Swap işlemlerinde değerleme hk.
Swap işlemlerinde değerleme hk.
Sayı:
64597866-105[258]-20314
Tarih:
26/10/2017
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü
Sayı :64597866-105[258]-20314 26.10.2017
Konu :Swap işlemlerinde değerleme.
İlgi :13/03/2017 tarihli özelge talep formunuz.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuz ve eklerinin incelenmesinden, şirketinizin 2012/3305 sayılı
Bakanlar Kurulu Kararı kapsamında bölgesel teşviklerden yararlandığı ve yatırımlarını yurt
dışından döviz cinsinden uzun vadeli kredilerle finanse ettiği, bahse konu döviz kredilerinin
kullanımı ile eş zamanlı olarak kredinin kullanıldığı banka ya da başka bir banka ile kredi tutarı,
vadesi ve ödemeleri birebir uyumlu olacak şekilde kur ve faiz riskinden korunmak için hem ana
para hem de faiz ödemelerine ilişkin çapraz swap sözleşmesi yapıldığı, kredi kullanım tarihinde
yapılan çapraz swap sözleşmesi ile kur ve faizlerde yaşanacak dalgalanmalardan şirketinizin
korunduğundan bahisle;
1- Döviz cinsinden kullanılan ve aynı anda çapraz swap sözleşmesi ile TL'ye sabitlenen
kredilerin TL olarak mı, yoksa döviz kredisi olarak mı değerlemeye tabi tutulacağı,
2- Döviz cinsinden kullanılan ve aynı anda çapraz swap sözleşmesi ile TL'ye sabitlenen yatırım
kredilerinin döviz kredisi olarak dikkate alınması durumunda;
- Yatırım döneminde swap sözleşmesinden kaynaklanan gelir ve giderin, yatırım maliyeti ile mi
ilişkilendirileceği, yoksa doğrudan kurum kazancının tespitinde mi dikkate alınacağı,
- Yatırım döneminden sonra swap sözleşmesinden kaynaklanan gelir ve giderin, yatırım
maliyeti ile mi ilişkilendirileceği, yoksa doğrudan kurum kazancının tespitinde mi dikkate alınacağı
hususlarında Başkanlığımız görüşünün talep edildiği anlaşılmıştır.
Diğer taraftan, özelge talep formu eklerinizin incelenmesinden, kullanılan kredi vadesi ile
SWAP işleminin vadesinin aynı olduğu, vade tarihinde fiziki teslim sonucunda SWAP kurumundan
elde edilen döviz ile kredi kurumuna aktarılacak tutarın birbiri ile eş olduğu, bu çerçevedeşirketinizin SWAP kurumuna başlangıçta ödeyeceği miktarın 25 milyon USD olacağı, SWAP
kurumunun şirketinize ödeyeceği tutarın ise 73,925 milyon TL olacağı, SWAP sözleşmesinin Final
Exchange bölümünde ise, şirketinizin buna karşılık olarak 16 eşit taksitte 4.620.312,50 TL
ödeyeceği ve SWAP kurumunun da 16 eşit taksitte 1.562.500 USD ödeyeceğinin kararlaştırılmış
olduğu, bu bakımdan şirketiniz üzerinde 73,925 milyon TL kredi ana parası üzerinden %12,7
oranında faiz yükü bulunduğu anlaşılmıştır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin mükelleflerin
bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum
kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı
hükme bağlanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 38 inci maddesinde ise, bilanço esasına göre ticari
kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki
müspet fark olduğu; bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu
farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı; ticari kazancın bu
suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun
40 ve 41 inci maddelerine ilişkin hükümlerine uyulacağı hüküm altına alınmıştır.
Ayrıca, türev ürünlerden elde edilen gelirlerin vergilendirilmesine ilişkin açıklamaların yer
aldığı 5 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "6.1.2 Swap İşlemleri" başlıklı bölümünde
swap, "iki tarafın belirli bir zaman dilimi içinde farklı faiz ödemelerini ve/veya farklı para birimlerini
karşılıklı olarak değiştirdikleri bir takas sözleşmesi" şeklinde tanımlanmıştır.
