Tüzel kişiliği bulunmayan kooperatif iktisadi işletmesi hk.
Tüzel kişiliği bulunmayan kooperatif iktisadi işletmesi
hk.
Kanun Numarası
193
Kanun
GELİR VERGİSİ KANUNU
Özelge No
67854564-105[1741/6698]-....
Özelge Tarihi
04.06.2025
T.C.HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI
İzmir Defterdarlığı
Gelir Kanunları Usul Grup Müdürlüğü
Sayı:67854564-105[1741/6698]-....
Tüzel kişiliği bulunmayan Konu kooperatif iktisadi işletmesi hk.
ilgi
İlgide kayıtlı özelge talep formunun incelenmesinden;
04.06.2025
- Kooperatifinizin... tarihinden itibaren kurumlar vergisi mükellefiyetinin kapatıldığı,
Kooperatifin ortak dışı işlemlerinden dolayı ... kurumlar vergisi, gelir stopaj, KDV ve
kurum geçici vergi yönünden mükellefiyet kaydının açıldığı,
- İktisadi işletme adına yapılan başvurularda istenilen belgeler için Ticaret
Sicil Müdürlüğüne başvurulduğu ancak taleplerinin anılan müdürlüğün mevzuatları
gereğince reddedildiği,
Enerji Piyasası Düzenleme Kuruluna Bilgi Edinme Yasası kapsamında başvurularak
lisanslarının kooperatif adına alındığı, ortak dışı işlemlerin ise iktisadi işletme adına
yapıldığının belirtilmesi üzerine ilgili Kurumdan alınan cevabi yazıda, kendi
mevzuatlarında bu durumla ilgili bir düzenlemenin olmadığının belirtildiği,
Bayiliğini aldığınız akaryakıt şirketinin, kooperatif adına lisans alındığından bahisle
iktisadi işletmenin lisansının olmaması nedeniyle kooperatife bağlı iktisadi işletme
adına fatura düzenleyemeyeceğini bildirdiği,
- Kooperatif adına lisans alındığı için ücret bordroları, ÖKC'ler ve faturaların
kooperatif adına tanzim edildiği ancak iktisadi işletme defterine kaydedilerek
kurumlar vergisi, muhtasar ve katma değer vergisi sorumluluklarını iktisadi
işletmeye bağlı olarak gerçekleştirildiği,
Kooperatifin kurumlar vergisi mükellefiyetinin kapatılması sebebiyle Ba-Bs
bildirim formunun verilemediği, kooperatif adına düzenlenen faturaların, Ba bildirim
formlarında gösterilebilmesi için iktisadi işletme adına fatura edildiği, bu suretle
iktisadi işletme Ba bildirimlerinde beyan edilebildiği kooperatif adına fatura
düzenleyenlerin de Bs bildirim formlarında kooperatife ait bilgilerin bildirildiği,
belirtilerek tesis edilen işlemlerin mevzuata uygun olup olmadığı hususunda
Defterdarlığımız görüşünün istenildiği anlaşılmıştır.
KURUMLAR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü maddesinde, "(1) Aşağıda sayılan
kurumlar kurumlar vergisinden muaftır:
k) Tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, ana sözleşmelerinde
sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması, yönetim kurulu başkan ve üyelerine
kazanç üzerinden pay verilmemesi, yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması ve
sadece ortaklarla iş görülmesine ilişkin hükümler bulunup, bu hükümlere fiilen uyan
kooperatifler ile bu kayıt ve şartlara ek olarak kuruluşundan inşaatın bitim tarihine
kadar yönetim ve denetim kurullarında söz konusu inşaat işlerini kısmen veya
tamamen üstlenen gerçek kişilerle tüzel kişi temsilcilerine veya Kanunun 13 üncü
maddesine göre bunlarla ilişkili olduğu kabul edilen kişilere veya yukarıda
sayilanlarla işçı ve işveren illşkısı lçinde bulunanlara yer vermeyen ve yapi ruhsati lle
arsa tapusu kooperatif tüzel kişiliği adına tescil edilmiş olan yapı kooperatifleri. (7061
sayılı Kanunun 88 inci maddesiyle eklenen parantez içi ibare; Yürürlük: 1/1/2018)
(Kooperatiflerin ortakları dışındaki kişilerle yaptıkları işlemler ile kooperatif ana
sözleşmesinde yer almayan konularda ortakları ile yaptıkları işlemler "ortak dıŞİ
işlemlerdir. Kooperatiflerin faaliyetin icrasına tahsis ettikleri ve ekonomik ömrünü
tamamlamış olan demirbaş, makine, teçhizat, taşıt ve benzeri amortismana tabi
iktisadi kıymetleri elden çıkarmaları ile yapı kooperatiflerinin kendilerine ait arsalarını
kat karşılığı vererek her bir hisse için bir işyeri veya konut elde etmeleri ortak dışı
işlem sayılmaz. Kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle kooperatif tüzel kişiliğine
bağlı ayrı bir iktisadi işletme oluşmuş kabul edilir. Kooperatiflerin, iktisadi
işletmelerinden ve tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun sermayesine
katılımlarından kazanç elde etmelerinin ve bu kazançların daha sonra ortaklara
dağıtılmasının muafiyete etkisi yoktur. Ortak dışı işlemlerden elde edilen kazançların
vergilendirilmesine ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir.)
