Tanıtım, reklam ve pazarlama faaliyetleri için ödenen bedellerin gider olarak kaydedilip kaydedilemeyeceği ve belge düzeni hk.

Özelge: Tanıtım, reklam ve pazarlama faaliyetleri için
ödenen bedellerin gider olarak kaydedilip
kaydedilemeyeceği ve belge düzeni hk.
Sayı: 
11395140-105[227-2012/VUK-1- . . .]--1613
Tarih: 
11/06/2014
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
 
   
Sayı : 11395140-105[227-2012/VUK-1- . . .]--1613 11/06/2014
Konu : Tanıtım, reklam ve pazarlama faaliyetleri için ödenen  
bedellerin gider olarak kaydedilip kaydedilemeyeceği ve
belge düzeni.
 
            İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; ... arasında imzalanan uluslararası antlaşma ile
uluslararası bir örgüt olarak İstanbul'da kurulan ... ile şirketiniz arasında imzalanan sözleşme ile
her iki kuruluşun ilgili olduğu ... projesinin uluslararası platformda tanıtım, reklâm ve pazarlama
faaliyetlerinin yürütülmesi için firmanızca masrafların karşılanması için aylık olarak USD bazında
ödeme yapılacağı, ancak ... kanunen fatura ve benzeri belge düzenleyemediği belirtilerek söz
konusu ödemelerin KDV ve tevkifata tabi olup olmadığı ile gider olarak kaydedilemeyeceği
hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
            ...
            Söz konusu Anlaşmanın 7 nci maddesinde
            "... kendisi, varlığı, gelirleri ve diğer malları,
            a. Bütün dolaysız vergilerden bağışıktır. Bununla beraber, ..., kamu görevi
yükümlülüklerinden olan vergilerden bağışık tutulmayı isteyemez.
            b. Resmi işlerde kullanılmak üzere ... ithal ve ihraç edeceği mallar gümrük vergi, resim ve
harçlarıyla ithalat ve ihracat üzerindeki yasaklama ve kısıtlamalardan ve ayrıca damga
resimlerinden bağışıktır. Bununla beraber, bu bağışıklıktan yararlanılarak ithal edilen mallar ne
satış, ne hibe yoluyla Türk Hükümetince onaylanan koşullar dışında elden çıkarılamaz.
            c. İthal ve ihraç edeceği yayınlar bakımından da her türlü gümrük vergi ve resimlerden
bağışıktır."
            hükmü yer almaktadır. Bu hüküm uyarınca, adı geçen ... gelir ve kurumlar vergisi dâhil
olmak üzere bütün dolaysız vergilerden bağışık olması gerekmektedir.
            Diğer taraftan, Anlaşma'nın 8 inci maddesinde, ..., ilke olarak taşınır ve taşınmazların satışı
üzerinden alınan ve satış fiyatı içinde bulunan tüketim ve intikal vergilerinden bağışıklık
isteyemeyeceği ancak, ... resmi işlerinde kullanmak üzere, bu vergilere konu mallardan önemli
ölçüde alım yaparsa, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin bu vergilerin alınmaması veya geri
verilmesi için, olanakları oranında gerekli idari önlemleri alacağı hükmü bulunmaktadır. Bu hüküm
çerçevesinde ... alacağı mal ve hizmetlere ilişkin olarak herhangi bir katma değer vergisi istisnası
öngörülmemiştir.            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin birinci bendinde kurumlar
vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden
hesaplanacağı belirtilmiş, maddenin ikinci bendinde de safi kurum kazancının tespitinde Gelir
Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
            193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "İndirilecek Giderler" başlıklı 40 ıncı maddesinde ise safi
kazancın tespit edilmesi sırasında indirilecek giderler sayılmış olup bu maddenin birinci fıkrasının
(1) numaralı bendi ile ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin
safi kazancın tespitinde indirim konusu yapılacağı hükme bağlanmıştır.
            Anılan bent hükmü uyarınca, yapılan genel giderlerin indirim konusu yapılabilmesi için, söz
konusu giderlerle kazancın elde edilmesi ve idamesi arasında doğrudan ve açık bir illiyet bağının
bulunması gerekmekte olup, bu mahiyette olmayan giderlerin ticari kazancın tespitinde indirim
konusu yapılabilmesi mümkün değildir.
            Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununun 15 ve 30 uncu
maddelerinde de vergi tevkifatına ilişkin hükümlere yer verilmiştir.
            Öte yandan, ... Anlaşma"nın 7 nci maddesinin (a) bendinde, anılan kurumun bütün dolaysız