Anılan Tebliğin;
- (6.1.2.1) bölümünde, para swapı işlemi, "tarafların önceden anlaştıkları oran ve koşullarda
belirli miktardaki para birimlerini değiştirmek suretiyle gerçekleştirdikleri bir işlem" şeklinde
tanımlanmasının yanı sıra, para swapı işleminde elde etmenin, sözleşmenin vadesinde gerçekleştiği,
vadeye kadar dönem içinde yapılan değerlemelerin (reeskont işlemlerinin) kurum kazancı ile
ilişkilendirilmemesi ve kurum kazancına dahil edilecek kâr veya zararın vade sonunda tespit
edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun;
- 3 üncü maddesinin (B) fıkrasında, "...: Vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya
ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır.",
- 258 inci maddesinde, "Değerleme, vergi matrahlarının hesaplanmasiyle ilgili iktisadi
kıymetlerin takdir ve tesbitidir.",
- 262 nci maddesinde, "Maliyet bedeli, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut değerininartırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade
eder.",
- 285 inci maddesinde, "Borçlar mukayyet değerleriyle değerlenir. Mevduat veya kredi
sözleşmelerine müstenit borçlar değerleme gününe kadar hesaplanacak faizleriyle birlikte dikkate
alınır.
..."
hükümlerine yer verilmiştir.
Ayrıca;
- 163 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde, yatırımların finansmanında kullanılan
kredilerle ilgili faizlerden kuruluş dönemine ait olanların sabit kıymetle birlikte amortisman yoluyla
itfa edilmek üzere yatırım maliyetine eklenmesi, işletme dönemine ait olanların ise, ilgili
bulundukları yıllarda doğrudan gider yazılması ya da maliyete intikal ettirilmek suretiyle
amortismana tabi tutulması; döviz kredisi kullanılarak yurt dışından sabit kıymet ithal edilmesi
sırasında veya sonradan bu kıymetlere ilişkin borç taksitlerinin değerlemesi dolayısıyla ortaya çıkan
kur farklarından, sabit kıymetin iktisap edildiği dönem sonuna kadar olanların, kıymetin maliyetine
eklenmesi, aynı kıymetlerle ilgili söz konusu dönemden sonra ortaya çıkan kur farklarının ise, ait
oldukları yıllarda doğrudan gider yazılması ya da maliyete intikal ettirilerek amortisman konusu
yapılması,
- 334 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin "III. Kur Farkları" bölümünde,
yatırımların finansmanında kullanılan kredilere ilişkin faiz giderleri ile yurt dışından döviz kredisi
ile sabit kıymet ithal edilmesi nedeniyle ortaya çıkan kur farklarının, aktifleştirme tarihine kadar
olan kısmının maliyete intikal ettirilmesi, aktifleştirildikten sonraki döneme ilişkin olanların ise
seçimlik hak olarak doğrudan gider yazılması veya maliyete intikal ettirilmek suretiyle amortismana
tabi tutulması; lehe oluşan kur farklarının da aktifleştirme işleminin gerçekleştiği dönemin sonuna
kadar oluşan kısmının maliyetle ilişkilendirilmesi, aktifleştirildikten sonraki döneme ilişkin olanların
ise kambiyo geliri olarak değerlendirilmesi veya maliyetten düşülmek suretiyle amortismana tabi
tutulması, daha sonraki dönemlerde, seçimlik olarak hangi hak kullanılmışsa o yönteme göre işlem
yapılmasına devam edilmesi
gerektiği yönünde açıklamalar yapılmıştır.
Buna göre, özelge talebine konu swap işlemi (çapraz swap) her iki (para ve faiz) swap türünü
aynı anda içeren bir swap işlemi olup, alınan döviz kredisi aynı anda swap işlemi ile Türk Lirasına
dönüştürülmekte, bu sayede şirketiniz döviz kuru ve faiz oranlarında meydana gelecek
değişikliklerden korunmakta, yatırımlarınız tamamiyle Türk Lirası kredi ile finanse edilmekte ve
efektif yükünüz swap sözleşmesi ile sabitlenen Türk Lirası anapara ve kredi faizlerinden ibaret hale
gelmektedir. Bu bakımdan söz konusu swap sözleşmesi ile Türk Lirasına sabitlenen kredilerin Türk
Lirası kredi olarak değerlemeye tabi tutulması, bu kredilerin döviz değerlemesine tabi tutulmamasıgerekmektedir.
Diğer taraftan, yatırım harcamaları için temin edilen uzun vadeli döviz kredisinin, yapılan
swap sözleşmesiyle Türk Lirasına sabitlenmiş olması nedeniyle, sadece kredi faiz ödemelerinin
iktisadi kıymetlerin aktife alındıkları dönemin sonuna kadar olan kısmının maliyet bedeline intikal
ettirilmesi icap etmektedir. Aktifleştirme döneminden sonra ortaya çıkan kredi faizlerinin ise
seçimlik olarak gider yazılması veya söz konusu yatırımın maliyetine ilave edilmesi mümkün
bulunmaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge
geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla
vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi
hesaplanmayacaktır.