Tas ye aşamasında en asyon düzeltmesi sonucu oluşan kar ve zararların mahsup imkanının olup olmadığı hk.
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
Sayı :B.07.1.GİB.4.35.18.02-1741-748
Konu :Tas ye aşamasında en asyon
düzeltmesi sonucu oluşan kar ve
zararların mahsup imkanının olup
olmadığı.
23/12/2011
İlgide kayıtlı özelge talep formunuz incelenmiş olup 2004 yılında uygulanan en asyon düzeltmesi sonucu oluşan
En asyon düzeltmesi karları (502 nolu hesap) sermayenin unsuru olarak, zararları ise; mahsup edilmeden (580 nolu
hesap) Geçmiş yıllar zararları hesabında bekletildiği, akabinde şirketinizin tas yeye girdiği belirtilmekte olup, tas ye
işlemleri sonucunda düzenlenecek tas ye bilançosunda 502 ve 580 nolu hesaplar arasında mahsuplaştırma işleminin
yapılıp yapılamıyacağı ve süresi hakkında tereddüt hasıl olduğu anlaşılmıştır.
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 298'inci maddesinin (A) fıkrasının 5 inci bendi ile Geçici 25 inci maddesinin (g)
bendinde; ''..... Pasif kalemlere ait en asyon fark hesapları, her hangi bir suretle başka bir hesaba nakledildiği veya
işletmeden çekildiği takdirde, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye
tabi tutulur
. Ancak öz sermaye kalemlerine ait en asyon farkları düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup
edilebilir veya kurumlar vergisi mükelle erince sermayeye ilave edilebilir; bu işlemler kar dağıtımısayılmaz.'' hükmü yer
almakta olup,
Öte yandan, 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 6'ncı maddesinde kurumlar vergisinin, mükelle erin bir hesap
dönemi içinde elde ettikleri sa kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, sa kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergi
Kanunu'nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağının,
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun ''Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti'' başlıklı 38 inci maddesinin birinci fıkrasında
ise, bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri
arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan
indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka ilave olunacağı,
5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun ''Tas ye'' başlıklı 17 nci maddesinin birinci fıkrasında her ne sebeple olursa
olsun tas ye haline girmiş kurumların vergilendirilmesinde hesap dönemi yerine tas ye döneminin geçerli olacağı,
tas yenin kurumun tas yeye girmesine ilişkin genel kurul kararının tescil edildiği tarihte başlayacağı ve tas ye kararının
tescil edildiği tarihte sona ereceği, başlangıç tarihinden aynı takvim yılı sonuna kadar olan dönem ile bu dönemden
sonraki her takvim yılı başından tas yenin bitiş tarihine kadar olan dönemin bağımsız bir tas ye dönemi sayılacağı,
Anılan maddenin dördüncü fıkrasında ise, tas ye halindeki kurumların vergi matrahının tas ye karı olduğu, tas ye
karının da tas ye döneminin sonundaki servet değeri ile tas ye döneminin başındaki servet değeri arasındaki olumlu
fark olduğu, tas ye karı hesaplanırken, ortaklara veya kurum sahiplerine tas ye esnasında avans olarak veya diğer
şekillerde yapılan her türlü ödemelerin tas ye sonundaki servet değerine ekleneceğinin; beşinci fıkrasında da tas ye
döneminin başındaki ve sonundaki servet değerinin, kurumun tas ye dönemi başındaki ve sonundaki bilançosunda
görülen öz sermayesi olduğu,
Aynı Kanunun 15 inci maddesinin ikinci fıkrasında ise, vergiden muaf olan kurumlara dağıtılan (karın sermayeye
eklenmesi kar dağıtımı sayılmaz.) Gelir Vergisi Kanunu'nun 75 inci maddesinin ikinci fıkrasının (1),(2) ve (3) numaralı
bentlerinde yazılı kar paylarından, 30'uncu maddesinin üçüncü fıkrasında da tam mükellef kurumlar tarafından,
Türkiyede bir iş yeri veya daimi temsilci aracılığıyla kar payı elde edenler hariç olmak üzere dar mükellef kurumlara veya
kurumlar vergisinden muaf olan dar mükelle ere dağıtılan (karın sermayeye eklenmesi kar dağıtımı sayılmaz.) ve Gelir
Vergisi Kanunu'nun 75'inci maddesinin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3) numaralı bentlerinde yazılı kar payları üzerinden bu
Kanunun 15 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca vergi kesintisine tabi tutulanlar hariç olmak üzere vergi kesintisi
yapılacağının,
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (6) numaralı bendinin (b) alt bendinde ise, tam
mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükelle olmayanlara ve bu vergilerden muaf olanlara, dar mükellef
gerçek kişilere, dar mükellef kurumlara (Türkiye'de bir iş yeri veya daimi temsilci aracılığıyla kar payı elde edenler hariç)
gelir ve kurumlar vergisinden muaf olan dar mükelle ere dağıtılan, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve (3)
numaralı bentlerinde yazılı kar paylarından birinci fıkrada belirtilenler tarafından tevkifat yapılacağı, hükümleri yer
almaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalara göre;- Daha önceki yıllarda şirket sermayesine eklenmiş olan geçmiş yıl karlarının, şirketin sermaye azaltımı yapması veya
tas ye edilmesi sebebiyle ortaklara dağıtılması durumunda, kar dağıtımına bağlı tevkifata tabi tutulması,- Daha önce sermayeye eklenmiş olan pasif kalemlere ait en asyon fark hesaplarının, şirketin sermaye azaltımı yapması
veya tas ye edilmesi sebebiyle ortaklara dağılması halinde, işletmeden çekilen tutarların öncelikle kurumlar vergisine
tabi tutulması, vergi sonrası dağıtılan kazancın da kar dağıtımına bağlı tevkifata tabi tutulması,- Tas ye sürecine girmeden önce mevcut öz sermaye en asyon farklarının öncelikle en asyon düzeltmesi sonucu
oluşmuş geçmiş yıl zararları varsa bu tutara mahsup edilmesi ve bu mahsup sonrası bir bakiye kalıyorsa da bu öz
sermaye olumlu en asyon farkının sermayeye ilave edilmesi gerekmekte olup, şirketinizin öz sermaye kalemlerine ait
en asyon farklarını sermayeye eklemeden tas yeye girmiş olması nedeniyle, öz sermaye kalemlerine ait en asyon
farklarının başkabir hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen değer olarak addedilmek suretiyle vergiye tabi tutulması
ve muhasebeleştirme süreci içerisinde mahsup işleminin yapılması
gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*)
Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu illeriniz dolayısıyla vergi tarh
edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.