vergilerden bağışık olduğu hükme bağlanmıştır.
            Buna göre, uluslararası alanda internet üzerinden faaliyet gösterecek olan ve şirketiniz
organizatörlüğünde yürütülecek olan ... projesinin; uluslararası platformda tanıtım, reklâm ve
pazarlama faaliyetleri için ...'na ödenen bedellerin, ticari kazancınızın elde edilmesi ve idame
ettirilmesine yönelik olması şartıyla Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasının
(1) numaralı bendine göre kurum kazancınızın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılması
mümkündür.
            Ayrıca, yapılan ödemelerin ticari nitelikte olması ve anılan kurumun dolaysız vergilerden
muaf olması nedeniyle söz konusu ödemelerden tevkifat yapılmayacaktır.
            3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun;
            1/1 inci maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde
Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,
            6/b maddesinde, işlemlerin Türkiye'de yapılmasının, hizmetin Türkiye'de yapılmasını veya
hizmetten Türkiye'de faydalanılmasını ifade ettiği,
            9/1 inci maddesinde de, mükellefin Türkiye içinde ikametgâhının, iş yerinin, kanuni merkezi
ve iş merkezinin bulunmaması hallerinde ve gerekli görülen diğer hallerde Maliye Bakanlığının,
vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla, vergiye tabi işlemlere taraf olanları verginin
ödenmesinden sorumlu tutabileceği,
            hüküm altına alınmıştır.
            Buna göre, ... aracılığı ile ... projesinin uluslararası platformda tanıtım, reklâm ve pazarlama
faaliyetleri hizmetleri (kurumunuza yapılan söz konusu hizmet ifası) ticari faaliyet kapsamında KDV
Kanunun 1/1 inci maddesine göre KDV ye tabi olmakla birlikte, hizmet Türkiye'de yapılmadığı ve
hizmetten yurtdışında faydalanıldığından Kanunun 6 ncı maddesine göre KDV ye tabi olmayacaktır.
             213 sayılı Vergi Usul Kanununun, "İspat edici kağıtlar" başlıklı 227 nci maddesinin birinci
fıkrasında; "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan
münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmüne yer verilmiştir. Söz
konusu kayıtların ise anılan kanunun 229 ve müteakip maddelerinde yer alan belgelerden herhangi
birisi ile tevsik edilmesi gerekmektedir.
            Bu itibarla, üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait kayıtların vesikalaradayanılarak tevsik edilmesi zorunlu bulunmaktadır.
            Anılan Kanunun 229 uncu maddesinde fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında
müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından
müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlanmıştır.
            Öte yandan, mezkûr Kanunun 234 üncü maddesinde "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar,
kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının
ve çiftçilerin:
            .....
            3. Vergiden muaf esnafa;
            Yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia için tanzim edip işi yapana veya
emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura
hükmündedir. Bu belge, birinci ve ikinci sınıf tüccarların, zati eşyalarını satan kimselerden satın
aldıkları altın, mücevher gibi kıymetli eşya için de tanzim edilir...." hükmü yer almaktadır.
            ... nun söz konusu hizmetleri dolayısıyla katma değer vergisine tabi olması gerekirken
hizmetin Türkiye'de yapılmaması ve hizmetten Türkiye dışında faydalanılması nedeniyle katma
değer vergisinden istisna olması göz önüne alındığında, anılan kurumun Vergi Usul Kanunu
uyarınca defter tutma ve belge düzenleme yükümlülüğü ancak diğer faaliyetleri dolayısıyla katma
değer vergisi yönünden mükellefiyetinin bulunması durumunda doğacaktır.
             Buna göre, ... projesinin uluslararası platformda tanıtım, reklâm ve pazarlama faaliyetleri
kapsamında ...'ye ödenen bedeller için söz konusu kurumun KDV mükellefiyetinin bulunması
durumunda tarafınıza fatura düzenlemesi, aksi durumda ise tarafınızca anılan kurum adına gider
pusulası düzenlenmesi gerekmektedir.
             Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.