Uluslararası taşımacılık faaliyetinden elde edilen kazançların vergilendirilmesi.
Uluslararası taşımacılık faaliyetinden elde edilen
kazançların vergilendirilmesi hk.
Sayı:
62030549-125[23-2013/334]-78874
Tarih:
04/09/2015
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)
Sayı : 62030549-125[23-2013/334]-78874 04/09/2015
Konu : Uluslararası taşımacılık faaliyetinden
elde edilen kazançların
vergilendirilmesi.
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, merkezi Türkmenistan'da bulunan şirketinizin
uluslararası taşımacılık işleriyle faaliyet gösteren Türkiye şubesinin söz konusu faaliyetinden elde
ettiği kazançların vergilendirilmesi ve Türkmenistan’da bulunan merkezin müşterilerle sözleşme
yaparak faturalandırdığı uluslararası taşımacılık işlerinin Türkiye şubesinden de takip edilerek,
Türkiye ayağındaki işlerin yapılması ve merkez adına ödemelerin ve tahsilatlarının Türkiye şubesi
tarafından yapılması halinde bu işlerin şubenizin ticari faaliyeti olarak değerlendirilip
değerlendirilmeyeceği hususlarında Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 3 üncü maddesinin ikinci fıkrasında; Kanunun 1
inci maddesinde sayılan kurumlardan, kanuni ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye’de
bulunmayanların, dar mükellefiyet esasında sadece Türkiye’de elde ettikleri kazançlar üzerinden
vergilendirileceği hüküm altına alınmış, üçüncü fıkrasında ise dar mükellefiyette kurum kazancını
oluşturan kazanç ve iratlar sayılmıştır.
Anılan Kanunun 22 nci maddesinde ise;
“(1) Dar mükellef kurumların işyeri veya daimî temsilci vasıtasıyla elde edilen kazançlarının
tespitinde, aksi belirtilmediği takdirde tam mükellef kurumlar için geçerli olan hükümler uygulanır.
(2) Dar mükellefiyete tâbi kurumların ticarî veya ziraî kazançlar dışında kalan kazanç ve
iratları hakkında, Gelir Vergisi Kanununun bu kazanç ve iratların tespitine ilişkin hükümleri
uygulanır. Ancak, bu kazanç ve iratların Türkiye'de yapılmakta olan ticarî veya ziraî faaliyet
kapsamında elde edilmesi halinde, kurum kazancı bu maddenin birinci fıkrasına göre tespit edilir.”
hükümlerine yer verilmiştir.
Dar mükellef yabancı ulaştırma kurumlarının vergiye tabi matrah olacak kurum kazancı
Kurumlar Vergisi Kanununun 23 üncü maddesi çerçevesinde hesaplanmaktadır. Söz konusu madde;
"(1) Yabancı ulaştırma kurumlarının vergiye matrah olacak kurum kazancı, hasılata
ortalama emsal oranlarının uygulanması suretiyle hesaplanır.
(2) Ortalama emsal oranları, Türkiye'de daimî veya arızî olarak çalışan bütün kurumlar için;
a) Kara taşımacılığında % 12,
b) Deniz taşımacılığında % 15,
c) Hava taşımacılığında % 5,
olarak uygulanır.
(3) Ticarî ve arızî ticarî kazançları dar mükellefiyet kapsamında vergilendirilen yabancı
ulaştırma kurumlarının, Türkiye'de elde edilmiş sayılan hasılatı aşağıdaki unsurlardan oluşur:
a) Türkiye sınırları içinde gerçekleşen kara taşımacılığında, bilet bedeli ile birlikte alınan
gider karşılıkları dahil olmak üzere yolcu, yük ve bagaj taşıma ücreti olarak her ne adla olursa olsun
aldıkları tutarlar.
