Tasfiyeye giren işletme kooperatifinin vergilendirilmesi
Özelge: Tasfiyeye giren işletme kooperatifinin
vergilendirilmesi hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.06.17.01-KDV- 4:2010-14017-28-1034
Tarih:
21/11/2011
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
ANKARA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)
Sayı : B.07.1.GİB.4.06.17.01-KDV- 4:2010-14017-28-1034 21/11/2011
Konu : Tasfiyeye giren işletme kooperatifinin vergilendirilmesi
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, tasfiyeye giren kooperatifinizin elinde bulunan
gayrimenkullerin satılması sonucu elde edilen gelirin üyelere dağıtılmasının kurumlar vergisi
açısından ne şekilde vergilendirileceği; satışın ne şekilde belgelendirileceği; satışın katma değer
vergisine (KDV) tabi olup olmayacağı, tabi olması halinde uygulanacak KDV oranı sorulmaktadır.
I- GELİR VE KURUMLAR VERGİLERİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Muafiyetler" başlıklı 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (k) bendinde; Tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana
sözleşmelerinde sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine
kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve sadece ortaklarla iş
görülmesine (Yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını kat karşılığı vererek her bir hisse için
bir iş yeri veya konut elde etmeleri ortak dışı işlem sayılmaz.) ilişkin hükümler bulunup, bu
hükümlere fiilen uyan kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim
tarihine kadaryönetim ve denetim kurullarında, söz konusu inşaat işlerini kısmen veya tamamen
üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü maddesine göre bunlarla
ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda sayılanlarla işçi ve işveren ilişkisi içinde
bulunanlara yer vermeyen ve yapı ruhsatı ile arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil
edilmiş olan yapı kooperatiflerinin kurumlar vergisinden muaf olduğu hüküm altına alınmıştır.
Buna göre yukarıda belirtilen muafiyet şartlarına uyulmuş olması halinde kurumlar
vergisinden muaf tutulacak kooperatifinize ait 23 adet işyerini kiraya vererek gelir elde etmesi
ortak dışı işlem sayılacağından bu şartların ihlal edildiği tarihten itibaren kurumlar vergisi
mükellefiyetinizin tesis edilmesi gerekmektedir.
Öte yandan, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinin birinci fıkrasında
menkul sermaye iradının tanımı yapılmış olup, ikinci fıkrasının 2 numaralı bent hükmüne göre;
iştirak hisselerinden doğan kazançlar (Limited şirket ortaklarının, iş ortaklıklarının ve
komanditerlerin kâr payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar bu zümreye dahildir.
Kooperatiflerin ortakları ile yaptıkları muamelelerden doğan kârların ortaklara kooperatifle
yaptıkları muameleler nispetinde tevzii kazanç dağıtımı sayılmaz.) menkul sermaye iradı kabul
edilmektedir.
Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinde sayılan kişi, kurum ve
kuruluşların, yine söz konusu maddelerde bentler halinde sayılan ödemeleri (avans olarak
ödenenler dâhil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir ve kurumlar
vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecbur oldukları hükme bağlanmıştır. Söz konusu
maddenin tevkifat oranları belirlenen 2009/14592 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı nın 6/a bendinde,
tam mükellef kurumlar tarafından; tam mükellef gerçek kişilere, gelir ve kurumlar vergisi mükellefi
olmayanlara ve bu vergilerden muaf olanlara dağıtılan, 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (1), (2) ve
(3) numaralı bentlerinde yazılı kâr paylarından (kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz)
tevkifat yapılacağı hükme bağlanmış olup, söz konusu tevkifat oranı %15 olarak belirlenmiştir.
Bu itibarla, kooperatifinizin tasfiyeye girmesi nedeniyle satacağı arsa ve işyerlerinden elde
ettiği kazancı ortaklara dağıtması halinde, bu ödemeler üzerinden Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü
maddesine göre gelir vergisi tevkifatı yapılması ve söz konusu tevkifatın muhtasar beyanname ile
beyan edilmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, ortaklarınız tarafından elde edilen kâr payının menkul sermaye iradı olarak
Gelir Vergisi Kanununun 22, 85 ve 86 ncı maddeleri çerçevesindedeğerlendirilmesi gerekmektedir.
II- VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
213 sayılı Vergi Usul Kanununun "İspat edici kâğıtlar" başlıklı 227 nci maddesinde "Bu
kanunda aksine hüküm olmadıkça, bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve
muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir." hükmü yer almaktadır.
