Suriyeli gönüllü öğretmenlere yapılan ödemelerin vergilendirilmesi hk.

Suriyeli gönüllü öğretmenlere yapılan ödemelerin
vergilendirilmesi hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.06.16.01-120[61-15/23]-69862
Tarih: 
06/05/2016
T.C.
GELİR İDARESİ   BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ   DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef   Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı : 38418978-120[61-15/23]-69862 06/05/2016
Konu : Suriyeli gönüllü öğretmenlere yapılan 
ödemelerin   vergilendirilmesi hk.
         
 
İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eki dilekçenizde, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün … vergi kimlik
numarasında kayıtlı mükellefi olduğunuz, 1998 yılından beri Türkiye'de faaliyetinizin devam ettiği
ve herhangi bir ticari faaliyetinizin olmadığı, Alman Hükümetinin Kurumunuza vermiş olduğu
yetkiyle Türkiye'de acil yardım projeleri kapsamında malzeme ve hizmet alımları da dahil insani
yardım projelerini de yürüttüğünüz, Suriyeli öğrencilere kaliteli eğitim hizmetlerinin sağlanması
hususunda Türkiye'de devlet tarafından sunulan eğitim hizmetlerine artan talebin yaratabileceği
olumsuz etkileri hafifletmek adına ulusal düzeyde T.C. Milli Eğitim Bakanlığı – Yabancı Öğrenciler
Komisyonu, il düzeyinde ise İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile yakın iş birliği içerisinde çalışmayı
hedeflediğiniz, İl Mili Eğitim Müdürlüğü tarafından belirlenen Geçici Eğitim Merkezlerinde sınıf
öğretmenliği veya branş öğretmenliği görevini gönüllü bir şekilde icra edecek olan ve yine Milli
Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenen ve onaylanan Suriyeli gönüllü öğretmenlere Milli Eğitim
Bakanlığı ile mutabakat halinde belirlenen tutarda (aylık net 900 TL) teşvik ödemesi yapılacağı ve
Suriyeli gönüllü öğretmenlere yapılacak olan teşvik ödemelerinin, yapılan gönüllülük hizmeti
karşılığında  sunulan  yardım  olduğunun  kararlaştırıldığı  belirtilerek,  bahsi  geçen  yardım
niteliğindeki teşvik ödemelerinde vergi açısından dikkate alınması gereken hususların neler olduğu
ve bu ödemelerin istisna olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği konusunda Başkanlığımız
görüşünün bildirilmesi istenilmiştir.
 
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde, "Ücret işverene tabi ve belirli bir işyerine
bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil
edilebilen menfaatlerdir." hükmü yer almıştır.
 
Yine aynı Kanunun 65 inci maddesinde, "Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar
serbest meslek kazancıdır.
 
Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa
dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi
nam ve hesabına yapılmasıdır..." hükmüne yer verilmiştir.
 
Diğer taraftan anılan Kanunun 82 nci maddesinde arızi olarak yapılan serbest meslek faaliyetleridolayısıyla tahsil edilen hasılatın vergiye tabi arızi kazanç olduğu belirtilmiştir.
 
Buna göre, arızi kazanç olarak kabul edilebilmesi için serbest meslek faaliyetine konu işin
devamlılık arz edecek şekilde yapılmaması ve bu işin mutad meslek haline getirilmemesi
gerekmektedir.
 
Anılan Kanunun 23 üncü maddesinin 14 numaralı bendinde; Kanuni ve iş merkezi Türkiye'de
bulunmayan dar mükellefiyete tabi işverenlerin yanında çalışan hizmet erbabına, işverenin Türkiye
dışında elde ettiği kazançları üzerinden döviz olarak ödediği ücretlerin gelir vergisinden istisna
edileceği hükme bağlanmıştır.
 
147 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği'nin "Kanuni ve İş Merkezi Türkiye 'de Olmayan Dar
Mükellefiyete Tabi îşverenlerce Hizmet Erbabına Döviz Olarak Ödenen Ücretler" başlıklı 1-c
bölümünde;
 
"İstisna hükmünün uygulanmasında, aşağıdaki hususlara dikkat edilecektir.
 
-İşveren sıfatıyla ücret ödemesinde bulunan kurumların, Türkiye 'de herhangi bir kanuni merkezinin
veya iş merkezinin bulunmaması gerekir. Türkiye 'de kanuni ve iş merkezi olmayan kurumların ise
tam mükellef oldukları devlette hangi statüyü taşıdıkları, tüzel kişiliklerinin bulunup bulunmadığı
herhangi bir iktisadi işletmelerinin varlığı ya da yokluğu önem taşımayacaktır.
 
