bulunduğunuzu, 2009 mali takvim
yılında mimari proje çizim ücreti bedeli olarak  ...  A.Ş. adına her biri 6.000,00 TL tutarında
27-28-29/07/2009 tarihli üç adet fatura düzenlediğini,  bu faturalar karşılığında toplam 13.000,00
TL tutarlı dört adet alacak senedinin alınarak kayıtlara aktarıldığını, ancak alacak senetlerinin
düzenlenmesi sırasında alacaklı  ... Ltd. Şti. yerine şirket müdürü  ... 'ın, borçlu ... A.Ş. yerine de
şirket yetkilisi  ... 'un senet borçlusu olarak sehven yazıldığını, bu senetlerin protesto edilerek icra
takibi aşamasına geçildiğini, bundan dolayı senetlerin şüpheli ticari alacaklar hesabında izlendiğini
belirterek, alacak senetlerinin tahsil edilemeyip değersiz alacak şekline dönüşmesi halinde,
senetlerin düzenlenmesi sırasında yapılan hataya rağmen senet tutarlarının gider olarak yazılıp
yazılamayacağı hakkında bilgi talep etmektesiniz.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunun 40 ıncı maddesinde; işle ilgili  olmak şartı ile mukavelenameye
veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatların safi kazancın tespit
edilmesinde indirilecek gider olarak kabul edileceği hükmüne yer verilmiştir. 
Diğer taraftan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 3 üncü maddesinde, İspat: Vergilendirmede vergiyi
doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır şeklinde tarif edilmiş ve
iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir
durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia eden tarafa ait olduğu hükmü yer
almaktadır.
Bu nedenle, söz konusu alacak senedine konu alacağın şirketinizin faaliyeti sonucu  meydana
geldiğinin ispat külfeti tarafınıza ait bulunmaktadır.
Aynı kanunun 323 üncü maddesinde, Ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi ile
ilgili olmak şartıyla;
1. Dava veya icra safhasında bulunan alacakların;
2. Yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından
ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacakların;
şüpheli alacak sayılacağı, yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf
değerine göre pasifte karşılık ayrılabileceği, bu karşılığın hangi alacaklara ait olduğu karşılık
hesabında gösterileceği, teminatlı alacaklarda bu karşılığın teminattan geri kalan miktara inhisar
edeceği, şüpheli alacakların sonradan tahsil edilen miktarlarının tahsil edildikleri dönemde kar-zarar hesabına intikal ettirileceği hükmüne yer verilmiştir.
Vergi Usul Kanununun 322 nci maddesinde, kazai bir hükme veya kanaat verici  bir vesikaya göre
tahsiline artık imkan kalmayan alacakların değersiz alacak olacağı, değersiz alacakların, bu
mahiyete girdikleri tarihte tasarruf değerlerini kaybedecekleri ve mukayyet kıymetleriyle zarara
geçirilerek yok edileceği ile işletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin bu madde
hükmüne giren değersiz alacakları, gider kaydedilmek suretiyle yok edileceği hüküm altına
alınmıştır.
Bu hükümlere göre, şirket müdürü adına düzenlenmiş alacak senetlerinin, firma tarafından yapılan
ve ticari defterlere hasılat olarak kaydedilmiş bir hizmet ifasına ilişkin olduğunun ispat edilmesi
halinde, tahsil edilemeyen senet bedellerinin, yukarıda belirtilen kanuni şartların da gerçekleşmesi
koşuluyla niteliğine göre şüpheli alacak veya değersiz alacak olarak kaydedilmesi mümkündür.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.