Ticari işletmenin aktifine kayıtlı taşıta ait olan; amortisman gideri, kasko gideri, aracın alımında kullanılan kredi faiz gideri, tescil dosyası bede

Özelge: Ticari işletmenin aktifine kayıtlı taşıta ait olan;
amortisman gideri, kasko gideri, aracın alımında kullanılan
kredi faiz gideri, tescil dosyası bedeli, araca ait motorlu
taşıtlar ve taşıt alım vergisi ile işletmeye ait çevre temizlik
vergisinin
Sayı: 
B.07.0.GEL.0.40/4040-22/42220
Tarih: 
09/09/2004
 
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
Gelirler Genel Müdürlüğü
SAYI   : B.07.0.GEL.0.40/4040-22
KONU:                                                             09.09.2004-42220 
..................... VALİLİĞİ
(Defterdarlık: Gelir Müdürlüğüne)
İLGİ    : .................tarih ve..................... sayılı yazınız.
Yazınızda, İliniz ................ Vergi Dairesinin ticari kazançtan mükellefi .................'un ticari
işletmesinin aktifine kayıtlı Ford Ranger marka 4x2 çift kabin Pick-up taşıta ait olan; amortisman
gideri, kasko gideri, aracın alımında kullanılan kredi faiz gideri, tescil dosyası bedeli, araca ait
motorlu taşıtlar ve taşıt alım vergisi ile işletmeye ait çevre temizlik vergisinin yıllık gelirin
tespitinde indirim olarak dikkate alınıp alınamayacağı sorulmaktadır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 'İndirilecek Giderler' başlıklı 40 ıncı maddesinin 5 numaralı
bendinde, "Kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri"
hükmü; 7 numaralı bendinde de, Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ayrılan amortismanların
ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği hükmü yer almaktadır.
Bu hükümlere göre, taşıtın ticari işletmeye dahil olması ve işte. kullanması şartıyla, taşıta ait kasko
bedeli, kredi faizi ve kist dönem amortisman bedelinin gelir vergisi matrahının tespitinde gider
olarak hasılattan indirilmesi mümkün bulunmaktadır.
Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin iktisabında kullanılan krediler nedeniyle ödenen faizlerin
iktisadi kıymetin maliyet bedeline eklenecek doğrudan gider yazılacak kısmının tespitinde
değerleme hükümlerinin uygulanması ile ilgili olarak 163 Sıra No lu Vergi Usul Kanunu Genel
Tebliğine göre yatırımların finansmanında kullanılan kredilerle ilgili faizlerden kuruluş dönemine
ait, olanların sabit kıymetle birlikte amortisman yoluyla itfa edilmek üzere yatırım maliyetine
eklenmesi gerekmekte; işletme dönemine ait olanların ise, ilgili bulundukları yıllarda doğrudan
gider yazılması ya da maliyete intikal ettirilmek suretiyle amortismana tabi tutulması mümkün
bulunmaktadır. Anılan Tebliğe göre mükelleflerin yatırım döneminde ödedikleri faizleri ilgili iktisadi
kıymetin maliyet bedeline eklemelerinin zorunlu olduğu, işletme döneminde ödedikleri faizleri ise
maliyet bedeline eklemek veya doğrudan gider yazmak hususunda serbest oldukları bildirilmiştir.
Maliyet bedeline eklenmesi zorunlu olan kısmın tespitinde, iktisadi kıymetin iktisap tarihinden
(yatırımlarda aktife alındıkları tarihten) hesap dönemi sonuna kadar yani bilanço gününe kadargeçen süre esas alınmalıdır.
Bu itibarla banka kredisi kullanılarak iktisap edilen taşıta ait kredi faizlerinden taşıtın aktife girdiği
tarihten hesap dönemi sonuna kadar olanların taşıtın maliyetine eklenmesi zorunludur.
Aktifleştirildikleri hesap döneminden sonra tahakkuk eden kredi faizlerinin maliyete intikal
ettirilmesi suretiyle amortismana tabi tutulması veya doğrudan gider olarak da muhasebe
kayıtlarına intikal ettirilmesi mümkün bulunmaktadır.
