Vakfa ait gayrimenkulün kurulacak şirkete ayni sermaye olarak konulması halinde vergileme hk.
Vakfa ait gayrimenkulün kurulacak şirkete ayni sermaye
olarak konulması halinde vergileme hk.
Sayı:
21152195-35-02-109
Tarih:
24/02/2016
T.C.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI
(Mükellef Hizmetleri KDV ve Diğer Vergiler Grup Müdürlüğü)
Sayı : 21152195-35-02-109 24/02/2016
Konu : Vakfa ait gayrimenkulün kurulacak
şirkete ayni sermaye olarak
konulması halinde vergileme.
İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; Vakfınıza ait tapuda kayıtlı bulunan arsanın
kuracağınız anonim şirkete ayni sermaye olarak konulması işleminin katma değer vergisinden
istisna olup olmadığı konusunda Başkanlığımız görüşü talep edilmektedir.
KURUMLAR VERGİSİ YÖNÜNDEN:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 1 inci maddesinde, dernek ve vakıflar kurumlar
vergisi mükellefleri arasında sayılmamakla birlikte, aynı maddenin birinci fıkrasının (ç) bendi ile
dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler vergi mükellefiyeti kapsamına alınmış olup Kanunun 2
nci maddesinin beşinci fıkrasında da dernek veya vakıflara ait veya tabi olup faaliyetleri devamlı
bulunan sermaye şirketi ve kooperatif statüsünde bulunmayan ticari, sınai ve zirai işletmelerin
iktisadi işletme olduğu; altıncı fıkrasında ise, dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin kazanç
amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin
olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin
bulunmamasının mükellefiyetlerini etkilemeyeceği; mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti
karşılayacak kadar olması, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesinin
bunların iktisadi niteliğini değiştirmeyeceği hüküm altına alınmıştır.
03/04/2007 tarih ve 26482 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 1 Seri No'lu Kurumlar Vergisi
Genel Tebliği'nin (2.4) bölümünde iktisadi işletmenin belirgin özelliklerine yer verilmiştir.
İktisadi işletmenin belirgin özellikleri bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai
bir mahiyet arz etmesidir. Diğer bir anlatımla iktisadi işletmenin unsurları, ticari faaliyetin de temel
özelliklerinden olan, bir organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal
alım-satımı, imalatı ya da hizmet ifaları gibi faaliyetlerdir. Kanun, bu gibi halleri tek tek saymak
yerine, piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen tüm iktisadi faaliyetleri kapsama almıştır. Dernek veya vakfa ait bir iktisadi işletmenin varlığından söz edilebilmesi için iktisadi
işletmenin;
- Dernek veya vakfa ait veya bağlı olması,
- Sermaye şirketi veya kooperatif şeklinde kurulmamış olması,
- Ticari, sınai veya zirai alanda devamlı olarak faaliyette bulunması
gerekmektedir.
Anılan Genel Tebliğde açıklandığı üzere, iktisadi işletmenin belirlenmesinde Kurumlar
Vergisi Kanununun 2 nci maddesinin beşinci fıkrasında belirlenen koşullar dikkate alınacak olup
işletmenin belirgin özelliği bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir mahiyet arz
etmesi ve iktisadi işletmenin unsurlarının ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir
organizasyona bağlı olarak piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı, imalatı veya
hizmet ifaları gibi faaliyetlerdir. Ticari organizasyon, sermaye tahsisi, işyeri açılması,
organizasyonun mahiyetine uygun personel istihdamı, ticaret siciline kaydolmak gibi unsur ve
şartlardan tümü veya bir kısmı yerine getirilmek suretiyle belirli şekilde kurulmuş olacaktır.
İktisadi işletmenin tanımı içinde yer alan ve devamlı olarak yapılan ticari, sınai veya zirai
faaliyetten söz edilebilmesi için bu işletmenin tedavül ekonomisine katılması, başka bir ifadeyle
işletmede üretilen malların veya verilen hizmetin bir bedel karşılığı satılmış olması gerektiği, aksi
halde diğer unsurlar var olsa dahi bir iktisadi işletmenin varlığından söz edilemeyeceği açıktır.
Buna göre, tüzel kişiliği itibarıyla kurumlar vergisi mükellefi olmayan Vakfınız tarafından
var olan ya da yeni kurulacak bir sermaye şirketine iştirak edilebilmesi mümkün olup tapuda
Vakfınız adına kayıtlı bulunan arsanın kurulacak bir anonim şirkete ayni sermaye olarak konulması,
ticari nitelik arz etmeyeceğinden bu faaliyet nedeniyle Vakfınız bünyesinde bir iktisadi işletme
oluşmayacaktır.
KATMA DEĞER VERGİSİ YÖNÜNDEN:
KDV Kanununun;
- 1 inci maddesinin birinci fıkrasının 1 numaralı bendinde; ticari, sınai, zirai faaliyet ve
serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,
aynı maddenin ikinci fıkrasında da ticari, sınaî, ziraî faaliyet ile serbest meslek faaliyetinin
devamlılığı, kapsamı ve niteliğinin Gelir Vergisi Kanunu hükümlerine göre; Gelir Vergisi Kanununda
açıklık bulunmadığı hallerde, Türk Ticaret Kanunu ve diğer ilgili mevzuat hükümlerine göre tayin ve
tespit edileceği, - 2/1 inci maddesinde teslimin; bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına
hareket edenlerce alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi olduğu
hükme bağlanmıştır.
Buna göre, iktisadi bir işletmeye dahil olmayan malların mevcut veya yeni kurulacak bir
şirkete ayni sermaye olarak konulması, devamlı surette taşınmaz alım satımı ile uğraşılmaması
kaydıyla KDV'nin konusuna girmemektedir.
Söz konusu açıklamalar çerçevesinde, KDV mükellefiyeti bulunmayan Vakfınızın iktisadi
işletmesine dahil olmayan arsanın yeni kurulacak anonim şirkete ayni sermaye olarak konulması
işlemi, ticari nitelik arz etmeyeceğinden söz konusu devir işleminde KDV hesaplanmasına gerek
bulunmamaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
(*) Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.
(**) İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge
geçersizdir.
(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla
vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi
hesaplanmayacaktır.