... hükmü yer almaktadır.
1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "4.13.3. Kurumlar vergisinden muaf olan
kooperatiflerde ortak dışı işlemlerin vergilendirilmesi" başlıklı bölümünde, "7061 sayılı
Kanunla 5520 sayılı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (k) bendine
eklenen parantez içi hükümle 1/1/2018 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere,
kurumlar vergisinden muaf kooperatiflerin ortak dışı işlemleri nedeniyle kooperatit
tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme oluşmuş kabul edileceği, kooperatiflerin
bu iktisadi işletmelerinden ve tam mükellefiyete tabi başka bir kurumun
sermayesine katılımlarından kazanç elde etmelerinin ve bu kazançların daha sonra
ortaklara dağıtılmasının da muafiyete etkisinin olmayacağı ve ortak dışı işlemlerden
elde edilen kazancın vergilendirilmesine ilişkin usul ve esasların Maliye Bakanlığıncа
belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
Bu suretle kooperatiflerin, 1/1/2018 tarihinden itibaren gerçekleştirecekleri ortak dışı
işlemler nedeniyle muafiyetleri etkilenmeyecek; ancak bu işlemlerden elde edilen
kazançlar kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar
vergisine tabi tutulacaktır. Dolayısıyla, muafiyete ilişkin diğer şartları taşıyan
kooperatiflerin ortak dışı işlemlerinden elde edilen kazançları kooperatif tüzel
kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisine tabi tutulacak,
ortak içi işlemlerinden elde edilen kazançlarının kurumlar vergisine tabi tutulması
söz konusu olmayacaktır.
Ortak dışı işlemlerle ilgili olarak kooperatif tüzel kişiliğine bağlı oluştuğu kabul
edilen iktisadi işletme adına kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilecektir.
Öte yandan
kurumiar verĝisinden muat olän kooperätiflérce, ortak dışı işlemlerden dogan
kazancın ve kurumlar vergisi matrahının tespiti açısından ortak dışı işlem
kapsamında bulunan ve bulunmayan hasılat, maliyet ve gider unsurlarının ayrı ayrı
izlenmesi, ortak dışı işlemlere ait hasılat, maliyet ve gider unsurlarının diğer
işlemlerle ilişkilendirilmemesi ve kooperatif tarafından tutulan defterlere, bu ayrımı
sağlayacak şekilde kaydedilmesi gerekmektedir.
"açıklamalarına yer verilmiştir.
Yine aynı Tebliğin, "14.1.Beyannamenin verilmesi" başlıklı bölümünde, "Kurumlar
vergisinden muaf olan kooperatiflerin farklı alan veya konularda yaptığı tüm ortak
dışı işlemler nedeniyle, alan veya konu ayrımı gözetilmeksizin, her bir kooperatifin
tüzel kişiliğine bağlı tek bir iktisadi işletme için kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis
ettirilecektir. Bu iktisadi işletmenin mükellefiyetle ilgili ödevlerinin yerine
getirilmesinden kooperatif tüzel kişiliği sorumlu olacaktır." açıklaması yer almaktadır.
Bu itibarla; ortak dışı işlemler nedeniyle kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirilen
iktisadi işletmeye ait hasılat, maliyet ve gider unsurlarının kooperatifin diğer
işlemleriyle ilişkilendirilmemesi gerekmekte olup, ayrıca bu iktisadi işletmenin
vergisel ödevlerinin yerine getirilmesinden kooperatif tüzel kişiliği sorumlu olacaktır.
Bu kapsamda, ortak dışı faaliyetinize ilişkin olanlar da dâhil olmak üzere, mal ve
hizmet alımlarınıza ilişkin düzenlenecek faturaların kooperatif tüzel kişiliğiniz adına
düzenlenmesi; mal ve hizmet satışına ilişkin işlemlerinizde ise tüzel kişiliğiniz
tarafından genel hükümler çerçevesinde fatura veya fatura düzenleme zorunluluğu
bulunmayan durumlarda fatura yerine geçen belge düzenlenmesi gerekmektedir.
KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN
3065 sayılı Katma Değer Vergisi (KDV) Kanununun;
- 1/1 inci maddesinde, Türkiye'de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti
çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin,
- 1/3-g maddesinde, genel ve katma bütçeli idarelere, il özel idarelerine, belediyeler
ve köyler ile bunların teşkil ettikleri birliklere, üniversitelere, dernek ve vakıflara, her
türlü mesleki kuruluşlara ait veya tabi olan veyahut bunlar tarafından kurulan veya
işletilen müesseseler ile döner sermayeli kuruluşların veya bunlara ait veya tabi
diğer müesseselerin ticari, sınai, zirai ve mesleki nitelikteki teslim ve hizmetlerinin
KDV'ye tabi olduğu, aynı maddenin ikinci fıkrasında ise ticari, sınai, zirai faaliyet ve
serbest meslek faaliyetinin devamlılığı, kapsamı ve niteliğinin Gelir Vergisi Kanunu
hükümlerine göre Gelir Vergisi Kanununda açıklık bulunmadığı hallerde, Türk Ticaret
Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre tayin ve tespit olunacağı, hüküm
altına alınmıştır.
Öte yandan, 7061 sayılı Kanunla 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (k) bendinde yapılan değişiklikle birlikte ortak dışı
işlemlerde bulunmaları nedeniyle 1/1/2018 tarihinden önce kurumlar vergisi
mükellefiyeti tesis edilmiş olan kooperatiflerin, muafiyete ilişkin diğer şartları da
taşıyor olmaları kaydıyla, 1/1/2018 tarihi itibarıyla kurumlar vergisi mükellefiyet
kayıtları sonlandırılacak olup, bu kooperatiflerin 1/1/2018 tarihinden itibaren
gerçekleştirdikleri ortak dışı işlemlerine ilişkin olarak kooperatif tüzel kişiliğine bağlı
ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis ettirilmek
suretiyle bu işlemlerden elde ettikleri kazançları vergilendirilecektir.
Buna göre, söz konusu düzenleme kurumlar vergisi uygulamasına yönelik olup bu
düzenlemenin Kooperatifiniz KDV mükellefiyetine bir etkisi bulunmamaktadır. Bu
bakımdan KDV'ye tabi tüm işlemlerin (ortak içi ve ortak dışı) Kooperatifiniz
mükellefiyeti altında beyanına devam olunması gerekmektedir.
3100 SAYILI KANUN YÖNÜNDEN
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinde "Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar,
kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler:
1.Birinci ve ikinci sınıf tüccarlara,
2.Serbest meslek erbabına,
3.Kazançları basit usulde tespit olunan tüccarlara,
4.Defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere,
5.Vergiden muaf esnafa,
Sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunlar da fatura istemek
ve almak mecburiyetindedirler. Yukarıdakiler dışında kalanların, birinci ve ikinci sınıt
tüccarlar ile kazancı basit usulde tespit edilenlerden ve defter tutmak
mecburiyetinde olan çiftçilerden satın aldıkları emtia veya onlara yaptırdıkları iş
bedelinin (01/01/2021 tarihinden geçerli olmak üzere) 1500 TL' yi geçmesi veya bedeli
1500 TL' den az olsa dahi istemeleri halinde emtiayı satanın veya işi yapanın fatura
vermesi mecburidir."hükmü bulunmaktadır.
Diğer taraftan, 3100 Sayılı Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici
Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında Kanunun 1 inci maddesinin 1 inci
fıkrasında "Satışı yapılan malları aynen veya işlendikten sonra satışını yapanlar
dışındaki kimselere satan veya aynı kimselere hizmet veren birinci ve ikinci sınıt
tüccarlar, bu Kanuna göre ödeme kaydedici cihaz kullanmak mecburiyetindedirler.
hükmü yer almaktadır.
Ayrıca, Katma Değer Vergisi Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihaz Kullanmaları
Mecburiyeti Hakkında 3100 Sayılı Kanunla ilgili 58 Seri No.lu Genel Tebliğ ile taşıtlara
perakende olarak (LPG, doğalgaz ve benzerleri de dahil) akaryakıt satışı yapan
(akaryakıt istasyonu işletmeciliği faaliyetinde bulunan) birinci ve ikinci sınıf tacirlere,
işletmelerindeki akaryakıt pompalarını ödeme kaydedici cihazlara bağlatma
zorunluluğu getirilmiştir.
Öte yandan, 527 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile bu tebliğin yürürlük
tarihinden önceki düzenlemelere göre akaryakıt istasyonlarında araçlara yakıt veren
pompa ünitelerine bağlanma zorunluluğu bulunan ödeme kaydedici cihazların (EN
Pompa ÖKC), elektronik ortamda anlık veri aktarımı yapabilen, güvenlik seviyesi
yükseltilmiş ve bu Tebliğle diğer özellikleri belirlenen "Yeni Nesil Akaryakıt Pompa
Ödeme Kaydedici Cihazlar (YN Pompa ÖKC)" haline dönüştürülmesi süreci
başlamıştır.