Ancak, mükellefin taşıtla ilgili kredi faizlerinin ilgili bulundukları yılda doğrudan gider mi
yazacakları yoksa amortismana mı tabi tutacakları hususundaki tercihlerini başlangıçta yapmaları
gerekmektedir. Önce gider yazma yolunun seçilmesi halinde daha sonraki yıllarda bu tür giderlerin
sabit kıymetin maliyetine eklenerek amortisman yoluyla itfa edilmesi veya daha önce amortisman
ayırmaya başlayıp sonra gider yazma yoluna gidilmesine kanunen imkan bulunmamaktadır.
Vergi Usul Kanununun 'Gayrimenkullerin Maliyet Bedeline Giren Giderler' başlıklı 270 inci
maddesinin son fıkrasında özel tüketim vergilerinin (5035 sayılı Kanunun 48/c maddesiyle
değişmeden önce taşıt alım vergilerinin) maliyet bedeline dahil etmek veya genel giderler arasında
göstermek bakımından mükelleflerin seçimlik hakka sahip oldukları hükme bağlanmıştır.
Buna göre, aracın alımında ödenen özel tüketim vergisinin (taşıt alım vergisinin) aracın maliyetine
eklenmesi veya doğrudan genel giderler arasında yer alması mümkün bulunmaktadır.
5035 sayılı Kanunun 21 inci maddesi ile değişik 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun
'Tanımlar' başlıklı 2 nci maddesinin 7 nci bendinde; "Arazi Taşıtı: Karayollarında yolcu ve yük
taşıyabilecek şekilde imal edilmiş olmakla beraber bütün tekerlekleri motordan güç alan veya
alabilen motorlu araçtır.", 10 uncu bendinde ise "Kamyonet: îzin verilen azami yüklü ağırlığı 3,5
tonu geçmeyen ve yük taşımak için imal edilmiş motorlu araçtır." şeklinde tanımlanmıştır.
Anılan Kanunun 6 nci maddesinde ise, (I) sayılı tarifede yazılı taşıtlar dışında kalan motorlu kara
taşıtlarının (II) sayılı tarifeye göre vergilendirileceği hükme bağlanmıştır.
Yukarıda yer alan hükümlere göre, yazınıza konu taşıtın yük ve yolcu taşıyabilen iki sıralı oturma
yeri (çift kabin) bulunan ve arazi vitesi olmayan bir taşıt olması ve bütün tekerlekleri motordan güç
alan veya alabilen (4x4) arazi taşıtı niteliğine sahip bulunmaması nedeniyle, söz konusu taşıtın 197
sayılı Kanunun (II) sayılı tarifesine göre vergilendirilmesi gerekmektedir.
197 sayılı Kanunun 'Gider Kaydedilmeme Hali' başlıklı 14 üncü maddesine "(3088 sayılı Kanunun
9'uncu maddesiyle değişen madde) Bu Kanuna bağlı (I), (III) ve (IV) sayılı tarifelerde yer alan
taşıtlardan (Ticari maksatla kullanılan uçak ve helikopterler ile taşıt kiralama faaliyeti ile uğraşan
işletmelerin bu amaçla kiraya verdikleri taşıtlar hariç) alınan vergi ve cezalar ile gecikme zamları
gelir ve kurumlar vergilerinin matrahlarının tespitinde gider olarak kabul edilmez" hükmü (II) sayılı
tarifeye göre vergilendirilen taşıtları kapsamadığından, yazınıza konu taşıta ait motorlu taşıtlar
vergisi gider olarak kabul edilebilecektir.
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununa eklenen mükerrer 44 üncü madde ile yürürlüğe giren Çevre
Temizlik Vergisinin mükellefi, söz konusu vergiye konu konut, işyeri ve diğer şekillerde. kullanılan
binaları kullananlardır. Dolayısıyla, sahibi bulundukları veya kiraladıkları(kiracı sıfatıyla)
işyerlerinde ticari faaliyetlerini idame ettiren ticaret erbabının söz konusu işyerleri için ödedikleri
çevre temizlik vergilerini safı kazancın tespit edilmesinde gider olarak indirmeleri mümkün
bulunmaktadır.
Bilgi edinilmesini ve gereğini rica ederim.