Mezkûr Kanunun 229 uncu maddesinde, fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında
müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından
müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlanmıştır. Aynı Kanunun 231 inci maddesinin 5 numaralı
bendinde de, faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde
düzenleneceği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı, 232 nci
maddesinde, birinci ve ikinci sınıf tüccarlarla, kazancı basit usulde tespit edilenler ve defter tutmak
mecburiyetinde olan çiftçilerin sattıkları emtia veya yaptıkları iş için fatura vermek, satın aldıkları
emtia ve hizmetler için de fatura istemek ve almakzorunda oldukları hükümaltına alınmıştır.
Öte yandan, Vergi Usul Kanununun mükerrer 257 nci maddesinin birinci fıkrasının (2)
numaralı bendi ile Bakanlığımıza, mükelleflere, muameleleri ile ilgili tahsilat ve ödemelerini banka,
benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etmeleri
zorunluluğunu getirme ve bu zorunluluğun kapsamını ve uygulamaya ilişkin usul ve esaslarını
belirleme yetkisi verilmiştir. Bu yetkiye dayanılarak tahsilat ve ödemelerin banka, özel finans
kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsikine ilişkin açıklamalara 320, 323,
324, 332 ve 337 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile 268 Seri Nolu Gelir Vergisi
Kanunu Genel Tebliği ve 1 Sıra Nolu Vergi Usul Kanunu Sirkülerinde yer verilmiştir.
Bahse konu Genel Tebliğler ile birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit
edilenler, defter tutmak zorunda olan çiftçiler, serbest meslek erbabı ile vergiden muaf esnafın
kendi aralarında yapacakları ticari işlemleri ile nihai tüketicilerden (Türkiye'de mukim olmayan
yabancılar hariç) mal veya hizmet bedeli olarak yapacakları 5.000,00 TL. (332 Sıra No.lu Vergi Usul
Kanunu Genel Tebliği uyarınca 01/05/2004 tarihinden itibaren 8.000,00.- TL.) sını aşan tahsilat ve
ödemelerinin banka, özel finans kurumları veya posta idareleri aracı kılınarak yapılması ve bu
kurumlarca düzenlenecek belgeler ile tevsikinin zorunlu olduğu, 324 Sıra Nolu VergiUsul Kanunu
GenelTebliği ile de; işletmelerin kendi ortakları ile diğer gerçek vetüzel kişilerle olan ve herhangi
bir ticari içeriği olmayan nakit hareketlerinin de belirtilen işlem tutarını aşması halinde tevsik
kapsamında olacağı açıklamasına yer verilmiştir.
Buna göre, kooperatifiniz tarafından, tasfiyeye girilmesi nedeniyle satışa konu edilecek arsa
ve işyerleri için, satışın gerçekleştiği tarihten itibaren azamî 7 (yedi) günlük süre içerisinde fatura
düzenlenmesi gerekmektedir.
Öte yandan, arsa ve işyerlerinin satışı halinde elde edilecek kazancın ortaklara nakit olarak
dağıtılması ve işlem tutarının 8.000,00.- TL'yi aşması durumunda ise; tahsilat ve ödemelerin; banka,
özel finans kurumları veya posta idareleri aracılığıyla yapılması gerekeceği tabiidir.
III-KATMADEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun,
- 1/1 inci maddesinde; Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti
çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDV ye tabi olduğu,
- 17/4-r maddesinde; kurumların aktifinde veya belediyeler ile il özel idarelerinin
mülkiyetinde, en az iki tam yıl süreyle bulunan iştirak hisseleri ile taşınmazların satışı suretiyle
gerçekleşen devir ve teslimler ile bankalara borçlu olanların ve kefillerinin borçlarına karşılık
taşınmaz ve iştirak hisselerinin (müzayede mahallerinde yapılan satışlar dahil) bankalara devir ve
teslimlerinin vergiden istisna olduğu,
İstisna kapsamındaki kıymetlerin ticaretini yapan kurumların, bu amaçla aktiflerinde
bulundurdukları taşınmaz ve iştirak hisselerinin teslimlerinin istisna kapsamında yer almadığı;
istisna kapsamında teslim edilen kıymetlerin iktisabında yüklenilen ve teslimin yapıldığı döneme
kadar indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisinin, teslimin yapıldığı hesap dönemine
ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınacağı,
hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, tasfiyeye giren Kooperatifinizin aktifinde kayıtlı olan ancak ticareti yapılan
gayrimenkullerin satışı KDV Kanununun 17/4-r maddesinde düzenlenen istisna kapsamında yer
almadığından, bu satış işleminin genel hükümlere göre KDV ye tabi tutulması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.