Tasfiyesi devam eden şirketin 5811 Sayılı Kanun hükümlerinden ne şekilde faydalanacağı hk.

Özelge: Tasfiyesi devam eden şirketin 5811 Sayılı Kanun
hükümlerinden ne şekilde faydalanacağı hk.
Sayı: 
B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 6-170
Tarih: 
08/06/2010
 
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
 
   
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.16.01-KVK 6-170 08/06/2010
Konu : Tasfiyesi devam eden şirketin 5811 Sayılı Kanun  
hükümlerinden ne şekilde faydalanacağı.
 
İlgide kayıtlı dilekçenizde, ... Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün ... vergi kimlik numaralı mükellefi
olduğunuzu, şirketinizin tasfiyeye girdiğini ve  01/11/2009 tarihinde "Tasfiye Halinde ... Ltd. Şti."
olarak tescilinin yapıldığını, 5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye Kazandırılması Hakkında
Kanundan yararlanmak amacıyla 30/12/2009 tarihinde ... Bankasının ... Şubesine 51.000 EURO
yatırılıp bağlı bulunduğunuz Vergi Dairesi Müdürlüğü'ne beyan edilerek tahakkuk eden verginin
ödendiğini ve  pasifte özel bir fon hesabı açıldığını belirterek tasfiye halinde olduğunuz için fon
hesabının 6 ay içinde sermayeye ilave edilmesinin zorunlu olup olmadığı hususunda Başkanlığımız
görüşü sorulmaktadır.      
5811 sayılı Kanunun 5917 sayılı Kanunla değişik 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında, gelir ve
kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye'de bulunan ancak 01.06.2009 tarihi
itibariyle kanuni defter kayıtlarında işletmenin özkaynakları arasında yer almayan para, altın, döviz,
menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile taşınmazların, 30/09/2009 tarihine kadar
TürkLirası cinsinden rayiç bedelle vergi dairelerine beyan edilebileceği, bilanço esasına göre defter
tutan mükelleflerin, bu Kanun hükümlerine göre 213 sayılı Kanun uyarınca kanuni defterlerine,
taşınmazlar dışındaki varlıklarını banka ve aracı kurumlardaki hesaplara yatırmak suretiyle
kaydederek pasifte özel fon hesabı açacakları ve bu fon hesabının, sermayenin cüz'ü
addolunarak beyan tarihinden itibaren altı ay içinde sermayeye ilave olunacağı, serbest
meslek kazanç defteri ile işletme hesabı esasına göre defter tutan mükelleflerin, söz konusu
kıymetleri defterlerinde ayrıca gösterecekleri, bu varlıkların dönem kazancının tespitinde dikkate
alınmayacağı, defter tutma yükümlülüğü bulunmayan gelir vergisi mükelleflerinin, taşınmazlar
dışındaki varlıklarına ait tutarları banka ve aracı kurumlardaki hesaplara yatıracakları, bunlar için
ayrıca diğer şartların aranmayacağı hükme bağlanmış olup bildirim ve beyan süreleri, 30/09/2009
tarih ve 27362 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 2009/15456 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile
31/12/2009 tarihine kadar (bu tarih dahil) uzatılmıştır. 
Anılan Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasında da, birinci ve ikinci fıkralar kapsamında
bildirilen veya beyan edilen varlıklar nedeniyle 1/1/2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin hiçbir
suretle vergi incelemesi ve vergi tarhiyatı yapılmayacağı, ancak, diğer nedenlerle bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra başlayan 1/1/2008 tarihinden önceki dönemlere ilişkin vergi
incelemeleri sonucu gelir, kurumlar ve katma değer vergisi yönünden tespit edilen matrah
farkından, bu Kanun kapsamında beyan edilen tutarların, bu tutarlara ilişkin tarh edilen verginin
vadesinde ödenmesi koşuluyla mahsup edilerek tarhiyat yapılacağı, indirimi reddedilen katma
değer vergisine ilişkin mahsup edilecek matrah tutarının, indirimi reddedilen vergiye esas teşkil
eden bedel olduğu hükme bağlanmıştır. 
Konuya ilişkin olarak yayımlanan 1 seri no.lu 5811 sayılı Bazı Varlıkların Milli Ekonomiye
Kazandırılması Hakkında Kanuna İlişkin Genel Tebliğinde bildirim, beyan, mahsup ve diğerhususlarda ayrıntılı açıklamalar yapılmıştır. 
Diğer taraftan, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanununun "Tasfiyenin Gayesi" başlıklı 230 uncu
maddesinde, tasfiye memurlarının, şirketin devamı zamanında başlamış olup da henüz
neticelendirilmemiş olan iş ve muameleleri tamamlamaya, şirketin borç ve taahhütlerini yerine
getirmeye, şirketin alacaklarını tahsile ve mevcut mallarını paraya çevirmeye kısaca, safi mevcudu
elde etmeye yarayan bütün iş ve muameleleri yapmaya mecbur oldukları ifade edilmiştir.   
Bu hüküm ve açıklamalara göre, 5811 sayılı Kanun özel bir Kanun olduğundan, tasfiyesi devam
etmekte olan şirketinizin anılan Kanun hükümlerinden yararlanabilmesi için tasfiye halinde bulunan
şirketiniz adına bankaya yatırılarak vergi dairesine beyan edilen tutarın altı aylık süre geçirilmemek
şartıyla tasfiyenin sona ermesinden önce sermayeye ilave edilmesi gerekmektedir. Aksi halde, 5811
sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin beşinci fıkrasında hükme bağlanan mahsup imkanından
yararlanmanız mümkün değildir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
  Vergi Dairesi Başkanı a.
Grup Müdürü
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.