b) Türkiye'deki yükleme limanlarından yabancı ülkelerdeki varış limanlarına veya diğer bir
kurumun gemisine aktarma yapılacak yabancı limana kadar gerçekleşen deniz ve hava
taşımacılığında, bilet bedeli ile birlikte alınan gider karşılıkları dahil olmak üzere yolcu, yük ve
bagaj taşıma ücreti olarak her ne adla olursa olsun aldıkları tutarlar.
c) Türkiye dışındaki taşımacılık faaliyeti için diğer kurumlar hesabına Türkiye'de sattıkları
yolcu ve bagaj biletleri ile Türkiye'de yaptıkları navlun sözleşmeleri dolayısıyla kendilerine verilen
komisyonlar ve ücretler."
hükmünü amirdir.
Dolayısıyla, Kurumlar Vergisi Kanununda düzenlenen bu özel vergileme rejimi, yabancı
ulaştırma kurumlarının sadece Türkiye ile yabancı ülkeler arasında gerçekleştirdikleri taşımacılık
faaliyetlerini kapsamaktadır. Faaliyetin Türkiye içinde başlayıp biten bir taşımacılık faaliyeti olması
halinde bu faaliyet, anılan Kanunun 23 üncü maddesi kapsamında değerlendirilemeyecek olup bu
faaliyetlere ait hasılatın ayrı olarak tespit edilmesi ve genel hükümler çerçevesinde kurumlar
vergisine tabi tutulması gerekmektedir.
Öte yandan, Türkmenistan'daki merkez tarafından sunulan ve faturalandırılan bazı
uluslararası taşımacılık işlerine ilişkin olarak sadece ödemelerin ve tahsilatların Türkmenistan'daki
merkez adına şubeniz tarafından gerçekleştirilmesi şubenizin ticari faaliyeti olarak
değerlendirilmeyecektir.
Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları Yönünden:
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkmenistan Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan
Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması’nın 3'üncü maddesinde, "1. Bu Anlaşmanın
amaçları yönünden, metin aksini öngörmedikçe:
...
j) "Uluslararası trafik" terimi, bir Türk veya Türkmen teşebbüsü tarafından, yalnızca Türkiye
veya Türkmenistan sınırları içinde bulunan yerler arasında yapılan gemi, uçak veya kara nakil
vasıtası taşımacılığı hariç olmak üzere, gemi, uçak veya kara nakil vasıtası işletilerek yapılan
taşımacılığı ifade eder.
...”;
8’inci maddesinde;
“1. Bir Akit Devlet teşebbüsünün, uluslararası trafikte gemi, uçak veya kara nakil vasıtası
işletmeciliğinden diğer Akit Devlette elde ettiği kazanç, yalnızca ilk bahsedilen Devlette
vergilendirilecektir.
...” hükmü yer almıştır.
Buna göre, Merkezi Türkmenistan'da bulunan Şirketinizin uluslararası taşımacılık işleriyle
iştigal eden Türkiye şubesinin uluslararası trafikteki faaliyetlerinden elde ettiği kazançlar, Türkiye
Cumhuriyeti Hükümeti ile Türkmenistan Hükümeti Arasında Gelir Üzerinden Alınan Vergilerde
Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması’nın 8’inci maddesi uyarınca yalnızca Türkmenistan’da
vergilendirilecektir.
Anlaşma hükümlerinin iç mevzuata göre değişiklik getirdiği durumlarda, Anlaşma
hükümlerinden yararlanabilmek için söz konusu Türkmenistan teşebbüsünün Türkmenistan’da tam
mükellef olduğunun ve tüm dünya kazançları üzerinden bu ülkede vergilendirildiğinin
Türkmenistan yetkili makamlarından alınacak bir belge ile kanıtlanması ve bu belgenin aslı ile
birlikte Türkçe tercümesinin Noterce veya Türkmenistan’daki Türk Konsolosluklarınca tasdik edilen
birer örneğinin vergi sorumlularına ve ilgili vergi dairesine ibraz edilmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge
geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla
vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi
hesaplanmayacaktır.