Tür değişikliği yaparak A.Ş.ye dönüşen LTD.nin akti nde yer alan arsa ve fabrika binasının, kayıtlı değeri ile gerçeğe uygun değeri arasındaki farkın bilançoda ilgili hesaplara kaydedilmesi.

T.C.

 GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

 İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

 Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğü

 Sayı :11395140-105[262-2012/VUK-1- . . .]-1505 17/09/2013

 Konu :Tür değişikliği yaparak A.Ş.ye dönüşen

 LTD.nin akti nde yer alan arsa ve fabrika

 binasının, kayıtlı değeri ile gerçeğe uygun

 değeri arasındaki farkın bilançoda ilgili

 hesaplara kaydedilmesi.

            İlgide kayıtlı özelge talep formunda, kurumunuzun tür değişikliği yaparak limited şirketten anonim şirkete

 dönüşmek istediğini, bu kapsamda 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca işletme akti nde kayıtlı arsa ve fabrika

 binasının gerçeğe uygun değerinin tespit edilmesinin istenildiği ve yapılan değerleme sonucunda kayıtlı değer ile gerçeğe

 uygun değer arasında fark oluştuğunu, söz konusu farkın aktifte ilgili hesabın altında "gerçeğe uygun değer farkı", pasifte

 ise sermaye hesabının altında "fon hesabı"na kaydetmek suretiyle bilançonun oluşturulacağı belirtilerek; Kurumlar

 Vergisi Kanununun 19 uncu maddesine göre nevi değiştirmek suretiyle vergisiz devrin yapılıp yapılamayacağı, oluşan

 değer farkının kurumlar vergisi karşısındaki durumu ve değerleme nedeniyle bütün halinde devrin ihlal edilip edilmediği

 hususunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.

            I) KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN

            5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Devir, bölünme ve hisse değişimi" başlıklı 19 uncu maddesinde, "(1) Bu

 Kanunun uygulanmasında aşağıdaki şartlar dahilinde gerçekleşen birleşmeler devir hükmündedir:

            a) Birleşme sonucunda in sah eden kurum ile birleşilen kurumun kanuni veya iş merkezlerinin Türkiye'de

 bulunması.

            b) Münfesih kurumun devir tarihindeki bilanço değerlerinin, birleşilen kurum tarafından bir bütün halinde

 devralınması ve aynen bilançosuna geçirilmesi.

            (2) Kurumların yukarıdaki şartlar dahilinde tür değiştirmeleri de devir hükmündedir .

            ... " hükmüne yer verilmiştir.

            Kurumlar Vergisi Kanununun "Devir, bölünme ve hisse değişimi hallerinde vergilendirme" başlıklı 20 nci

 maddesinde; "(1) Devirlerde, aşağıdaki şartlara uyulduğu takdirde, münfesih kurumun sadece devir tarihine kadar elde

 ettiği kazançlar vergilendirilir; birleşmeden doğan karlar ise hesaplanmaz ve vergilendirilmez:

            a) Şirket yetkili kurulunun devre ilişkin kararının Ticaret Sicilinde tescil edildiği tarih, devir tarihidir. Münfesih

 kurum ile birleşilen kurum;

            1) Devir tarihi itibarıyla hazırlayacakları ve müştereken imzalayacakları münfesih kuruma ait kurumlar vergisi

 beyannamesi ile,

2) Devir işleminin hesap döneminin kapandığı aydan kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ayın sonuna kadar

 geçen süre içerisinde yapılması halinde, münfesih kurumun önceki hesap dönemine ilişkin olarak hazırlayacakları ve

 müştereken imzalayacakları münfesih kuruma ait kurumlar vergisi beyannamesini, birleşmenin Ticaret Sicili Gazetesinde

 ilan edildiği tarihten itibaren otuz gün içinde münfesih kurumun bağlı bulunduğu vergi dairesine verirler.

             b) Birleşilen kurum, münfesih kurumun tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarını ödeyeceğini ve diğer ödevlerini

 yerine getireceğini münfesih kurumun birleşme sebebiyle verilecek olan kurumlar vergisi beyannamesinin ekinde

 vereceği bir taahhütname ile taahhüt eder. Mahallin en büyük mal memuru, bu hususta birleşilen kurumdan ayrıca

 teminat isteyebilir.

            ... " hükümlerine yer verilmiştir.

            1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "19." ve "20." numaralı bölümlerinde konu ile ilgili ayrıntılı

 açıklamalara yer verilmiştir.

            Bu çerçevede; mükellef kurumun devir tarihindeki bilanço değerlerinin, nev'i değişikliği suretiyle kurulacak anonim

 şirket tarafından bir bütün halinde devralınması ve aynen bilançosuna geçirilmesi kaydıyla söz konusu devir işlemi 5520

 sayılı Kanunun 19 uncu maddesi kapsamında gerçekleştirilen bir devir işlemi olarak kabul edilecektir.