-Türkiye 'de hizmet arzeden gerçek kişinin işveren sıfatıyla bağlı olduğu dar mükellef kurum, söz
konusu kişiye döviz olarak ödediği ücretleri, doğrudan doğruya yurt dışında elde ettiği gelirinden
ayırıp vermeli, hiç bir zaman için Türkiye'de elde ettiği kazanç ile ilgilendirmemelidir. Bu çerçevede
hizmet erbabının Türkiye 'de tam mükellef veya dar mükellef statüsünü taşıması hiçbir önem
taşımayacaktır. Ödeme, yurt dışında elde edilen gelir üzerinden yapılacağı için, Türkiye'deki
faaliyetler nedeniyle bu ücretler Gelir Vergisi Kanununun 40'ıncı maddesi hükmüne göre gider
olarak dikkate alınmayacaktır..."
 
açıklamalarına yer verilmiştir.
 
Buna göre, kanunî ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan dar mükellefiyete tâbi kurumların
bünyesinde çalışan hizmet erbabına ödenen ücretlere istisna uygulanabilmesi için;
 
1-Türkiye' de hizmet arz eden gerçek kişinin bağlı olduğu işverenin dar mükellef kurum olması, bu
kurumun da Türkiye' de kazanç elde edecek şekilde faaliyette bulunmaması,
 
2-Dar mükellef kurumda çalışan kişinin hizmet erbabı ve yapılan ödemenin de ücret niteliğindeolması,
 
3-Dar mükellef kurumun Türkiye'deki personeline yapılacak ödemenin bu kurumun yurt dışı
kazançlarından karşılanması,
 
4-Ücretin döviz olarak ödenmesi,
 
5-Ödenen ücretin dar mükellef kurumun Türkiye'deki hesaplarına gider olarak kaydedilmemesi,
 
şartlarının bir arada mevcut olması gerekmektedir.
 
Bu hüküm ve açıklamalara göre;
 
1- Merkezi Almanya'da bulunan … Alman Uluslararası İşbirliği Kurumu isimli kuruluşunuzun
Türkiye'de kurulan irtibat bürosunun mükellefiyet durumunun bağlı olduğunuz vergi dairesi
müdürlüğü tarafından tespit edilmesi,
 
2- Yapılan tespit sonucunda kuruluşunuzun dar mükellef kurum olması ve Türkiye' de kazanç elde
edecek şekilde faaliyette bulunmaması,
 
3- Kuruluşunuz ile Suriyeli gönüllü öğretmenler arasında bir hizmet akdi olması veya bu kişilerin
kuruluşunuzun emir ve talimatları doğrultusunda çalışması durumunda;
 
- Kurumunuz tarafından Suriyeli gönüllü öğretmenlere döviz olarak ödenecek ücretler, Gelir Vergisi
Kanununun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (14) numaralı bendinde sayılan diğer tüm şartları
taşıması şartıyla gelir vergisinden istisna olup, söz konusu ücret ödemeleri üzerinden Gelir Vergisi
Kanununun 94 üncü maddesi uyarınca tevkifat yapılmaması,
 
- Kurumunuzun kanuni ve iş merkezinin Türkiye'de bulunması veya Gelir Vergisi Kanununun 23
üncü maddesinin (14) numaralı bendinde sayılan diğer şartlardan birinin ihlali halinde anılan
personelin Kurumunuzdan elde edeceği söz konusu ücretin Gelir Vergisi Kanununun 23/14 üncü
maddesi kapsamında gelir vergisinden istisna tutulması mümkün olmayacak olup bu durumda söz
konusu ücret ödemelerinin Türkiye'de Gelir Vergisi Kanununun 61, 94, 103 ve 104 üncü
maddelerine göre vergilendirilmesi,
 
4- Suriye'li gönüllü öğretmenlerin söz konusu faaliyeti bir işverene bağlı olmaksızın şahsi
sorumluluk altında kendi nam ve hesaplarına devamlılık arz edecek şekilde ve mutad meslek olarak
yapmaları halinde serbest meslek faaliyeti olarak değerlendirilmesi, buradan elde edilen kazanç içinyıllık gelir vergisi beyannamesi  verilmesi,
 
5- Faaliyetin devamlılık arz etmeyecek şekilde ve mutad meslek haline getirmeden gönüllülük
esasına dayanılarak yapmaları durumunda elde edilecek gelirin arızi serbest meslek kazancı olarak
değerlendirilmesi gerekmekte olup Kanunun 82 nci maddesine göre bir takvim yılında arızi kazanç
dolayısıyla elde edilen gelirlerin toplamının (2016 yılı gelirleri için) 24.000 TL'yi aşmaması halinde
yıllık beyanname verilmemesi,
 
gerekmektedir.
 
Bilgi edinilmesini rica ederim.
    
   
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.