Taşınmazların emlak vergisi bildiriminde arsa olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği hk.
Taşınmazların Emlak Vergisi Bildiriminde Arsa Olarak
Nitelendirilip Nitelendirilemeyeceği Hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.20.15.01-175-33057
Tarih:
19/04/2017
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
DENİZLİ VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)
Sayı : 51421814-175-33057 19.04.2017
Konu : Taşınmazların emlak vergisi
bildiriminde arsa olarak nitelendirilip
nitelendirilemeyeceği hk.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, 2014 yılı Aralık ayında şirketiniz uhdesine geçen
taşınmazların yeni maliki olarak 1319 sayılı Kanunun 33 üncü maddesi doğrultusunda şirketiniz
tarafından 2015 yılı emlak vergisi bildiriminde bulunulduğu ve bu taşınmazların emlak vergisi
tahakkuklarının … Belediyesince yapıldığı belirtilerek, söz konusu taşınmazların tapudaki vasfının
arazi olması nedeniyle, araziye ait oran üzerinden vergilendirilip vergilendirilemeyecekleri
hususunun bildirilmesi istenilmektedir.
Bilindiği üzere, 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununun 12 nci maddesinde, "Türkiye sınırları içinde
bulunan arazi ve arsalar bu Kanun hükümlerine göre Arazi Vergisine tabidir.
Belediye sınırları içinde Belediyece parsellenmiş arazi arsa sayılır.
Belediye sınırları içinde veya dışında bulunan parsellenmemiş araziden hangilerinin bu kanuna göre
arsa sayılacağı Bakanlar Kurulu Kararı ile belli edilir.
Aksine hüküm olmadıkça bu Kanunun diğer maddelerinde yer alan arazi tabiri arsaları da kapsar."
hükmü yer almaktadır.
Bu hükme istinaden hazırlanan 28/02/1983 tarihli ve 83/6122 Bakanlar Kurulu Kararı eki "Arsa
Sayılacak Parsellenmemiş Arazi Hakkında Karar"ın 1 nci maddesinde,
"a) Belediye ve mücavir alan sınırları içinde imar planı ile iskân sahası olarak ayrılmış yerlerde
bulunan,
b) Belediye ve mücavir alan sınırları içinde bulunup da bu imar planı ile iskân sahası olarak
ayrılmamış olmakla beraber fiilen meskûn halde bulunan ve belediye hizmetlerinden faydalanmakta
olan yerler arasında kalan,
parsellenmemiş arazi ve arazi parçaları arsa sayılır.
Ancak, bu yerlerdeki arazi ve arazi parçaları zirai faaliyette kullanıldıkları takdirde arsa sayılmaz.
c) Belediye ve mücavir alan sınırları dışında olup da konut, turistik veya sinai tesis yapılmak
amacıyla, her ne şekilde olursa olsun parsellenen ve tapuya bu yola şerh verilen arazi ve arazi
parçaları,
d) Belediye ve mücavir alan sınırları dışında olup da deniz, nehir, göl ve ulaşım yolları kenarında
veya civarında bulunması veya sınai veya turistik önemi yahut hızlı şehirleşme faaliyetleri
dolayısıyle ve İmar ve İskân Bakanlığının önerisi üzerine Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen
alanların sınırları içinde, imar planı ile iskân sahası olarak ayrılan yerlerdeki arazi ve arazi
parçaları,
arsa sayılır." denilmektedir.
16 seri no.lu Emlak Vergisi Genel Tebliğinde, anılan Kararın uygulanmasında dikkate alınacak usul
ve esaslar açıklanmış bulunmaktadır.
Öte yandan, 1319 sayılı Kanunun 33 üncü maddesinde "Vergi Değerini Tadil Eden Sebepler"
fıkralar halinde belirtilmiş olup, aynı Kanunun 23 üncü maddesinde de, bu Kanunun 33 üncü
maddesinde (8 numaralı fıkra hariç) yazılı vergi değerini tadil eden nedenlerin bulunması halinde
(geçici ve daimi muafiyetten faydalanılması hali dahil) emlâk vergisi bildirimi verilmesinin zorunlu
olduğu hükme bağlanmıştır.
Yukarıdaki hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, anılan Kararın 1 inci maddesinin (a) ve (b)
fıkralarına göre, belediye ve mücavir alan sınırları içinde, imar planı ile iskan sahası olarak ayrılmış
yerlerde bulunan veya imar planı ile iskan sahası olarak ayrılmamış olmakla beraber fiilen meskun
halde bulunan ve belediye hizmetlerinden faydalanmakta olan yerler arasında kalan parsellenmemiş
arazi ve arazi parçalarının arsa sayılması, ancak bu yerlerdeki arazi ve arazi parçalarının zirai
faaliyette kullanılmaları halinde arsa sayılmayarak araziye ait oran üzerinden vergilendirilmeleri
gerekmektedir.
Aynı maddenin (c) fıkrasına göre, belediye ve mücavir alan sınırları dışında bulunan ve konut,
turistik veya sınai tesis yapılmak amacıyla her ne şekilde olursa olsun parsellenen ve tapuya bu
yolda şerh verilen arazi ve arazi parçalarının arsa sayılarak; (d) fıkrasına göre ise belediye ve
mücavir alan sınırları dışında olup da deniz, nehir, göl ve ulaşım yolları kenarında veya civarında
bulunması veya sınai veya turistik önemi yahut hızlı şehirleşme faaliyetleri dolayısıyla ve Çevre ve
Şehircilik Bakanlığının önerisi üzerine Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen alanların sınırları
içinde, imar plânı ile iskan sahası olarak ayrılan yerlerdeki arazi ve arazi parçalarının da arsa
sayılarak arsaya ait oran üzerinden vergilendirilmeleri gerekmektedir.
Ancak 6360 sayılı Kanunun 6 ncı maddesiyle değişen 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanununun
5 inci maddesi ile büyükşehir belediyelerinin sınırlarının il mülki sınırları, ilçe belediyelerinin
sınırlarının ise bu ilçelerin mülki sınırları olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu itibarla, söz konusu
düzenlemeden sonra büyükşehir ve ilçe belediyelerinin mücavir alanından söz etmek mümkün
olamayacaktır.
Buna göre, şirketinizin malik olduğu taşınmazların, 83/6122 Bakanlar Kurulu Kararı eki "Arsa
Sayılacak Parsellenmemiş Arazi Hakkında Karar"ın 1 nci maddesinin (a) ve (b) fıkralarına göre,
belediye ve mücavir alan sınırları içinde, imar planı ile iskan sahası olarak ayrılmış yerlerde
bulunmaları veya imar planı ile iskan sahası olarak ayrılmamış olmakla beraber fiilen meskun halde
bulunan ve belediye hizmetlerinden faydalanmakta olan yerler arasında kalan parsellenmemiş arazi
ve arazi parçaları olmaları durumunda, arsa sayılarak arsaya ait oran üzerinde vergilendirilmeleri
gerekmektedir. Öte yandan, söz konusu taşınmazların anılan Kararda aranılan niteliklere sahip
olmamaları durumunda, arsa sayılmayarak araziye ait oran üzerinden vergilendirilecekleri tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.