            Öte yandan, söz konusu nev'i değişikliğinde, 5520 sayılı Kanunun 20 nci maddesinde belirtilen şartlara uyulduğu

 takdirde devir nedeniyle doğan karlar hesaplanmayacak ve vergilendirilmeyecektir.

            Buna göre, devir sonucunda kurulacak şirketin, mükellef kurumdan devraldığı varlıkların, devir tarihindeki kayıtlı

 değerleri üzerinden devralınması ve aynen bilançosuna geçirilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde Kurumlar Vergisi

 Kanununun 19 uncu maddesindeki şartlar dahilinde gerçekleştirilmeyen tür değişikliği devir sayılmayacak, yapılan işlem

 birleşme hükümleri çerçevesinde değerlendirilerek tür değiştirme tarihindeki bilançoya göre hesaplanan özsermaye ile

 cari değerler üzerinden yeniden düzenlenen bilançonun özsermayesi arasındaki fark birleşme karı olarak kurumlar

 vergisine tabi olacaktır.

 II) VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN

            213 sayılı Vergi Usul Kanununun 262 nci maddesinde; "Maliyet bedeli, iktisadi bir kıymetin iktisap edilmesi veyahut

 değerinin arttırılması münasebetiyle yapılan ödemelerle bunlara müteferri bilumum giderlerin toplamını ifade eder.",

 269 uncu maddesinde ise; "İktisadi işletmelere dahil bilumum gayrimenkuller maliyet bedelleri ile değerlenir..." hükmüne

 yer verilmiştir.

            Anılan Kanunun 5024 sayılı Kanunla yeniden düzenlenen 298 inci maddesinde ise en asyon düzeltmesi

 müessesesi ihdas edilerek yeniden değerleme uygulaması kaldırılmıştır.

            Söz konusu mükerrer 298 inci maddenin A fıkrasında; mali tablolarda yer alan parasal olmayan kıymetlerin bu

 madde hükümlerine göre en asyon düzeltmesine tabi tutulacağı; en asyon düzeltmelerinin, ilgili kıymetlere ait fark

 hesaplarına ve en asyon düzeltme hesabına kaydedileceği; pasif kalemlere ait en asyon fark hesaplarının herhangi bir

 suretle başka bir hesaba nakledildiği veya işletmeden çekildiği takdirde, bu işlemlerin yapıldığı dönemlerin kazancı ile

 ilişkilendirilmeksizin, bu dönemde vergiye tâbi tutulacağı, ancak öz sermaye kalemlerine ait en asyon farklarının

 düzeltme sonucu oluşan geçmiş yıl zararlarına mahsup edilebileceği veya kurumlar vergisi mükelle erince sermayeye

 ilave edilebileceği; bu işlemler kâr dağıtımı sayılmayacağı ile en asyon düzeltmesine tâbi tutulan değerlerin elden

 çıkarılması halinde, bunlara ilişkin en asyon düzeltme farkları maliyet addolunacağı, matrahın tespitinde, kanunen kabul

 edilmeyen giderler, istisnalar ve geçmiş yıl malî zararları en asyon düzeltmesine tâbi tutulmuş tutarları ile dikkate

 alınacağı hüküm altına alınmıştır.

            Yukarıda yapılan açıklamalara göre, 5024 sayılı Kanunla getirilen ve Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci

 maddesinde yer alan en asyon düzeltmesi işlemi ile yeniden değerleme müessesesi kaldırılmış olup, kanun maddesinde

 yer alan şartları haiz mükelle er en asyon düzeltmesi haricinde başka bir değerleme işlemi yapamayacaklardır. Bu

 nedenle, işletmenize ait arsa ve fabrika binasının bilanço değerine herhangi bir şekilde yeniden değerleme yaptırılması

 halinde bu işlemin vergi usul mevzuatı açısından değerleme işlemi olarak kabul edilmesi mümkün değildir.

Öte yandan, şirketinizin akti nde yer alan arsa ve fabrika binasının değerinin Asliye Ticaret Mahkemesi veya

 gayrimenkul değerleme şirketlerince vb. şekilde yeniden tespit edilmesi halinde ortaya çıkan farkların bilançonun

 dipnotlarında sadece bilgi amaçlı gösterilmesi mümkün bulunmaktadır.

 Yukarıdaki açıklamalara göre, iktisadi işletmelere dahil gayrimenkullerin maliyet bedeli ile değerlenmesi esas olup,

 piyasa yatıyla değerleme yapılamayacağından, değerleme sonucu sermayeye ilavesi gereken bir fonun ortaya çıkması

 da söz konusu olamayacaktır. Ancak sonraki yıllarda en asyon düzeltmesi şartlarının tekrar oluşması durumunda

 parasal olmayan kıymetlerden olan söz konusu arsa ve fabrika binası en asyon düzeltmesine tabi tutulabilecektir.

 Bilgi edinilmesini rica ederim.

 (*)    

Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

 (**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

 (***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu illeriniz dolayısıyla vergi tarh

 edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.