Buna göre, kooperatiflere bağlı olarak kurulan iktisadi işletmenin faaliyeti itibarıyla
anılan Kanun kapsamına girmesi sebebiyle Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihaz
kullanma mecburiyeti bulunmaktadır. Ancak Vergi Usul Kanununa göre
düzenlenmesi gereken belgelerin kooperatif tüzel kişiliği adına düzenlenmesi
durumunda Yeni Nesil Ödeme Kaydedici Cihazların da kooperatif tüzel kişiliği adına
kayıtlı olması mümkündür.
VERGİ USUL KANUNU YÖNÜNDEN
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148, 149 ve mükerrer 257 nci maddelerinin
Bakanlığımıza verdiği yetkiye dayanılarak, bilanço esasına göre defter tutan
mükelleflerin belirli bir haddi aşan mal ve hizmet alımlarını "Mal ve Hizmet Alımlarına
İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ile, mal ve hizmet satışlarını ise "Mal ve Hizmet
Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)" ile bildirmeleri yükümlülüğüne yönelik
uyulacak usul ve esaslar sırasıyla 350, 362, 381 ve 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu
Genel Tebliğleri ile düzenlenmiştir.
2010 yılında yürürlüğe giren 396 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin;
- "1. Kapsam" başlıklı bölümünde, "Bilindiği üzere, belirli bir haddi aşan mal ve hizmet
alımlarını "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ile; mal ve
hizmet satışlarını ise "Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)" ile
bildirme yükümlülüğü, bilanço esasına göre defter tutan mükellefleri
kapsamaktadır."düzenlemesi yer almaktadır.
(1.1.2.) numaralı maddesinde; "Kurumlar vergisinden muaf olan mükellefler,
muafiyetten yararlandıkları hesap döneminden itibaren Ba-Bs bildirim formu
vermeyeceklerdir" denilerek, Kurumlar Vergisinden muaf olan mükelleflerin bildirim
verme yükümlülüğünün bulunmadığı belirtilmiştir.
- "1.2. Bildirime Konu Alış/Satışlar ve Hadler" başlıklı bölümünün (1.2.1.) numaralı
maddesinde, "Bildirim mecburiyeti bulunan mükelleflerce, belirlenen hadler
çerçevesinde yapılan her türlü mal ve/veya hizmet alış ve satışları, bunlara ilişkin
belgenin turune (Fatura, irsaliyell tatura, serbest meslek makbuzu, mustahsil
makbuzu, gider pusulası, akaryakıt pompalarına bağlı ödeme kaydedici cihaz fişi,
sigorta komisyon gider belgesi ve yolcu bileti gibi) bakılmaksızın Ba-Bs bildirim
formlarına dâhil edilecektir.",
(1.2.2.) numaralı maddesinde ise; "Mükelleflerin 2010 yılı ve müteakip yılların aylık
dönemlerine ilişkin mal ve/veya hizmet alışları ile mal ve/veya hizmet satışlarına
uygulanacak had 5.000 TL olarak yeniden belirlenmiştir. Buna göre bir kişi veya
kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet
alışları "Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)" ile bir kişi veya
kuruma katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet
satışları "Mal ve Hizmet Satımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)"nun Tablo
alanında bildirilecektir."
denilerek, bildirim mecburiyeti bulunan mükellefler tarafından Tebliğin 1.2.2.
numaralı maddesinde belirlenen hadler çerçevesinde gerçekleştirilen her türlü mal
ve/veya hizmet alış ve satışlarının, düzenlenen belgelerin türüne bakılmaksızın
bildirim formlarına dâhil edileceği belirtilmiştir.
Yukarıda yer alan açıklamalara göre, kooperatifin kurumlar vergisinden muaf
olması halinde muafiyetten yararlanılan hesap döneminden itibaren Form Ba ve Bs
bildirimlerini verme yükümlülüğü bulunmamaktadır. Ancak kooperatif kurumlar
vergisinden muaf olmakla birlikte kooperatifin ortak dışı işlemlerinden dolayı
kooperatif tüzel kişiliğine bağlı ayrı bir iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi
mükellefiyeti tesis ettirilmesi halinde, kooperatif tarafından iktisadi işletmenin iş ve
işlemlerini kapsayacak şekilde Form Ba ve Bs bildirimlerinin verilmesi gerekmektedir.
Kooperatifin kurumlar vergisinden muaf olmaması halinde ise muafiyet şartlarının
ihlal edildiği dönemden itibaren Form Ba ve Bs bildirimlerini verme yükümlülüğü
bulunmaktadır.
Öte yandan, 25/9/2024 tarihli ve 32673 Sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 565 Sıra
No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile Eylül 2024 dönemi bildirimlerinden
başlamak üzere Form Ba ve Form Bs bildirimlerinin verilmesi uygulamasına son
verilmiştir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.