Temlik Alınan Alacağın Vergilendirilmesi hk.

Temlik Alınan Alacağın Vergilendirilmesi hk.

 Sayı:38418978-125[6]-756666

 Tarih:25/12/2024

 T.C.

 GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 Ankara Defterdarlığı

 Gelir Kanunları Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü

 Sayı : E-38418978-125[6-24/1]-….

 Konu : Temlik Alınan Alacağın Vergilendirilmesi

İlgi : ….

 İlgide kayıtlı özelge talep formu ve eklerinden;

 25.12.2024- Şirketinizin 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında … bölgesinin yönetimi

 ve işletmesinden sorumlu yönetici şirket olarak kurulduğu, bu bölgede yer alacak binaların

 yapımına yönelik …. ile Şirketiniz arasında …. tarihinde 30 yıl süreli İrtifak Hakkı Sözleşmesi

 imzalandığı ve Şirketiniz adına …. yönetimi tarafından …. tarihinde …. planlanan ofis inşaatlarının

 yapılacağı taşınmaz üzerinde 49 yıllığına üst hakkı tesis edildiği,- Yapılması planlanan ofis inşaatları için ihaleye çıkıldığı ve ihale sonucunda …. ile …. tarihli İş

 Birliği Protokolü imzalandığı,- … inşaatların finansmanı için …. kredi kullandığı ve bu kredi borçlarının ödenmesine yönelik ….

 tarihinde banka ile temlik sözleşmesi imzaladığı,- Bu sözleşmeye göre, …. Şirketiniz ile imzalamış olduğu İş Birliği Protokolü çerçevesinde doğmuş

 ve doğacak asli ve feri alacaklarının ….USD'ye kadar olan kısmını kredi borçlarının karşılığı olarak

 bankaya temlik ettiği ve söz konusu temlikin de aynı tarihte Şirketiniz tarafından kabul edildiği,- İş Birliği Protokolüne dayanılarak, …. tarihinde ….. ve Şirketiniz arasında inşaatı tamamlanacak

 taşınmazların kira gelirlerinin … yıllığına paylaşılmasını içeren …. de imzalandığı ve bu sözleşme

 içeriğinin kira gelirlerinin Şirketiniz adına ….açılacak hesapta toplanması ve …. payına düşen kısım

 ile sınırlı olmak kaydıyla, çekilen kredi tutarı kapandıktan sonra paylaşıma gidilmesinin

 düzenlenmesinin üzerine Şirketiniz tarafından …. lehine …. kredi borçlarının teminatı olarak ipotek

 tesis edilmiş olduğu ve sözleşme kaynaklı olarak Şirketinizin …. USD borcu bulunduğu,- ….kredi borçlarını ödememesi üzerine bankanın, Şirketiniz ve ….'ye karşı ipoteğin paraya

 çevrilmesi yoluyla takibe geçmesi üzerine, anılan takibin kesinleştiği ve satış talebinde

 bulunulduğu,- … ise Şirketiniz ve …. karşı ipoteğin iptali davası açtığı, Mahkeme tarafından satış işlemlerinin ve

 ortak hesapta toplanan kira gelirlerinden ödeme yapılmasının tedbiren durdurulmasına karar

 verildiği ve …. tarihli karar ile tesis edilen ipotek kaydının iptaline hükmedildiği,- Halihazırda istinaf incelemesinde bulunan davada, mahkeme tarafından verilen tedbir kararı

nedeniyle kira bedelleri olarak yatan paranın …. aktarımının ancak ….tedbir talebinden vazgeçmesi

 ile mümkün olabileceği,- Söz konusu hukuki ihtilaflar neticesinde, … ve Şirketiniz arasında ….kaynaklı olarak ….. olan

 borcunuza karşılık yine … alacaklı konuma gelinmesi suretiyle adı geçen şirkete borcunuzun

 kapatılması amacıyla …, yaklaşık …. alacağını ve buna bağlı teminatlarını taraflarına … bedel

 karşılığında temlik edeceğini içeren bir …. imzalandığı,- Şirketinizin bu bedelin yaklaşık …., konulan tedbir nedeniyle icra dosyasında biriken kira temlik

 bedellerinin serbest bırakılması suretiyle ödeyeceği

 belirtilerek;- Şirketinizin …. bedel karşılığında, …. olan muaccel hale gelmiş ancak … tarafından tahsile dair

 sonuç alınamamış olan ve tarafınızca da tahsil edilmesi mümkün olmayan yaklaşık … alacağının

 temlik alınmasında Şirketiniz açısından vergi mevzuatı bakımından bir gelirin doğup doğmadığı,- Gelirin doğmuş kabul edilmesi halinde tutarının ne olacağı ve bu şekilde taraf olunan alacaklar

 bakımından değersiz alacak veya şüpheli alacak hükümlerine göre işlem yapılıp yapılmayacağı,- Bu kapsamda temlik alınacak alacaklar için temlik harcı, dava ve/veya icra takibi tesis edilmesi

 halinde 4691 sayılı Kanun ve ilgili mevzuat uyarınca harç muafiyetinden Şirketinizce yararlanılıp

 yararlanılamayacağı

 hususlarında görüşümüzün talep edildiği anlaşılmaktadır.

 KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN:

 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 6 ncı maddesinin birinci fıkrasıyla kurumlar vergisinin,

 mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı;

 ikinci fıkrasıyla da safî kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticarî kazanç

 hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.

 Gelir Vergisi Kanununun "Bilanço Esasında Ticari Kazancın Tespiti" başlıklı 38 inci maddesinde ise;

 bilanço esasına göre ticari kazancın, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve

 başındaki değerleri arasındaki müspet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce,

 işletmeye ilave olunan değerlerin bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka

 ilave olunacağı, ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanununun

 değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41 inci maddeleri hükümlerine uyulacağı hüküm

 altına alınmıştır.

 Ticari kazancın tespitinde "tahakkuk esası ilkesi" ile "dönemsellik ilkesi" olmak üzere iki temel ilke

 geçerlidir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmiş

 olması, dolayısıyla geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra,

 miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş

 olması gereklidir. Bu esas dikkate alındığında, bir gelir veya gider unsurunun özel bir düzenleme

 bulunmadığı sürece, mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönemin kazancının tespitinde

 dikkate alınması gerekmektedir. "Dönemsellik" kavramı gereği işletmeler, gelir ve giderlerini

 tahakkuk esasına göre muhasebeleştirmek, hasılat, gelir ve karlarını aynı döneme ait maliyet, gider

 ve zararlarla karşılaştırmak durumundadırlar. Bu ilke uyarınca, gelir ve giderlerin ilgili oldukları

 dönemde kaydedilmesi gerekir.

 Bu hüküm ve açıklamalara göre, tahakkuk etmiş bir gelirden söz edilebilmesi için gelirin mahiyet ve

 tutar itibarıyla kesinleşmesi ile işlemden kaynaklanan alacağın da ödeme şartlarının belirlenmiş

olması gerekmektedir.

 Buna göre, somut durumda, söz konusu hukuki ihtilaflar nedeniyle Şirketiniz ile …. arasında ….

 tarihinde bir … imzalandığı ve …. şartların vuku bulması halinde, ….'ye kullandırdığı krediden

 kaynaklı olup, tahsil edemediği/edemeyeceğini değerlendirdiği asli ve fer'i alacaklar toplamı

 üzerinden yaklaşık …. alacağını ve buna bağlı teminatlarını, Şirketinize …. bedel karşılığında temlik

 edeceği ve …. mükellefiyetinin re'sen terk durumda olduğu hususları dikkate alındığında, bu

 durumda tahakkuk etmiş bir gelirden söz edilemeyeceğinden, temlik tutarı ile yapılan ödeme

 arasındaki fark tutarın kurum kazancınızın tespitinde gelir olarak dikkate alınması söz konusu

 olmayacaktır.

 Diğer taraftan, tahsil edilen kira tutarları ile izleyen dönemlerde …. bedelle temlik alınan

 alacağınızı aşan bir tutarda tahsilat yapılması durumunda aşan tutarların ilgili dönemlerde kurum

 kazancınıza dahil edilmesi gerektiği ise tabiidir.

 HARÇLAR KANUNU YÖNÜNDEN:

 492 sayılı Harçlar Kanununun 2 nci maddesinde, yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı

 tarifede yazılı olanların yargı harçlarına tabi olduğu; 11 inci maddesinde, genel olarak yargı

 harçlarını davayı açan veya harca mevzu olan işlemin yapılmasını isteyen kişilerin ödemekle

 mükellef olduğu; 123 üncü maddesinin birinci fıkrasında ise özel kanunlarla harçtan muaf tutulan

 kişilerle, istisna edilen işlemlerden harç alınmayacağı hüküm altına alınmıştır.

 Öte yandan, 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanununun 3 üncü maddesinin birinci

 fıkrasının (k) bendinde, "Yönetici Şirket"in, bu Kanuna uygun ve anonim şirket olarak kurulan,

 bölgenin yönetimi ve işletmesinden sorumlu şirketi ifade ettiği; 8 inci maddesinin üçüncü

 fıkrasında, yönetici şirketin bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak düzenlenen kâğıtlar yönünden

 damga vergisinden, yapılan işlemler bakımından harçlardan muaf olduğu hüküm altına alınmış

 olup, bu Kanunun uygulanması dışında yapılan işlemler bakımından yönetici şirketin harç muafiyeti

 bulunmamaktadır.

 Buna göre, başvurunuza konu bankadan temlik alınan alacaklarla ilgili olarak şirketinizce dava

 açılması veya icra takibi yapılması gibi yargı işlemleri, yönetici şirketin 4691 sayılı Kanunun

 uygulanmasıyla ilgili işlemleri kapsamında değerlendirilemeyeceğinden, bu işlemlere ilişkin olarak

 4691 sayılı Kanunun 8 inci maddesinde yer alan harç muafiyetinden yararlanmanız mümkün

 değildir.

 Bilgi edinilmesini rica ederim.