Teminat mektubu giderlerinin peşin ödenmesi halinde tek seferde gider yazılamayacağı hk.
Özelge: Teminat mektubu giderlerinin peşin ödenmesi
halinde tek seferde gider yazılamayacağı hk.
Sayı:
B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-2309
Tarih:
26/07/2012
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü
Sayı : B.07.1.GİB.4.34.19.02-019.01-2309 26/07/2012
Konu : Teminat mektubu giderlerinin peşin ödenmesi halinde tek
seferde gider yazılamayacağı.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda, Şirketinizin ticari faaliyetleri kapsamında bir yıl
vadeli teminat mektubu aldığını ve söz konusu teminat mektubunun alındığı tarih itibarıyla yıllık
komisyon bedelinin hesaplanarak tek seferde peşin olarak ödendiğini belirtilerek, peşin ödenen
komisyon bedelinin tek seferde gider olarak yazılıp yazılamayacağı hususundaki Başkanlığımız
görüşü sorulmaktadır.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinde; kurumlar vergisinin,
mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı,
safi kurum kazancının tespitinde 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki
hükümlerinin uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
Gelir Vergisi Kanununun "Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti" başlıklı 38 inci
maddesinde ise; bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsdeki öz sermayenin hesap dönemi
sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya
sahiplerce işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin
ise farka ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun
değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hükme
bağlanmıştır. Anılan Kanunun 40 ıncı maddesinde de; safi kazancın tespit edilmesinde indirilecek
giderler sayılmıştır.
Ticari kazancın tespitinde "tahakkuk esası ilkesi" ve "dönemsellik ilkesi" olmak üzere iki
temel ilke geçerlidir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibarıyla
kesinleşmiş olması yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra miktarının
ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir.
Dönemsellik ilkesinde ise, bu gelir veya giderin ilgili olduğu döneme intikalinin sağlanmasıdır.
Ayrıca "Dönemsellik" kavramı gereği işletmeler, gelir ve giderlerini tahakkuk esasına göre
muhasebeleştirmek, hasılat, gelir ve karlarını aynı döneme ait maliyet, gider ve zararlarla
karşılaştırmak durumundadırlar.
Bu hüküm ve açıklamalar çerçevesinde, şirketinizin ticari faaliyetleri kapsamında alınan bir
yıl vadeli teminat mektubu için ödenen komisyon bedelinin ticari kazancın elde edilmesi ve idame
ettirilmesi için yapılan genel gider kapsamında değerlendirilmesi ve söz konusu komisyon bedeli tek
seferde peşin olarak ödendiği tarihte tahakkuk ettiğinden bu yılın kurum kazancının tespitinde
mukayyet değerleri üzerinden gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise
bu özelge geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz
dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi
için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.