Taşınmazın şuyulandırma sonucu değişiminde vergilendirme hk.

Taşınmazın şuyulandırma sonucu değişiminde
vergilendirme hk.
Sayı: 
37538499-125[5-2015-7]-53748
Tarih: 
18/08/2017
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
MALATYA VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
MÜKELLEF HİZMETLERİ GRUP MÜDÜRLÜĞÜ
 
   
Sayı : 37538499-125[5-2015-7]-53748 18.08.2017
Konu : Taşınmazın şuyulandırma sonucu  
değişiminde vergilendirme
 
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, kayıtlarınızda 2.500 m² olarak yer alan arsanın
şuyulandırılması  sonucu  2.836  m²  olduğu,  …….  Belediyesinin  şuyu  uygulaması  sonucu
parselinizdeki arsanızdan 602,52 m²'nin komşu parseldeki arsaya, bu parseldeki arsadan da 863,36
m²'nin kendi arsanıza geçtiği, üzerinde işyerlerinizin bulunduğu bu arsalar için aranızda anlaşarak
herhangi bir bedel talep etmeden tapuda devrederek söz konusu arsaları değiştirmek istediğinizi
belirterek; bu değişim işlemi nedeni ile fatura düzenlenip düzenlenmeyeceği, fatura düzenlenecekse
bedelinin ne olacağı, ilk iktisap bedeli ile beyan bedeli arasındaki fark için vergi ödenip
ödenmeyeceği ve söz konusu değişim işleminin kurumlar vergisi kanununa göre istisna olup
olmadığı hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
 
I. KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
 
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde, kurumlar vergisinin mükelleflerin
bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum
kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı
hükme bağlanmıştır.
 
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Bilanço esasında ticari kazancın tespiti" başlıklı 38 inci
maddesinin birinci fıkrasında, bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayeninhesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında
sahip veya sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen
değerlerin ise farka ilave olunacağı belirtilmiştir.
 
Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde, kurumların en
az iki tam yıl süreyle aktiflerinde yer alan taşınmazlar ve iştirak hisseleri ile aynı süreyle sahip
oldukları kurucu senetleri, intifa senetleri ve rüçhan haklarının satışından doğan kazançların %75
lik kısmının kurumlar vergisinden müstesna olduğu belirtilmektedir.
 
Anılan bentte, bu istisnanın satışın yapıldığı dönemde uygulanacağı ve satış kazancının
istisnadan yararlanan kısmının satışın yapıldığı yılı izleyen beşinci yılın sonuna kadar pasifte özel
bir fon hesabında tutulmasının ve satış bedelinin satışın yapıldığı yılı izleyen ikinci takvim yılının
sonuna kadar tahsil edilmesinin şart olduğu, bu sürede tahsil edilmeyen satış bedeline isabet eden
istisna nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergilerin ziyaa uğramış sayılacağı, aynı şekilde
istisna edilen kazançtan beş yıl içinde sermayeye ilave dışında herhangi bir şekilde başka bir
hesaba nakledilen veya işletmeden çekilen kısmına uygulanan istisna dolayısıyla zamanında
tahakkuk ettirilmeyen vergilerin de ziyaa uğramış sayılacağı, menkul kıymet veya taşınmaz ticareti
ve kiralanmasıyla uğraşan kurumların bu amaçla ellerinde bulundurdukları değerlerin satışından
elde ettikleri kazançların istisna kapsamı dışında olduğu hükme bağlanmıştır.
 
1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "5.6." bölümünde istisnanın uygulanmasına
yönelik ayrıntılı açıklamalar yapılmış olup, Tebliğin, "5.6.2.4.1 Taşınmazlar ile iştirak hisselerinin
para karşılığı olmaksızın devir ve temliki, trampası ve kamulaştırılması" başlıklı bölümünde,
 
"İstisna uygulanabilmesi için taşınmazlar ile iştirak hisselerinin satılması ve bu işlemden bir
kazanç elde edilerek, satan kurumun mali yapısında bir iyileşmenin olması gerekmektedir. Bu
nedenle, söz konusu aktif kalemlerin para karşılığı olmaksızın devir ve temliki, trampası gibi
işlemler istisna kapsamına girmemektedir.
 
Kat karşılığında arsa devrinde olduğu gibi, bir mal veya hakkın başka bir mal veya hak ile
değiştirilmesini ifade eden trampa işlemlerinde de söz konusu istisna hükmü uygulanmayacaktır. 
Bu tür kıymetlerin mevcut borçlar karşılığında rızaen veya icra yoluyla devredilmesi işlemleri
ile kamulaştırma işlemleri ise kurumların finansman olanaklarını artıracağından istisna uygulaması
kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
 
…"
 
açıklamalarına yer verilmiştir.
 
Öte yandan, Medeni Kanunun 705 inci maddesinde; "Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması,
tescille olur.
 
Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer
hallerde mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri
yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır." denilmiştir.
 
Yukarıdaki hüküm ve açıklamalara göre; taşınmazınızın şuyulandırmaya bağlı olarak başka
taşınmazlarla değişimi işleminin elden çıkarma olarak değerlendirilmesi ve söz konusu işlem
dolayısıyla elden çıkarılan taşınmazların emsal bedeli ile aktifinizde kayıtlı maliyet bedeli arasındaki
farkın tamamının takas işlemi tarihi itibariyle kurum kazancının tespitinde dikkate alınması
gerekmektedir. Öte yandan, bu kazancınızın Kurumlar Vergisi Kanununun 5 inci maddesinin birinci
fıkrasının (e) bendinde düzenlenen istisna uygulamasına konu edilemeyeceği tabiidir.
 II. VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN
 
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesinde, "Bu kanunda aksine hüküm olmadıkça
bu kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların
tevsiki mecburidir…" hükmü yer almaktadır.
 
Aynı Kanunun 229 uncu maddesinde, fatura, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında
müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından
müşteriye verilen ticari vesika olarak tanımlanmıştır. Kanunun 231 inci maddesinin 5 numaralı
bendinde de, faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren yedi gün içinde
düzenleneceği, bu süre içerisinde düzenlenmemiş olan faturaların hiç düzenlenmemiş sayılacağı,
232 nci maddesinde ise, birinci ve ikinci sınıf tüccarlarla kazancı basit usulde tespit edilenler ve
defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura
vermek, satın aldıkları emtia ve hizmetler içinde fatura istemek ve almak zorunda oldukları hükme
bağlanmıştır.
 
Mezkur Kanunun 267 nci maddesinin birinci fıkrasında emsal bedel, "Gerçek bedeli olmayan
veya bilinmeyen veyahut doğru olarak tespit edilemeyen bir malın, değerleme gününde satılması
halinde emsaline nazaran haiz olacağı değerdir." şeklinde tanımlanmıştır.
 
Buna göre,
 
- Bedelsiz olarak takas edilen arsadan kayıtlarınızda bulunan ve teslim ettiğiniz kısım için
tarafınızca teslim tarihinden itibaren 7 gün içinde emsal bedel üzerinden fatura düzenlenmesi,
 
- Devraldığınız kısım için ise, teslim eden tarafın mükellef olması durumunda teslim tarihindenitibaren 7 gün içinde emsal bedel üzerinden tarafınıza fatura düzenlenmesi,
 
- Teslim eden tarafın mükellefiyetinin bulunmaması durumunda da emsal bedel üzerinden
tarafınızca teslim eden taraf adına gider pusulası düzenlenmesi gerekmektedir.
 
Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
 
 
(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge
geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla
vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi
hesaplanmayacaktır.